Çiftyürek: Düşmanı sevindirmeyelim

HDP kadroları ve tabanının, zaten seçim sonuçlarını enine boyuna köyden merkeze doğru tartıştığını belirten Yeşil Sol Parti Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, "Kriminal bir dil, düşmanı sevindirecek bir dil kullanılmamalı" dedi.

Yeşil Sol Parti Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, Erdoğan’ın kabinesindeki 'Kürt kökenli'lerin bir öneminin olmadığını, geçmişte de bu yöntemin sık sık uygulandığını hatırlatarak, Kürt halkının gasp edilen haklarına dikkat çekti. 

Yeşil Sol Parti Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, yeni sürece ve AKP’nin uluslararası alandaki rolüne ilişkin ANF’ye konuştu. 

KENDİ MUHALEFETİNİ YARATMAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kez daha hem iktidar hem muhalefet rolüne soyunmak istediğini belirten Çiftyürek, “Kendi muhalefetini kendi yaratmak istiyor ancak mevcut ekonomik ve siyasi kriz üzerinden bunu yürütmesi mümkün değil" dedi. 

KÜRT HALKI İLE BARIŞMAK İSTİYORSA

Erdoğan'ın yemin töreninde ‘Varsa kırgınlıklar, küskünlükler gelin giderelim, barışalım’ dediğine işaret eden Çiftyürek, Kürt halkının barış kavramına 100 yıldır susadığını söyledi. Çiftyürek, eğer Erdoğan, Kürt halkı ile barışmak istiyorsa şunları yapması gerektiğini söyledi: 

* Belediye başkanlarını göreve iade etmelidir. Soylu nasıl hukuksuz kayyum atadıklarını dünyaya ilan etmişti. 

* İçeride bulunan 79 gazeteciyi serbest bırakmalı.

* Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecride son vermelidir. 

* Alevi halkımıza yönelik ötekileştirme siyasetine son vermeli ve talepleri bir an evvel karşılanmalı. 

Bunları yapmadan bir barış çağrısından söz etmenin anlamsız, kabinede Kürt kökenli bakanların olmasının da önemsiz olduğunu vurguladı. 

BÖYLE KARDEŞLİK OLMAZ

Erdoğan’ın "Bin yıllık kardeşliğimizi perçinleyerek" diyerek Kürtlere mesaj vermeye çalıştığını belirten Çiftyürek, "Ancak böyle bir kardeşlik olamaz. Eğer kardeş olmak istiyorlarsa, hazır yeni anayasa tartışmaları gündemdeyken Kürt halkının varlığı anayasada kabul edilmeli, anadilde eğitim hayata geçirilmeli ve bunlar ilan edilmelidir. Erdoğan "yurtta sulh, cihan sulh" diyor. Oysa Erdoğan, Kurdistan’ın iki parçasında işgalci pozisyonunda duruyor. Eğer sulh istiyorsa Kürt bölgelerinden askeri gücünü geri çekmelidir” şeklinde konuştu. 

BATI İÇİN KULLANIŞLI BİR ARAÇ

Başta Rusya olmak üzere birçok doğu despotu devletin zaten Erdoğan ile bir sorunu olmadığını, bir nevi aynı kumaşın farklı desenleri olduklarını söyleyen Çiftyürek, şunları dile getirdi: "Geldiler, kutladılar. Batı'nın da çıkarları vardır. Batı çıkarları nedeniyle Erdoğan’a soğuk olsa da iktidar olmasından rahatsız değil. Hele hele göçmen meselesi nedeniyle Erdoğan’ın iktidarını kullanışlı bir araç olarak görüyorlar. Ekonomik ve siyasi krize baktığımızda fiili bir IMF süreci var ve bunun sonuçlarını önümüzdeki süreçte göreceğiz.” 

TARTIŞALIM AMA DÜŞMANI SEVİNDİRMEYELİM

Seçim sonuçları üzerinden bir tartışma yürütüldüğüne dikkat çeken Çiftyürek, şunları altını çizdi: "Zaten 14-28 Mayıs seçim sonuçlarına ilişkin HDP kadroları ve tabanı enine boyuna tartışıyor. Tabandan, köyden merkeze doğru bu tartışmayı yürütmeliyiz. Ayna, siyasetin strateji ve taktiğine tutulmalıdır. Bunlar yapılırken şahıslar, kişilerin şahsiyetleri hedeflenmemelidir. Kim olursa olsun kriminal bir dil kullanmamalıdır. Kürt siyaseti kendi eksiklerini tartışırken düşmanı sevindirecek bir dil kullanmadan, halkımıza ışık olacak bir çıkış aramalıdır.”