OMCT raporunda Tunus’ta göçmen, mülteci ve sığınmacıların "keyfi tutuklamalar", "zorla yerlerinden edilmeler" ve Libya ile Cezayir sınırlarına doğru "yasadışı sınır dışı edilmeler" gibi "günlük kurumsal şiddet"e maruz kaldıklarını belirtti.

58 sayfalık rapor, doğrudan tanıklıklar ve STK'ların ifadelerine dayanarak, Tunus yetkililerinin ülkede işlenen ihlallerde sorumluluğunu vurguluyor.

Rapora göre, ülke, Avrupa'nın düzensiz göçü azaltma baskısı altında, özellikle şubat ayındaki Cumhurbaşkanı Kais Said'in yasadışı göçmenleri hedef alan bir açıklamasının ardından insan hakları ihlallerinde bir artış yaşandı.

OMCT, yaz aylarında evlerden zorla tahliyeler, zorla yer değiştirmeler ve özgürlükten mahrum bırakılan yerlerin kurulmasıyla karakterize edilen "kurumsal düzeyde derin bir değişiklik" yaşandığına dikkat çekiyor.

Raporda, temmuz ayında Safakes'te yaşanan olayların ardından yüzlerce kişinin tutuklandığına dikkat çekilirken, Tunus'un uluslararası anlaşmaları ihlal ettiği ifade ediliyor.

Uluslararası insani yardım kaynaklarına göre, haziran ayından bu yana en az 5 bin 500 göçmen Libya'ya, 3 binden fazla göçmen de Cezayir'e sürüldü.

Bu sınırdışılar BM tarafından kınanmış ancak Tunus makamları tarafından reddedilmişti.

Ayrıca, Safakes yakınlarındaki kırsal alanlarda binlerce kişinin yoğunlaştığı belirtilerek göçmen, mülteci ve sığınmacıların maruz kaldığı zor koşulların "işkence ve kötü muamele" oluşturabileceği ifade ediliyor.

OMCT, daha genel olarak "temel hizmetlere, istihdama veya gelir kaynaklarına erişimi olmayan onur kırıcı yaşam koşullarına" işaret ederek, "Tunus makamlarının bu insanları koruyamamasından" endişe duyuyor.