Myanmar’da 1 Şubat’ta darbe yapan ordu, Aung San Suu Kyi hükümetine son verdi.  Suu Kyi, darbeden bu yana tutuklu bulunuyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde iki gün süren tartışmalar sonucunda, Myanmar’da “kadın ve çocukların da aralarında olduğu yüzlerce sivilin ölümünü şiddetle” kınadı.

Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesi “durumun hızlı bir şekilde kötüleşmesinden” duydukları “derin kaygıyı” ifade ederken, “barışçıl eylemcilere karşı şiddete başvurulmasına” tepki gösterdi.

Güvenlik Konseyi’nin kararı, Myanmar ordusunun geleneksel ittifakı Çin tarafından geniş bir şekilde biçimlendirildi.  Çin, yaptırımlara karşı çıkıyor.

Siyasi Tutsaklarla Dayanışma Derneği’ne göre darbenin başından bu yana aralarında çok sayıda öğrenci ve çocuğun da olduğu yüzlerce sivil öldürüldü. Nerede tutuldukları bilinmeyen yüzlercesi de kayıp.

BM’nin Myanmar elçisi Christine Schraner Burgener, “benzeri görülmemiş düzeyde bir iç savaş riski” konusunda uyararak, Asya’nın merkezinde çok boyutlu bir felaketten kaçınmak için tüm olanakların devreye konulmasını istedi.

Myanmar makamları yeni bir emre kadar internet sağlayıcılarına kablosuz internet bağlantılarını askıya almaları talimatını verdi.

BM’nin onlarca üye ülkesi de internet kesintilerini kınadı. Bu yönlü bir açıklama Litvanya, Fransa ve Yunanistan tarafından yazıldı. Açıklamada ülke genelinde medyaya yönelik saldırılara tepki gösterildi.

Bu arada protesto eylemleri devam ediyor. Başkent Rangoon’da orduya ait iki süpermarket gece saatlerinde yakıldı.  Merkezdeki Monywa’da bir eylemci öldürüldü, 10’u yaralandı. Mandalay’da da bir kişi öldürüldü, 6 kişi yaralandı.

Onbinlerce memur ve özel sektör çalışanı da darbeye karşı grevi sürdürüyor.

Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Şirketleri Federasyonu, güvenlik güçlerinin ilk yardım ekiplerini hedeflemekle suçladı. Açıklamaya göre federasyonun doktorları ve yardım ekipleri keyfi bir şekilde durduruldu, gözdağı verildi veya yaralandı, malları ve ambulansları tahrip edildi.