Başkent Buenos Aires yakınlarındaki La Plata kentinde bulunan bir numaralı federal mahkeme, on iki sanığa on müebbet hapis cezası, birine 25 yıl hapis cezası ve birine de beraat kararı verdi; diğer altısı ise bu arada öldü. Bu karar, yaklaşık 300 kişinin izlediği mahkeme salonunda ve sokaklarda coşkuyla karşılandı.
Davada, Banfield, Quilmes ve Lanus'taki üç "Gizli Gözaltı Merkezi" olarak bilinen CCD'lerde yaşanan vakalar ele alındı.
Sanıklar arasında subaylar, astsubaylar, polis memurları, askeri ve polis doktorları ile eski bir il bakanı bulunuyordu. Verilen cezalar, Arjantin'de insan hakları ihlalleriyle mücadelede önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Davacı Plaza de Mayo Büyükanneleri Derneği'ne göre, söz konusu CCD'lerden geçen tutuklular arasında 23 hamile kadın bulunuyordu. Bazıları işkenceciler tarafından kürtaja maruz bırakılmış, bazıları kaybolmuş ve on bebek rejimle birlikte hareket eden ailelere "verilmiş", bu çocuklardan yedisi yıllar sonra kimliklerini geri kazanmıştı.
Derneğin çalışmaları sonucunda kaçırıldığı düşünülen 400 çocuktan 133’ünün kimlikleri tespit edilebilmişti.
Mahkemenin kararı, siyasi tartışmalarda diktatörlüğün mirasının yeniden canlandığı bir döneme geldi. Aralık ayından bu yana aşırı liberal cumhurbaşkanı olan Javier Milei, diktatörlük dönemini yeniden yorumlamaya çalışıyor. Milei iktidarı diktatörlükten ziyade devlet ile sol gerillalar arasında bir "savaş"tan bahsediyor. İktidar aynı zamanda insan hakları STK'larına göre 30 bin ölü sayısına da itiraz ediyor.
1990'lardaki af döneminin ardından 2006'da diktatörlük davalarının yeniden başlamasından bu yana Arjantin yargısı mart ortası itibariyle 661'i tutuklu olmak üzere 1.176 kişiyi mahkum etti. Yaklaşık 80 dava halen görülmeye devam ediyor ya da soruşturuluyor.