Perşembe günü Irak'ta İran yanlısı olarak değerlendirilen Haşdi Şabi’ye yönelik Bağdat’ta düzenlenen dron saldırısında biri askeri komutan olmak üzere iki Haşdi Şabi üyesi öldü. Bağdat hükümeti saldırıdan DAİŞ karşıtı uluslararası koalisyonu sorumlu tutarak tepki gösterdi.
HAMAS SORUMLUSU HİZBULLAH’IN KALESİNDE VURULDU
Salı günü, Hamas'ın iki numaralı ismi 57 yaşındaki Salih el-Aruri ve Filistinli Hamas’ın diğer altı sorumlusu, Beyrut'un dış mahallelerindeki Lübnan Hizbullah'ının kalesinin kalbinde bir hava saldırısı sonucu öldürüldü.
İsrail resmi olarak saldırının sorumluluğunu üstlenmedi ancak MOSAD’ın suikastlere yeniden başladığı şeklinde yorumlandı.
AFP'ye konuşan üst düzey bir Lübnanlı güvenlik yetkilisi Aruri'nin "bir İsrail savaş uçağından" atılan "güdümlü füzelerle" hedef alındığını söyledi.
Cenevre Üniversitesi'nde siyaset bilimci olan Hasni Abidi bunu Hizbullah için bir "aşağılanma" olarak görüyor.
AFP’ye konuşan Abidi "Hizbullah'ın güvenlik aygıtında bir başarısızlık var" derken, Lübnanlı İslamcı hareketin "milislerinin varlığını her zaman İsrail'e karşı caydırıcı bir unsur olarak meşrulaştırdığını" belirtiyor.
İRAN’DAKİ SALDIRI KİMİN İŞİ?
Dört yıl önce ABD tarafından Bağdat’ta öldürülen İranlı general Kasım Süleymani'nin Kirman’daki türbesi yakınlarında çarşamba günü meydana gelen çifte patlamada en az 84 kişi hayatını kaybetti.
İran Cumhurbaşkanı'nın siyasi danışmanı Muhammed Cemşidi X'te yaptığı açıklamada "Bu suçun sorumluluğu Amerikan ve Siyonist rejimlere aittir ve terörizm sadece bir araçtır" dedi.
Washington suçlamayı "saçma" olarak nitelendirirken, İran'ın ezeli düşmanı İsrail, İran'ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'in "sert bir karşılık" sözü verdiği saldırı hakkında yorum yapmadı.
NASRALLAH’IN UYARISI
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah Çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, İsrail'in "Lübnan'a karşı bir savaş başlatmayı düşünmesi halinde" Hizbullah’ın "sınır tanımadan" savaşacağı uyarısında bulundu. Narallah "Şu an için cephede hesaplı bir şekilde savaşıyoruz" diye ekledi.
AFP'ye konuşan analistlere göre Hizbullah, Lübnan'ın derin bir siyasi ve özellikle ekonomik krizden geçtiği ve tabanının yeni bir savaş istemediği bir dönemde kendisini "hassas" bir durumda buluyor.
Cardiff Üniversitesi öğretim görevlisi ve Hizbullah uzmanı Amal Saad, "Hizbullah'ın İsrail'e karşı (caydırıcı gücünü) yeniden tesis edecek şekilde karşılık vermesi gerekecek, ancak İsrail'e topyekün bir savaş başlatmaktan başka seçenek bırakmayacak şekilde karşılık veremez" dedi.
Beyrut'taki Saint-Joseph Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Karim Bitar, "Hizbullah'ın tepkisi beklenen normları aşarsa, İsrail hükümetinin aceleci davranma riski var" diyor.
İSRAİL AMERİKAN ŞEMSİYESİNDEN FAYDALANABİLİR
Bitar, İsrail'in "Amerikan şemsiyesinden", özellikle de Akdeniz'de bir Amerikan uçak gemisinin bulunmasından faydalanarak "İran'ın bölgedeki müttefikleriyle hesaplaşmaya kalkışabileceğini" söylüyor.
Lyon 2 Üniversitesi öğretim üyesi Fabrice Balanche, Washington tarafından korunduklarını bilen İsrailli yetkililerin, "Amerikalılar ve Avrupalılar onları engelliyor olsa da" sınırlarında "gerçekten temizlik yapmak istediklerini" söylüyor.
Öte yandan bu Orta Doğu uzmanı, "Ne İranlılar ne de Hizbullah İsrail ile karşı karşıya gelmek istemiyor çünkü üstünlüğün kendilerinde olacağını çok iyi biliyorlar" diyor.
HUSİLER
AFP'nin görüştüğü uzmanlara göre İran'ın doğrudan bir saldırısı ihtimal dışı olmasa da Tahran, küresel deniz taşımacılığı için stratejik bir bölge olan Kızıldeniz'de haftalardır gemileri taciz eden Yemen'deki Husiler gibi diğer müttefik gruplar aracılığıyla hareket edebilir.
BCA araştırma danışmanlık şirketinin baş jeopolitik analisti Matt Gertken, "Çok kısa vadede durum daha da kötüleşebilir çünkü Husiler saldırılar düzenliyor ve Amerikalılar da şimdi tepki veriyor" değerlendirmesinde bulunuyor.