Le Monde’un haberine göre Frontex'in iç belgeleri tekrarlanan ihlalleri ortaya koyuyor. Bu uyarılara rağmen Avrupa Komisyonu, Schengen bölgesine katılmaya hazırlanan Bulgaristan'ın "mükemmel sonuçlarını" övmeye devam ediyor.
Gazete birçok tanıklığa yer veriyor. Örneğin, 2022 baharında, 16 yaşındaki Suriyeli Ali, Suriye ve Lübnan'da kalan annesi ve diğer beş kardeşiyle birlikte iltica ve aile birleşimi için başvurmak üzere Sofya'daki bir kabul merkezine girdi.
Ancak işler planlandığı gibi gitmedi. Başvurusu işleme konulmak yerine, kendi deyimiyle "hapishaneyi andıran" bir yere götürüldü. Gece boyunca, yaklaşık elli kişi gibi o da bir sınır polisi arabasına bindirildi ve sığınma hakkı hakkında en ufak bir bilgi verilmeden 300 kilometre ötedeki Türkiye sınırına geri götürüldü.
Suriyeli çocuk "Bizi kameralarla donatılmış bir çite doğru yürüttüler. Çiti geçtikten sonra bir kanal gibi bir yer vardı. Aynı zamanda insanları dövüyorlardı" diye hatırlıyor. “Her şeyimi aldılar ve sırtıma ve kafama vurdular. Ondan sonra beni kanala attılar” diye ekliyor. Gruptan Türkiye'ye dönmeleri ve bir daha geri gelmemeleri isteniyor.
Ali'ninki gibi zorla sınırdışılara ilişkin tanıklıklar genellikle Bulgar hükümeti tarafından yalanlanıyor. Ancak Balkan Araştırmacı Habercilik Ağı (BIRN) tarafından başvurulan ve Le Monde tarafından yayınlanan Avrupa sınır ve sahil güvenlik ajansının bir dizi iç belgesine göre, Frontex'in insan hakları izleme organı tarafından son on sekiz ay içinde çok sayıda ihlal belgelendi.
Avrupa şeffaflık yasaları sayesinde elde edilen bu belgeler, Frontex operasyonlarında görev alan Bulgar ajanlar tarafından işlenen vahşeti ayrıntılı bir şekilde anlatıyor: sopalarla dayak, zorla soyundurma, kişisel eşyaların çalınması, sözlü saldırganlık ve köpeklerin neden olduğu ciddi yaralanmalar vb.
Tüm bu insanlık dışı uygulamalara rağmen Avrupa Birliği’nin, Schengen sahasına girmeye hazırlanan Bulgaristan’a göz yummayı hatta övmeyi tercih ettiği anlaşılıyor.