YBŞ: Son üç gündeki saldırılarda 6 yoldaşımız şehit düştü
Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ), işgalci Türk devletinin son üç günde düzenlediği saldırılarında 6 savaşçılarının şehit düştüğünü açıkladı.
Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ), işgalci Türk devletinin son üç günde düzenlediği saldırılarında 6 savaşçılarının şehit düştüğünü açıkladı.
YBŞ yaptığı yazılı açıklamada, “İşgalci ve soykırımcı Türk devleti son 3 gün içinde hem savaş uçakları hem de SİHA’larla Şengal’e yönelik kapsamlı saldırılar gerçekleştirdi. Toplamda 16 nokta bombalandı. Bombalanan yerlerin çoğu sivillerin yaşadığı yerlerdi.” dedi.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Faşist Türk devletinin sivil-asker ayrımı yapmadan topyekun saldırdığını daha önce belirtmiştik. Bu saldırılar sonucunda çok sayıda sivil yaralandı veya şehit düştü.
İşgalci Türk devleti, 24 Ekim gecesi Xanesor’a bağlı Barê bölgesini bombaladı ve bombardımanda Rojhat Ereb yoldaşımız şehit düştü. Faşist Türk devletinin 25 Ekim gecesi gerçekleştirdiği saldırılarda ise 11 yer bombalandı, bu saldırılarda da köy ve şehir merkezleri hedef alındı. 25 Ekim gecesi yapılan saldırılarda ise 5 yoldaşımız şehit düştü, bir yoldaşımız yaralandı.”
Şehit düşen savaşçıların kimlik bilgileri şöyle verildi:
Kod Adı: Nemir Helîqî
Adı Soyadı: Heval Nemir Qasim Elî
Anne Adı: Bihar
Baba Adı: Qasim Elî
***
Kod Adı: Orhan Şengal
Adı Soyadı: Ûmran Ehmed Qasim Qolo
Anne Adı: Nofa
Baba Adı: Ehmed
***
Kod Adı: Dilbirîn Şengal
Adı Soyadı: Ezîz Xeyro Cirdo
Anne Adı: Gulê
Baba Adı: Xeyro
***
Kod Adı: Azad Şengalî
Adı Soyadı: Raîd Xalid Husên
Anne Adı: Xezal
Baba Adı: Xalid
***
Kod Adı: Dilgeş Şengalî
Adı Soyadı: Selah Hesen Emer
***
Kod Adı: Rojhat Ereb
Adı Soyadı: Wead Hemed Hîwed Hîklê
Anne Adı: Xidiriya Hewad Salîm
Baba Adı: Hemed Hîwed Hîklê
Şehadet Yeri ve Tarihi: 24 Ekim 2024 –Barê
Açıklamda devamla şunlar belirtildi: “Her biri farklı tarihlerde mücadele saflarına katılan Nemir, Azad, Ezîz, Orhan, Dilgeş ve Rojhat yoldaşlarımız son nefeslerine kadar onurlu bir yaşam sürdüler. Yoldaşlarımız duruşları, yaşamları, fedakarlıkları, emekleri, cesaretleri ve iradeleriyle bizlere büyük bir mücadele değeri bıraktılar. Halklarının direniş kültürüne sahip çıktılar. Yoldaşlarımız kendi halklarının hakikatinin farkında olarak yaşamış ve değerlerine, inançlarına, kutsallarına, dinlerine, kültürlerine ve dillerine sahip çıkmışlardır. İçinde yaşadıkları kültürü kişiliklerinde yaşatarak kahramanlık tarihini yaşatmışlardır. Mücadele saflarında da bu anlayışı işgalcilerden intikam alma ve hesap sorma güçlerinin temeli haline getirdiler. Hiçbir zaman teslimiyeti ve sıradan bir yaşamı seçmediler ve sisteme tenezzül etmediler. Mücadele ettikleri süre içinde hiçbir zaman emek vermekten, hizmetten ve bedel ödemekten geri durmadılar. Nerede ve ne koşulda olursa olsun görevlerini büyük bir istek ve mutlulukla yerine getirdiler. Bu nedenle Nemir, Azad, Ezîz, Orhan, Dilgeş ve Rojhat yoldaşlarımız sonuna kadar bizler için yaşamın en değerli örnekleri olarak kalacaklardır. Tarih boyunca nasıl ki işgalcilerden hesap sorulmuş ve tarihin intikamı alınmışsa, elbette bu yoldaşlarımızın şahsında tüm şehitlerimizin intikamı halkımızın düşmanlarından alınacaktır. Yoldaşları olarak bunun sözünü yineliyoruz. Korkakça saldırılar bizi mücadelemizden alıkoyamayacak, aksine daha da güçlendirecektir. Düşmanlarımız bunu çok iyi biliyor.
İşgalci ve soykırımcı Türk devleti bu saldırılarla toplumumuza yönelik düşmanlığını bir kez daha göstermiştir. Türk devleti tarih boyunca Êzidîlerin düşmanı olmuştur. Halkımızın karşılaştığı 70 fermanda da Türk devletinin parmağı vardır. Ancak soykırımcı Türk devleti bilmelidir ki atalarımız nasıl onlara karşı savaşmışsa bizler de aynı şekilde savaşacağız. YBŞ-YJŞ olarak halkımızı her türlü saldırıya karşı koruma ve savaşma gücümüz her zamankinden daha fazladır. Bunun en büyük örneği de DAİŞ’e karşı verdiğimiz savaştır. DAİŞ’e karşı zafere ulaştık. Bundan sonra da aynı ruh ve inançla zafere ulaşacağız. Bu günden itibaren halkımızın özgürlüğü için mücadele etmeye, bedel ödemeye devam edeceğiz. İşgalci Türk devleti de bundan korkuyor. Bu korku da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Bu noktada devam eden saldırılara gereken yanıtları vereceğiz. Bizlere ve halkımıza saldırmaları durumunda hesap vermeleri gerekecektir. Türk devletinin bu saldırıları tek başına yapmadığını biliyoruz. Türk devletine bu saldırıların temelini oluşturan gücün KDP olduğunu iyi biliyoruz. Bu açıkça ortadadır. Türk devletinin saldırılarına göz yuman uluslararası güçler artık sorumluluklarını yerine getirmelidir. Özellikle Irak hükümeti ve uluslararası koalisyon güçleri sorumluluklarının bilincinde olmalı ve gerçekleştirilen saldırılara karşı sessiz kalmamalıdır.
Halkımız şehitlerin mücadele ve direniş ruhuyla hareket etmelidir. İyi bilinmelidir ki önümüzde direnişten başka yol yok. Bu yola zafer için girdik. Halkının savunma gücü olan YBŞ-YJŞ olarak üzerimize düşeni yapmaya ve bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırız. Şehit düşen yoldaşlarımız bizler için büyük bir ruh, inanç, irade, bilgelik, fedakarlık ve cesaret yaratmıştır. Şehitlerimiz sayesinde bugün büyük bir mücadele veriyoruz. Şengal’de en büyük güç olmamız şehitlerimizin verdiği emek sayesinde oldu. Silahları olanlar DAİŞ’e karşı direnmezken bizler halk ve savunma güçleri olarak mücadeleyi büyüttük, anlamlı ve onurlu bir yaşam sürmeyi esas aldık. Bu savaşı kazandığımız gibi işgalci Türk devletine karşı verilen savaşı da kazanacağız. Kimsenin bundan şüphesi olmasın. Çünkü YBŞ-YJŞ bir amaç doğrultusunda kurulmuş ve örgütlenmiştir. Bu nedenle burası direnişin, işgalden hesap sormanın, intikamın, şerefin ve mücadelenin yeridir. Halkının savunma gücü olarak Demokratik Ulus bilinci konusunda büyük bir tecrübe ve deneyim sahibi olduk ve mücadelemizi demokratik ve ekolojik bir toplum ve kadın özgürlüğü bilinci temelinde sürdürüyoruz.
Irak hükümetinin sessizliği de utanç kaynağıdır. Toprakların ve egemenliğin ihlal ediliyor. Yurttaşların hedef alınıyor. Ancak ciddi bir tavır sergilemiyorsun. Irak hükümetinin bu sessizliği Êzidî toplumunda şüphe uyandırıyor. Irak hükümeti toprağına, yurttaşlarına ve egemenliğine yönelik görev ve sorumluluklarına sahip çıkmalıdır.
Uluslararası güçler ve koalisyon güçleri de bir tepki göstermelidir. Çünkü bu saldırı tüm uluslararası anlaşmalara ve yasalara aykırıdır.
Bu nedenle toplumumuz özerklik ve özgürlük için her zamankinden daha cesur, sorumlu ve bilinçli olmalıdır. Bu uğurda çok bedeller ödedik, çok şehitler verdik. Bu şehitlerin yolunda yürümeli ve bu şehitleri esas almalıyız. Ancak bu yolda zafere ulaşabiliriz. Son 3 günde verdiğimiz şehitlerin çizgisini Mam Zekî, Zerdeşt, Seîd Hesen Seîd, İsa, Dijwar, Pîr Çeko, Nujîn, Berîvan, Nujiyanların çizgisi gibi esas alacak ve YBŞ olarak mücadeleyi büyüteceğiz. Şehitlerimiz bizler için mücadele ve direniş gücü olacaktır. Şehitlerimizin inançları, cesaretleri ve fedakarlıkları mücadelemizin yolunu aydınlatacaktır.
Bu temelde Nemir, Azad, Ezîz, Orhan, Dilgeş ve Rojhat yoldaşlarımızın ailelerine ve aileleri şahsında tüm şehit ailelerine ve halkımıza başsağlığı diliyoruz. Şehitlerimizin hattında yaşama, mücadele etme ve hayallerini gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz.”