IUCN, değerlendirilen 15 bin türün 3 binden fazlasının neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bilirdi.

IUCN Genel Direktörü Grethel Aguilar, güncellemenin iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik krizleri arasındaki yakın bağlantıyı vurguladığını belirterek, "Türlerin azalması, ısınmayı 1.5 santigrat derecenin altında tutmak için acil ve iddialı önlemler alarak durdurma gücümüzün bir örneğidir" dedi.

Aguilar, türlerin korunması ve ekosistemlerin yenilenmesinin aynı zamanda atmosferdeki sera gazı birikimiyle mücadeleye yardımcı olduğunu sözlerine ekledi.

Kırmızı Liste'ye eklenen veriler, tatlı su balıklarının korunma durumuna ilişkin ilk kapsamlı değerlendirmeyi içeriyor.

Değerlendirilen türlerin yüzde 25'i, tatlı su seviyelerini düşüren, deniz seviyesini yükselten ve mevsimsel değişimleri etkileyen iklim değişikliğinden etkileniyor. Ayrıca, kirlilik, aşırı avlanma ve istilacı türler gibi faktörler de tatlı su balıklarını tehdit ediyor.

Güncelleme, örneğin Kenya'daki Turkana Gölü'ndeki büyük dişli balığın, aşırı avlanma, iklim değişikliğinin neden olduğu habitat kaybı ve barajların tatlı su akışını azaltması nedeniyle Kırmızı Liste'de statüsünün değiştiğini ortaya koydu.

Öte yandan, Atlantik somonunun dünya çapında nüfusunun 2006 ile 2020 arasında yüzde 23 oranında azaldığı ve bu türün artık sadece belirli nehirlerle sınırlı olduğu belirtildi. Bu durum, tatlı su ve deniz habitatları arasındaki uzun mesafeli göçler sırasında karşılaştığı tehditlerden kaynaklanıyor.

IUCN Başkanı Razan Al Mubarak, güncellemenin aynı zamanda koordineli koruma çabalarının gücünü gösterdiğini vurgulayarak, bir antilop türü olan kıvrık boynuzlu oriks’in "tehlike altında" statüsünden daha elverişli bir statüye geçmesini örnek olarak verdi. Ancak, Sahel'deki iklim değişikliğinin hala bu tür için bir tehdit oluşturduğunu belirtti.