Kadın Basın Birliği (YRJ) tarafından başlatılan "İdama Hayır" kampanyası, toplumun her kesiminden büyük bir ilgiyle karşılandı. Kadın Basın Birliği'nin öncülüğünde gerçekleştirilen bu kampanya, zindanda idam cezasına çarptırılan Pexşan Ezîzî ve Şerife Mihemedî gibi kadınların özgürlüğü için haykırışları gündeme getirdi. Özgür Basın Birliği (YRA), Zenobiya Kadınlar Topluluğu, Şehit Aileleri Meclisi, Kongra Star ve TEV-DEM başta olmak üzere Kurdistan, Afrika ve Asya'dan çok sayıda kişi ve gazeteci de imza kampanyasına katıldı.

21. yüzyılda, işgal, iktidar ve insan haklarını ihlal eden erkek egemen zihniyetin oluşturduğu devlet sistemine karşı kadınların mücadelesi her geçen gün arttığını belirten Arîn Sîwêd, “Son örneklerden biri, Hindistan’da yaşanan olaylardır. Her bir kadın, Hindistan’da 'Jin Jiyan Azadî' sloganının yankılandığına tanıklık etti ve mücadelenin önemini tüm kalbiyle hissetti. Bu durum, kadınların ne kadar bilinçlendiğinin bir göstergesidir. Kadın tarihini incelediğimizde, başkaldırılarla dolu bir geçmişle karşılaşıyoruz ancak bu tarihin yanında sürekli olarak acılarla dolu bir yaşam da mevcuttur. Öz güvensiz, hakkını savunamayan, siyasi, toplumsal, ekonomik ve örgütlenme hakları elinden alınmış kadınların yaratıldığı bir tarihle baş başayız” diye konuştu.

‘PEXŞAN VE ŞERÎFE DİRENİŞLERİYLE ÖRNEK OLDU’

“Jin Jiyan Azadî isyanı, bir kez daha göstermiştir ki kadınlar örgütleniyor, geleceği şekillendirmekte öncülük ediyor ve el birliğiyle haklarını savunuyor” diye belirten Arîn Sîwêd, idam hükme verilen Pexşan Ezîzî ve Şerîfe Mihemedî’ye dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

 “Pexşan Ezîzî ve Şerîfe Mihemedî gibi kadınların sesleri, zindanlarda da yankılanmaktadır. Zindandan gelen mesajlar kamuoyuna yansımıştır. Bu haykırış, bizim için örnek alınacak bir duruştur. İki kadının sergilediği duruş, kadınlara güç vermiştir. Pexşan Ezîzî’nin sözleriyle ifade edersek, 'Sistem ne kadar baskı ve zorla susturmaya çalışsa da özgürlük yolundan asla geri adım atmayacağız.' Şiddet dalgasında yaşanan artışın nedenleri, özel savaş politikalarının derinlemesine kadına dönük uygulanmasıdır. Son süreçte, sistemin yaşadığı korku seli nedeniyle örgütlenen, birlikte haykıran kadınların isyanına sert bir şekilde yönelmiştir. Rojhilatê Kurdistan ve İran, bu durumun en çarpıcı örnekleridir. Şu anda binlerce kadın İran zindanlarında rehin alınmış durumdadır. Yüz binlerce kadın, özgürlük için mücadele etmiş ve etmeye devam etmektedir. Kadınlara dönük idam kararları verilmesine rağmen, kadınlar zindanlarda haykırmaya devam ediyor.”

Jin Jiyan Azadî serhildanının gazeteciler üzerinde büyük bir etki yarattığına işaret eden Arîn Sîwêd, “Jin Jiyan Azadî serhildanı bizler için bir örnek olmuştur. İran’daki kadınların direnişi, zindandaki kadınların direnişi ve özgür haykırışlarının ortağıyız. Hem serhildanın hem de yaşanan acıların ortağıyız. Bu nedenle, nerede olurlarsa olsunlar her zaman kadınların yanında olacağız ve mücadelelerinin merkezinde yer alacağız. Her devletin, oluşturduğu sistem çerçevesinde kadına dönük uyguladığı politikalar farklı olabilir ancak hepsi katliamla sonuçlanan bir politika sahibidir. Bu bağlamda acılarımız ortaktır. Serhildanımız ve acılarımız ne denli ortaksa, özgürlük mücadelesi sonucunda elde ettiğimiz zafer de o denli ortak olacaktır” diye konuştu.

KAMPANYA 26 AĞUSTOS’TA SONA ERECEK

YRJ’nin başlattığı 12 Ağustos’ta "İdama Hayır" kampanyasına da vurgu yapan Arîn Sîwêd, dijital ortamda 3 bin imza toplandığını ve bu imzaların sonuçlarını İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) ve Sınır Tanımayan Gazetecilere (RSF) ileteceği bilgisini paylaşarak, “Kampanyanın süresi bir hafta olarak belirlenmişti. Kadın hareketleri ve tüm kurum ve kuruluşların, özellikle Ermeni halkının kampanyaya ilgi gösterdiği gözlemlendi. Kuzey ve Doğu Suriye’den Başûrê Kurdistan’a, Avrupa’dan Amazon’a kadar kadınlar ve halk, imza kampanyasına katıldılar. Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinden sürenin çok kısıtlı olduğu görüşü göz önüne alındığında, kampanyamızı bir hafta uzatma kararı aldık. Normal şartlarda 19 Ağustos’ta tamamlanması gerekiyordu. Ancak kampanyaya olan yoğun ilgi nedeniyle bir hafta daha uzatma kararı aldık. Dolayısıyla 26 Ağustos’ta da kampanya sona erecektir” diye belirtti.

İDAM HÜKMÜNÜN KALDIRILMASI ÇAĞRISI

Kampanyanın yoğun ilgiyle desteklendiğini dile getiren Arîn Sîwêd, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Birçok kurum ve kuruluş, özellikle Kongra Star ve Zenobiya Kadınlar Topluluğu öncülüğünde kadın hareketleri, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları, bölgede yaşayan halklar ve Avrupa’da yaşayan gazeteciler imza kampanyasına katıldılar ve imzalarını YRJ’ye ulaştırdılar. Kampanyamızın bu aşamaya ulaşmasından YRJ olarak mutluluk duyuyoruz. Kadınların örgütlülük düzeyi ve etrafında kenetlenen duyarlı bir toplum yaratılması, bizim için gurur kaynağıdır. YRJ olarak her zaman kadınların sesi olacağız. Yaptığımız haberlerle sınırlı kalmayarak, politik, hukuki ve toplumsal mücadelemizi sürdüreceğiz. YRJ olarak, İran hükümetinin kadınlara dönük işkence, katliam ve şiddet politikalarına karşı duruyor ve idamların sonlandırılması çağrısında bulunuyoruz. İdam kararı verilen kadınlar, özgürlükleri için mücadele etmekten başka bir şey yapmamıştır.”