Geçtiğimiz hafta Transdinyester hükümeti beklenmedik bir şekilde bölgedeki durumun "önemli ölçüde kötüleştiğini" açıkladı.
Yerel hükümet özellikle Moldova hükümetini Transdinyester ekonomisini "yok etmekle" ve bölgede "insan hak ve özgürlüklerini" ihlal etmekle suçladı.
Ukrayna ile sınır komşusu olan Transdinyester eyaleti uluslararası alanda Moldova'nın bir parçası olarak tanınıyor.
Bölge 1991 yılında tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti ve o zamandan beri Rusya yanlıları tarafından kontrol ediliyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana uzmanlar Rusya'nın bölgeyi gelecekte ilhak etme olasılığını ciddi bir şekilde değerlendiriyor.
Amerikan düşünce kuruluşu The Institute for the Study of War (ISW), Transdinyester bölgenin geleceği konusunda alarm verdi.
Uzmanlar, "Moldova'da olası bir Rus operasyonunun takvimi belli değil, ancak Kremlin mümkün olan en kısa sürede harekete geçmek için gerekli enformasyon koşullarını oluşturuyor" dedi.
Bu haftanın başında ISW yeni bir uyarı yayınladı. Düşünce kuruluşu tarafından hazırlanan bir rapora göre, Transdinyester bu çarşamba günü yapılacak parlamento toplantısında bölgenin Rusya tarafından ilhakına ilişkin bir referandum ilan edebilir.
Transdinyester parlamentosunun çok nadiren toplanıyor. Son resmi toplantısı, bölgenin bağımsızlık referandumu ve Rusya'ya katılma planını açıkladığı 2006 yılında yapılmıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 29 Şubat Perşembe günü yıllık ulusa sesleniş konuşmasını yapacak. İddialara göre Putin bu konuşmayı bölgenin ilhakını duyurmak için kullanabilir. Ancak ISW'ye göre Rusya'nın bu hafta Transdinyester'in ilhakını resmileştirmesi beklenmiyor, ancak Putin "Transdinyester parlamentosunun alacağı herhangi bir kararı memnuniyetle karşılayacaktır".
Aralarında Devlet Başkanı Zelenskiy'in de bulunduğu Ukraynalı yetkililer Rusya'nın Moldova bölgesini olası ilhakına şüpheyle yaklaşıyor. Onlara göre bu her şeyden önce Ukrayna ve Batı içinde "gerginlik ve tepkileri kışkırtmak" için tasarlanmış bir manevra.
Rusya’nun bu tehdidi Moldova'nın Avrupa Birliği'ne katılım müzakerelerini rayından çıkarmak, Rusya yanlısı bir çizgiye geri getirmek ve NATO'nun doğu sınırını istikrarsızlaştırmak için kullanabileceği iddia ediliyor.