Strasbourg DKTM’de halk toplantısına katılan Eşbaşkan Tülay Hatimoğulları DEM Parti’nin gündemlerini ve önümüzdeki süreçte izleyecekleri yol haritasını anlattı.
Baskılara, ekonomik krize ve yoksulluğa karşı yürüttükleri mücadeleye ve kampanyalara dikkat çeken Tülay Hatimoğulları, özellikle emek ve adalet kampanyasına vurgu yaptı.
Tülay Hatimoğulları, “Kürdistan’ı ve Türkiye’yi il il dolaştık. Şu an da en fazla yoksul bırakılan, Avrupa’nın göç yoluna ekmeksiz bırakıldıkları için en fazla düşen Kürt halkı, Kürt gençleridir. Adeta bu bir politika olarak devreye konulmuştur. ‘Kürdistan’ı insansızlaştırmak’ politikası geçmiş dönemde köy yakmalar, korucuların faaliyetleriyle yürütülüyordu. Şimdi de ‘Özel Harp Politikaları’ gündemde. O kentleri yoksul bırakarak, o kentlere hiçbir yatırım yapmayarak gençlerin işsiz ve umutsuz kalmasına sebebiyet vermiş durumda” dedi.
Adaletsizliğin en büyüğünün cezaevlerinde yaşandığını belirten Tülay Hatimoğulları, “Hem hapishanedeki arkadaşlarımız için siyasi tutsaklar, siyasi olarak esir tutulanlar için öyle hem de dışarıdaki aileleri bir şekilde cezalandırılmaya çalışıyorlar. Yani Amed’li bir ailenin çocuğunu Edirne’de hapsederek onları görüşlerini bile zorlaştıran bir yönteme başvurarak aile bireylerine işkence çektiren bir sisteme dönmüş bir durumda” şeklinde konuştu.
Asli gündemlerinden en önemlisinin Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit olduğuna dikkat çeken Tülah Hatimoğulları, “AK’de görüşmelerimizin ana gündemi ve sizin de gündeminiz bu konudur (...) Sadece Türkiye’ye değil, buradan Avrupa’ya ve tüm dünyaya hep birlikte şu mesajı veriyoruz: Evet bir sorun var. Bu sorun da gittikçe sadece Türkiye’nin değil Ortadoğu’nun da en önemli sorunlarından birisi haline gelmiş durumdadır. Kürt halkı dört parça Kürdistan’da özgürlük mücadelesi veriyor. Bu mücadelenin sonucunda her halk gibi kendi hakkı olan bir statü için çalışmalarını sürdürüyor. Biz de diyoruz ki İmralı kapıları açılırsa barışa ciddi anlamda hizmet edecektir. Barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemden geçiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Genel savaş gündemimizi oluşturan diğer bir başlıktır” diyen Tülay Hatimoğulları şunları ekledi: “Çok ciddi bir geniş savaş tehlikesiyle karşı karşıyayız. Kürt halkına dönük, Güney Kürdistan’a dönük sınır ötesi operasyonlar, İHA – SİHA’larla Kürt gazeteci ve siyasetçilerine dönük suikastlar… Tüm bunları topyekûn bir şekilde değerlendirmeliyiz (...) Bizler kendi öz örgütlenmemizi güçlendiren çalışmalarımızı sürdürürken bir yandan da enternasyonalist savaş karşıtı bir barış hareketini inşa etmeye çalışıyoruz. Barışa her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.”