Çete saldırısında oğlunu kaybeden baba Ersoy: Ülke mafyalaşmış!

Mersin’de bir cafe saldırısında yaşamını yitiren Sedat Ersoy’un babası Zirve Ersoy, oğlunun çete hesaplaşmasına kurban gittiğini belirterek, ülkenin mafyalaştığına işaret etti.

Mersin’de bir cafeye yapılan silahlı saldırıda 24 yaşındaki Sedat Ersoy ve ismi öğrenilemeyen bir kadın yaşamını yitirirken, 17 yaşında olan bir çocuk ise ağır yaralandı. Saldırı sırasında tesadüfen cafede olan Ersoy’un başına aldığı kurşun sonucu olay yerinde yaşamını yitirdiği öğrenildi. Olayın uyuşturucu çetelerinin kendi aralarında yaşadıkları anlaşmazlıkların sonucunda gerçekleştiği ortaya çıkarken, emniyetin de olayın içinde olduğu iddia edildi.

SALDIRIDA İKİ KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ

Ersoy’un babası Zirve Ersoy, yaşananları anlatarak sorumluların yakalanmasını istedi. Emniyetin de işin içinde olduğundan söz eden Zirve Ersoy, “Oğlum kuzeniyle beraber cafe sahibinin satılık aracına bakmaya gittiler. Cafe sahibinin husumetli olduğu bir grup varmış. Oğlum ve yeğenim cafeye girmek üzereyken saldırı oluyor. Saldırı olmadan 10 dakika önce yunus polisler gelip cafe sahibinin üst aramasını yapıyor. Polisler gelmeden önce de cafe sahibi aranıyor ve polislerin geleceği bilgisini alıyor. Bilgi gelince cafede sakladıkları silahları çıkarıyorlar. Hemen ardından polis geliyor ve mekanda arama yaptıklarında bir şey bulamıyorlar. Polisler gittikten 5-10 dakika sonra da silahlı saldırı yaşanıyor. Oğlum başına isabet eden kurşunla öldü. Cafenin dışında yoldan geçen bir kadın da ağır yaralanmıştı ve hastanede öldüğünü öğrendik” diye anlattı.

DOSYAYA GİZLİLİK GETİRİLDİ

Ersoy, saldırının çete hesaplaşması olduğuna dikkat çekerek, “Uyuşturucu çetelerinin kendi aralarındaki hesaplaşmaları oğlumun canına mal oldu. Olayın yaşandığı günden beri defalarca kez soruşturduk hala suçlular yakalanmamış. Düşünün polis gelip mekanı arıyor, gidiyor ve 5-10 dakika sonra uzun namlularla mekan taranıyor. Devlet bunlara göz göre göre çanak tutuyor. Biz Mardin Midyat’tan yıllar önce buraya göç ettik. Çocuklarımı binbir zorlukla yetiştirdim. Oğlum ölmeden bir hafta önce baba olmuştu. Bir haftalık bebeği babasız bırakanlardan hesap sorulmuyor. Saldırıdan 15 gün önce sokakta bir ev tutmuşlar, İstanbul’dan özel getirtilmiş bu saldırganlar. Defalarca kez cafeye ve yanındaki büfeye gitmişler, cafe sahibi şehir dışındaymış ve saldırının olduğu gün dönmüş Mersin’e. Döndüğünü gördükleri gibi önce polisleri gönderip mekanı arattırıyorlar sonra da gelip saldırıyorlar. Dosyaya da gizlilik kararı getirilmiş. Neyi kimden gizliyorsunuz? Çocuğumun katilleri ellerini kollarını sallaya sallaya buradan tekrar İstanbul’a dönmüşler. Biz bunların hepsini öğrenebiliyorsak devlet nasıl öğrenemiyor, nasıl alamıyor bu bilgileri” diye sordu.

ÜLKE MAFYALAŞMIŞ

Ersoy, “Nasıl bir ülkede yaşıyoruz” diye sorarak, oğlunun pisi pisine öldüğünü ve çete çatışmasının kurbanı olduğunu belirtti. Ersoy, “Saldırganlar üç dört kişi. İki araçla gelip tarıyorlar. Olaydan sonra Audi markalı arabayı otobanda ateşe verip yakmışlar. Diğer Mercedes markalı aracı da Mezitli’de bir boş arazide terk etmişler. Sonra taksi ayarlıyorlar ve dört ticari taksi ile burdan İstanbul Zeytinburnu’na gidiyorlar. Taksiciler gözaltına alındı ifadelerinde iki araçta saldırganları taşıdıklarını iki aracın da onlara escortluk yaptığını söylemişler. 2 milyon TL’ye anlaşmışlar taksicilerle. Ülke mafyalaşmış. Emniyetle iç içeler. Kolay yoldan para kazanmak için herkes her işi yapıyor artık. İnsan canı bu kadar kıymetsiz mi? Ölenlerin hiç mi kıymeti yok? 2 masum insan öldü. Devlet gerekeni yapmazsa ben yapamayacağım. Evladımın katilleri hesap vermeden bu dosyanın peşini bırakmayacağım. Saldırganların güvenlik kamerasına görüntüleri yansımış, kimlikleri bile belli ama hala yakalanmış değiller. Bu işbirliği değil de nedir? Benim oğlum uyuşturucu çetelerinin kurbanı oldu” dedi.