İntikam güçleri her yerde

İşgalci Türk devletinin kara propagandalarına karşı gerillalar her geçen gün daha da güçlenmekte, askeri, teknik anlamda düşmana ağır kayıplar verdirebilecek yetkinliğe ulaşmaktadır. 30 Ocak’ta yapılan Gabar eylemi bunun en net örneklerinden biridir.

GABAR EYLEMİ

Türk yetkililer her ne kadar “Ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz, kaç kişi kaldıklarını biliyoruz, sınırlarımız temizlendi” vb. açıklamalar yapsa da Kürdistan özgürlük gerillaları her zaman olduğu gibi bu açıklamalara pratikleriyle cevap vererek tüm yalanları boşa çıkarıyor. Bu yüzden, Özgürlük gerillalarının her eylemi, işgalci Türk devletine doğrudan bir cevap oluyor.

Türk devleti özellikle Kuzey Kürdistan’da gerilla kalmadığına ilişkin propaganda yaparak herkesi ikna etmeye çalışıyor. Ancak gerilla gücü, her zaman olduğu gibi, doğru zamanda ve doğru yerde işgalcilere cevap vermeye devam ediyor. Bu yüzden, 30 Ocak’ta Botan’da TRT Gabar’daki Seslice Taburu üssüne ve bazı petrol kuyularına karşı HPG tarafından yapılan bu eylem büyük bir öneme sahip ve güçlü mesajlar içeriyor.

Kürdistan gerillaları, dünyada eşi benzeri olmayan bir direniş sergiliyor. Bu yüzden her eylem ve her adım iyi okunmalıdır. Çünkü hiçbir gerilla eylemi rastgele değildir; her biri kendi içinde önemli mesajlar barındırır. Soykırımcı Türk devleti, Kürt halkının nefes almasına bile tahammül edemiyor ve her fırsatta Kürt halkını hedef alıyor. Türk devleti bu kapsamda, en çok saldırıları Güney Kürdistan’da yapıyor ve SİHA’lar ile sivil halk bombalanıyor. MİT, Güney Kürdistan’da kirli operasyonlarını yürütmek için Parastin iş birliği yaparak Kürt halkının kanına giriyor. Bu yüzden, bu saldırıların tümü bilinçli ve planlı olarak gerçekleştiriliyor.

Son olarak 27 Ocak günü Medya Savunma Alanları’ndaki Akrê ilçesinin Dînartê nahiyesine bağlı Şihê köyünde yaşayan ve Zêbarî aşiretine mensup olan Cafer Celal ile eşi Sitî, MİT ve Parastin tarafından bilinçli bir şekilde katledildi. Ancak bu ne ilk ne de son katliamdı; çünkü Türk devleti, Kürt halkına yönelik bu tür saldırıları her gün gerçekleştirmeye devam ediyor. Ancak Kürdistan gerillaları, fedai ve intikam güçleriyle, gerçekleştirdikleri eylemlerle bu katliamlara yanıt veriyor ve Türk devletine ağır darbeler vuruyor.

Şehîd Doğan Zinar Birliği, 30 Ocak’ta TRT Gabar’daki Seslice Taburu üssüne ve bazı petrol kuyularına yönelik dört hava saldırısı gerçekleştirdi. HPG bu eylemi şu sözlerle duyurdu: “Sivil halkımızın hedef alınmasına karşılık Hava Savunma Güçlerimiz aynı tarzda cevap verecektir.”

HPG’NİN VERDİĞİ MESAJI NASIL OKUMALIYIZ?

Eğer Özgürlük Hareketi’nin stratejisini anlamak istiyorsak, gerilla eylemlerinin mesajlarını iyi okumamız gerekir. Çünkü bu topraklarda Kürt halkına yönelik katliamlar sürdükçe, gerilla da her geçen gün daha güçlü hale gelecek ve işgalci Türk devletine daha büyük darbeler indirecektir. Bu eylem, sadece bir misilleme ya da basit bir yanıt değildir. Gerilla, işgalci Türk devletine ve onun yalanlarına inananlara net bir mesaj vermiştir; Gerilla her zaman her yerdedir. 

Özgürlük Hareketi yönetiminin de defalarca belirttiği gibi, gerillanın tecrübe ve teknik kapasitesini artırmaya devam ettiği görülmekte ve askeri olarak gerilla güçleri, sahip oldukları teknik donanımla her noktada, her fırsatta işgalci Türk devletinin hedeflerini vurabilecek kapasitededir. Özgürlük Hareketi’nin komutanlarının yaptığı değerlendirmelerde de görüldüğü gibi, Özgürlük Gerillaları her geçen gün daha da güçlenmekte, askeri, teknik anlamda işgalci Türk devletine ağır kayıplar verdirebilecek yetkinliğe ulaşmaktadır. Bugün Kürdistan’da yürütülen savaş gerçeği budur. Özgürlük Hareketi sahada yaptığı eylemlerle konuşmaktadır ve son Gabar eylemi de bunun en net örneklerinden biridir.