Tüm gözler Almanya'daki seçimlerde

Aşırı sağın yükselişte olduğu ve ABD’deki Donald Trump yönetiminin de etkide bulunmaya çalıştığı Almanya’da seçmenler sandık başına gitti.

Almanya’daki seçimler dünyanın dört bir yanından merak ve endişeyle izleniyor. 

Oy kullanma işlemi saat 08.00’de başladı ve 18.00’e kadar sürecek. İlk sonuçların da hızlı bir şekilde hemen ardından belirmesi bekleniyor. 

Ülkeyi sarsan yabancıların karıştığı bir dizi ölümcül saldırının ardından seçim kampanyasına büyük ölçüde göçle ilgili korkular hakim oldu. ABD ve Rusya’nın seçimlere müdahalesine de sık sık tepkiler gösterildi. 

Bu seçimler, Avrupa'nın önde gelen gücünün savaş sonrası refah modelinin tersine dönebileceği bir döneme denk geldi. 

Bir yandan ekonomik durgunluk ve Washington ile ticaret savaşı tehdidi öne çıkarken, diğer yandan transatlantik bağlantı ve Berlin'in güvenliği için güvendiği Amerikan “şemsiyesi” sorgulanıyor.  

Muhafazakâr lider ve anketlerin favorisi Friedrich Merz, cumartesi günü yaptığı açıklamada,  tehlikede olanın Almanya'nın “kaderi” olduğunu söyledi.

Anketler, Friedrich Merz’in, bir sonraki Şansölye olmak ve Sosyal Demokrat Olaf Scholz döneminden sonra ülkeyi daha fazla sağa yatırmak için iyi bir konumda olduğunu gösteriyor. 

Son anketlere göre muhafazakarlar yüzde 30 dolayında oy elde edecek. 

Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) en az %20 ile 2021'dekinin iki katı ile rekor bir sonuç elde etmeyi umuyor. 

Merz, çarşamba akşamı başbakan Olaf Scholz  ile bir televizyon tartışmasında Almanları “ülkenin iki büyük sorunu olan göç ve ekonomiyi çözmek” için kendisine güçlü bir yetki vermeye çağırdı. 

Merz bu ifadeleri kullanırken aşırı sağcı tehdidin arkasına sığındı. Merz, aksi takdirde “bizi ve siyasi merkezdeki tüm demokratik partileri geçecekler” uyarısında bulunarak, AfD'nin yükselişinden mevcut hükümeti sorumlu tuttu.

Olaf Scholz'un Sosyal Demokrat Partisi (SPD), kararsız seçmenlerin çoğunu kazanma umuduna tutunsa da, anketlere göre %15 oy oranı ile  tarihi bir yenilgi tehdidi altında bulunuyor. Anketler, Yeşiller'in oy oranın ise %14 olarak gösteriyor. 

Büyük ölçüde küçük partilere bağlı olacak: İki aşırı sol oluşumdan biri olan ve geri dönüşün ortasında bulunan Die Linke'nin oy oranı %7, diğeri BSW ve FDP liberalleri ise Federal Meclis'te temsil edilmek için gereken oyların yaklaşık %5'ine sahip.

Yeni hükümetin başına geçmeye hazırlanan Friedrich Merz, işletme vergilerini düşürerek ve bürokrasiyi azaltarak ülkenin sanayi gücünü yeniden inşa etme sözü verdi. Ancak uzmanlar seçimlerden sonra “büyük bir reform gündemi uygulama” kabiliyetini sorguluyor.

Ancak hareket kabiliyeti büyük ölçüde küçük partilere bağlı olacak. İki radikal sol oluşumdan Die Linke, %7 oy oranı ile yükselişe geçmiş görünüyor. Diğer sol parti BSW’nin, liberal FDP gibi Federal Meclis’te temsil için gereken  %5'ine sahip olacağı tahmin ediliyor.  

FDP’nin, ekonomiye ve silahlı kuvvetlere yatırım için likiditeyi serbest bırakmak için gerekli görülen bir reform olan borçlanma konusundaki katı kuralları gevşetmeyi amaçlayan anayasal değişiklikleri engelleyebileceği iifade ediliyor. 

Ukrayna'ya askeri yardımı reddeden solcu partiler BSW ve Die Linke ile aşırı sağcı AfD'nin bu alandaki kilit yasaların oylanmasında engelleyici bir azınlığa sahip olabileceği vurgulanıyor.