9 Kasım’da Atina’dan hareket ederek 12 Kasım’da Napoli’ye çıkarma yapan enternasyonalist aktivistler arasında yer alan Sylvie Jan, bu eylemdeki amaçlarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile tüm siyasi tutsakların özgürlüğünü talep etmek olduğunu söyledi.

KÜRTLER ÇÖZÜMÜ TEMSİL EDİYOR

Jan, “Neden benim için önemli? Çünkü Kürt halkı, Ortadoğu halkları, dünya ve hepimizin barışa ihtiyacı var. Bu bir küresel bir aciliyet haline geldi” dedi.

Sylvie Jan, “Ve Kürtler Ortadoğu’da bu barış arayışında bir çözümü, bir yanıtı temsil ediyor” diye ekledi.

KÜRT SORUNU YOKTUR, KÜRT ÇÖZÜMÜ VARDIR

İlginç bir tespitte de bulunan Jan, “Sürekli Kürt sorunu kavramı kullanılır, Kürt sorunu değil, Kürt çözümü vardır. Kürt problemi değil Kürt yanıtı vardır” vurgusunda bulundu.

Türkiye, Kuzey Kürdistan, Rojava ve Güney Kürdistan’ı birçok kez ziyaret ettiğini ve karşılaştığı insanların tümünün “barış” istediğini kaydeden Jan,

“Barış için kilit bir çözüm vardır; Kürt halkının kendi temsilcisinin serbest bırakılması talebinin hesaba katılmasıdır. Ve Kürt halkının temsilci olarak seçtiği Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ile müzakere sürecinin başlatılmasıdır” şeklinde konuştu.

KÜRT HALKI YENİ DÜNYAYI TEMSİL EDİYOR

Kürt halkının demokratik, ekolojik ve feminist bir projeye öncülük etmesinin ayrıca bir umut kaynağı olduğunu ifade eden Jan, “Kürt halkının yeni dünyamız için geleceği temsil ettiğini düşünüyorum. Çünkü direniş kapasitesi, geleceği düşünme ve organize olma kapasitesi ile; sıkı bir katılımcı demokrasi, feminist, ekolojik, eşitlikçi ve tüm toplumların birlikte yaşama haklarına dayalı değerler, ilkeler yaratma ve bir toplumu kurgulama kapasitesi ile geleceğe yönelik düşünüyor. Kürt halkının yeni bir dünya ihtiyacının ifşası olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

HEPİMİZİN OYNAYACAĞI BİR ROL VAR

Jan şöyle devam etti: “İşte bu nedenle dünya Kürt halkı ile dayanışmasını yoğunlaştırarak kazanır. Bu projede kaçınılmaz bir sorun var; o da Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve özgürlüğünün sağlanmasıdır. Bu kilidin kırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu da tüm dünya vatandaşlarının elindedir. Ben de buna dahilim ve bu yüzden buradayım. Öcalan’ın özgürlüğü ile kilidi parçalamak ve PKK’nin terörist örgütler listesinden çıkarılmasını sağlamak yönünde çaba göstermek gerekiyor.

Bugün muhaliflerin terörist olarak tanımlandığı bir dünyadayız. Devletler onları tanımak istemiyor, mahkum ediyor. Ama bu tarihin tersine döneceğini düşünüyorum. Selahattin Demirtaş, ‘devran dönecek’ diyor.  Evet devran dönecek ve terörist olarak damgalanan temsilciler, Mandela örneğinde olduğu gibi uluslararası alanda alkışlanacak kişiler olacak.

Hepimizin oynayacağı bir rol var. Denizde bir damla gibiyiz. Ama bu damla rolünü oynamamız gerekiyor. Dünyanın geleceği için, barış için bu rolü oynamalıyız. Bu her birimizin geleceğidir.”