İHD yıllık raporu: Abdullah Öcalan’dan 29 aydır hiçbir haber alınamıyor

İHD, Türkiye cezaevlerinde bir yılda yaşanan ihlallere dair raporunu açıkladı. Raporda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 29 aydır hiçbir şekilde haber alınmadığı belirtildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, “Türkiye Hapishanelerinde Hak İzleme Raporunu” derneğin genel merkezinde yaptığı basın toplantısı ile açıkladı. Toplantıya İHD Genel Başkanı Eren Keskin de katıldı. Raporu ise İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen paylaştı.

 2022’de açılan 22 yeni cezaevi ile Türkiye’de toplamda 407 cezaevinin bulunduğunu ve bu cezaevlerinin kapasitesinin 296 bin olduğunu ayrıca bu yıl için de 20 cezaevinin açılmasının planladığı kaydedilen raporda, bu durum ile AKP’nin halkı hapsetme üzerine bir gelecek tahayyülü içinde olduğu vurgulandı. Raporda, Adalet Bakanlığı’nın Aralık 2022 itibari ile açıkladığı verilere göre 336 bin 315  tutuklu ve hükümlü olduğunu ancak 3 Temmuz itibari ile  bu sayının 360 bin 772 kişiye çıktığı ifade edildi. Raporda, bu sayının üçte ikisinin kapalı cezaevlerinde kaldığı belirtildi. Raporda, 2 bin 572 kişinin çocuk olduğu ve 65 yaş üstü sayının ise 6 bin 223 olduğu söylendi.

BİR YILDA 11 BİNE YAKIN İHLAL 

Raporda, 58 ilde bulunan 153 cezaevinden yapılan başvurular yer aldı. Raporda, bu başvurular kapsamında en az 10 bin 789 ihlalin yaşandığını yer verildi. Sağlık hakkı kapsamında yaşanan ihlallere yer verilen raporda, en az 2 bin 439 ihlalin yaşandığı kaydedildi.

HASTA TUTUKLULAR SİYASİ KARARLARLA BIRAKILMIYOR

Hasta tutukluların tahliye edilmediği, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) siyasi kararlarla tahliyenin önünü açmadığı, verilen “cezaevinde kalamaz” raporlarının da “güvenlik” gerekçesi ile uygulanmadığı ve bu nedenle hasta tutukluların yaşamını yitirdiği belirtilen raporda, tutukluların derhal serbest bırakılması gerektiği kaydedildi. Hasta tutuklulara ortopedik yatak  ve temiz nevresim ile battaniye verilmediği belirtilen raporda, engelli olan tutukluların tek kişilik hücrelerde de tutulduğuna dikkat çekildi. Bu bağlamda en az 7 ihlalin yaşandığı kaydedildi. Raporda, engelli tutukluların en az 31 ihlal yaşadığı, revir ve hastane sevki sırasında ise kelepçelerin açılmamasına dair en az 48 ihlalin yaşandığı kaydedildi. 

İHLALLER ZİRVE YAPTI

Raporda tutukluların diş tedavilerinin yapılmadığı, diyet yemeklerinin verilmediği, tutuklulara tedavi için geçici ilaçlar verildiği, hastaneye kaldırılan tutukluların ailelerine haber verilmediği ve götürüldükleri hastanenin odalarının da hijyenik olmadığı, ayrıca hastanede tutukluların ırkçı ve ayrımcı uygulamalara da maruz kaldığı ifade edildi. Raporda, S Tipi Cezaevlerinde bulunan tutukluların yıkadıkları çamaşırlarını havalandırmaya asma haklarının da engellendiği ve bu nedenle  tutukluların akciğer ve romatizma rahatsızlıkları yaşadığı kaydedildi. Bu bağlamda en az 4 ihlalin yaşandığını belirtildi. Raporda, havalandırma kapılarının geç açılıp erken kapanmasına dair ise en az 109 ihlalin yaşandığı kaydedildi. Raporda, beslenme hakkı kapsamında ise 505 ihlal yaşandığının da altı çizildi.

81 TUTUKLU HAYATINI KAYBETTİ

Raporda, yaşam hakkının da korunmadığı ve yıl içinde en az 81 tutuklunun yaşamını yitirdiği belirtildi. Bu tutuklular arasında bulunan 6 kişinin ise ölümün kıyısına geldikten sonra tahliye edildiği ve kısa bir süre sonra yaşamını yitirdiği, 25 tutuklunun ölümünün şüpheli olduğu ve bir tutuklunun ise ölüm nedeninin açıklanmadığı kaydedilen raporda, 19 tutuklunun intihar ettiğinin iddia edildiği ve ikisinin ise çocuk olduğu vurgulandı. Raporda, bu durumların yaşanan ihlallerin sonucu olduğu altı çizildi. Yanı sıra en az 10 tutuklunun da intihar edeceğine dair başvuruda bulunduğu yer verildi.

İŞKENCE VE BASKIYA KARŞI AÇLIK GREVLERİ

Raporda, tutukluların bu ihlallerin son bulması için açlık grevine girdiği ve çeşitli protesto yöntemlerini izlediği de yer aldı. Raporda yer alana bilgiye göre yıl içinde en az 33 cezaevinde en az 234 tutuklu, açlık grevi eylemi düzenledi. Raporda, tutukluların ihlallerin son bulması için yaşamını ortaya koymak zorunda kaldığını ve bunun temel sorumlusunun ise ülkeyi yönetenler olduğu dile getirildi.

DARP, TEHDİT, İŞKENCE SİSTEMATİK HALE GELDİ

Raporda, işkence ve kötü muamele ile onur kırıcı uygulamalar nedeniyle yaşanan ihlallere de dikkat çekildi. Bu uygulamaların Anayasa ve Türkiye’nin  altına imza attığı uluslararası sözleşmelere göre suç olduğu ancak yine de uygulandığı kaydedildi. Cezaevlerinde bu bağlamda darp, tehdit, hakaret, çıplak arama, ağız içi arama, ayakta sayım, telefonda tekmil, askeri nizam, tek sıra yürütme, havalandırma hakkının engellenmesi, ajanlık dayatması, kameraların yaşam alanlarını görmesi ve baskın ile aramalar aynı sıra çok sayıda suç sayılan uygulamanın yaşandığı belirtildi. Raporda yanı sıra  bu ihlaller arasında en az 187 çıplak arama olduğu vurgulandı. Ziyaretçilerin de çıplak arandığı ifade edilen raporda, en az 47 kadın ziyaretçinin çıplak aramaya maruz kaldığı belirtildi.

Farklı siyasi görüşteki mahpusların aynı koğuşta tutulduğu da ifade edilen raporda, en az 4 kişinin de ajanlık dayatmasına maruz kaldığı kaydedildi. En az 79 tutuklu da kameralara dair yaşanan ihlalin son bulması için başvuruda bulundu. Raporda, tutukluların tutulduğu yerlere yapılan baskınlar nedeniyle en az 148 ihlal  ve bu baskınlarda eşyaların dağıtılmasına dair ise en az 247 başvurunun olduğuna dikkat çekildi. Ayrımcı uygulamalara ilişkin ise 66 başvurunun yapıldığı belirtildi. Raporda, Kürtçe mektupların gönderilmediği veya verilmediği, iç postaların engellendiği ve Türkçe bilmeyen tutukluların ise bu konudaki tüm haklarının engellendiğine dikkat çekildi.

Bilgi edinme hakkı kapsamında  yaşanan ihlallere de değinildi. Bu kapsamda 359 gazete verilmemesi nedeniyle ihlalin yaşandığı, hediye gelen kitapların verilmemesine dair ise 1, kitap kotası konusunda, 299, kota nedeniyle kitapların toplatılması 59, yasaklı kitap konusunda ise 6 ihlalin yaşandığı kaydedildi. Raporda, Kürtçe kitap veya dergilerin verilmemesine dair 125 ihlalin yaşandığı dile getirildi.  Raporda, radyoların verilmemesine dair 71, toplatılmasına dair 42, süreli yayınların verilmemesine dair 28 ve TV kısıtlanmasına dair ise 161 bir ihlalin yaşandığı dile getirildi.

DİSİPLİN CEZALARI ARTTI

İhlallerin son bulması için tutukluların yaptığı başvurular nedeniyle disiplin soruşturmaların başlatıldığını ve cezaların verildiği belirtilen raporda, bu kapsamda ise en az 251 ihlalin tespit edildiği ifade edildi. Bu nedenden ötür en az 178 tutuklunun hücreye atıldığı, 2 tutuklunun ise süngerli odaya atıldığı kaydedildi. Raporda,  görüş hakkının da engellendiği kaydedildi. Bu kapsamda en az 455 ihlalin yaşandığı vurgulandı. Sevk ve sürgüne dair yaşanan ihlallere de yer verilen raporda, 687 sürgünün yaşandığı, 152 sevk talebinin karşılanmadığı, sevk sırasında eşyaların gönderilmemesine dikkat çekildi. Raporda, kıyafet kısıtlaması veya kargoların verilmemesine dair ise en az 278 ihlalin tespit edildiğine yer verildi. Yıl içinde en az 146 dilekçe hakkının da engellendiği belirtildi.

105 KİŞİ TAHLİYE EDİLMEDİ

Adil yargılama kapsamında da 129 ihlalin yaşandığı belirtilen raporda, eğitim hakkı, İdare ve Gözlem Kurulu’nun yol açtığı ihlallere de yer verildi. Bu kapsamda 193 başvuruya yer verildi. Yıl içinde en az 105 tutuklunun koşullu salıverilme hakkının engellendiği kaydedildi

İMRALI’DA TECRİT TÜM CEZAVELERİNE YANSIDI

Raporda, Türkiye’de 14 F; 19 Yüksek Güvenlikli Cezaevi ve 7 adet S Tipi cezaevinin  bulunduğu ve en çok ihlallerin bu cezaevlerinde yaşandığı dile getirildi. Raporda, şunlar belirtildi: “İmralı tecridinin bir yansıması olarak açılan ve mahpusları izole eden F Tipi hapishanelerin uygulanmaya başlaması akabinde, bu tip hapishanelerin mahpusların fizyolojik ve psikolojik durumlarına olan olumsuz etkileri tartışılıyorken, yeni açılan Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishaneler ve S Tipi Kapalı Hapishaneler ile tecrit sistemi daha da ağırlaştırılmıştır. Daha önce kalabalık olarak tutuldukları hapishanelerden sevk edilen mahpuslari, bu cezaevlerinde tek başlarına tutulmakta ve bulundukları koğuşun havalandırması olmadığından günde 1 saat ayrı bir yerde bulunan havalandırma bölümüne götürülmektedir. Bu uygulama ile mahpusların ruh ve bedensel sağlıkları olumsuz etkilenmektedir. S tiplerinde de ağır tecrit koşullarında yaşam hakkı ihlalleri meydana gelmektedir.

Mahpuslar her hapishanede farklı olmakla birlikte günde 1 ya da 1,5 saat havalandırma hakkından yararlandırılmaktadırlar. Geri kalan 22-23 saati tek kişilik yerde kimse ile temas etmeden tutulmaktadırlar. Ereğli’de bir saat havalandırmaya çıkarıldıklarında tek sıra halinde ve duvar dibinden yürütme uygulamasına maruz kalmışlardır. Ayrıca mahpuslar spora çıkarıldıkları gün havalandırma haklarından yararlanamıyorlar. Mahpuslardan modülden dışarıya çıktıklarında ayakkabılarının çıkarılması istenmekte, görüşe ve spora çıkarıldıklarında tamamen askeri düzende tek sıra halinde yürümeleri istenmektedir. İnfaz koruma memurlarının askeri nizamda yürümeyi dayatmaları nedeniyle sürekli tartışmalar yaşanmaktadır. Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı hapishanelerde idarenin inisiyatifine bağlı olarak açık görüşler 30 dakika ile 1 saat arasında yaptırılmaktadır.”

ABDULLAH ÖCALAN'DAN HİÇBİR HABER ALINAMIYOR

Raporda,  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 7 Ağustos 2019’dan beri avukatları ile görüştürülmediği ve 29 aydır hiçbir şekilde kendisinden haber alınamadığı, görüşme başvurularına olumlu ya da olumsuz herhangi bir geri dönüş yapılmadığı ve son olarak ise 18 Temmuz’da yeni bir disiplin cezası verilerek, görüşme halinin önüne geçildiği vurgulandı.