KJK Koordinasyonu 9 Temmuz’da yaptığı yazılı açıklamada, 3 Ağustos’ta Şengal Katliamı ve 15 Ağustos’ta Taliban’ın Afganistan iktidarını ele geçirmesinin yıl dönümleri vesilesiyle 3-15 Ağustos tarihleri arasında “Erkek Saldırılarına Karşı Afgan ve Şengal Kadınlarının Yanındayız” şiarı kapsamında bir kampanya yürüteceklerini ilan etmişti. Ardından 31 Temmuz’da da Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın hareketleri ve örgütleri de Şengal ve Afganistan’daki kadınlara ses olmak için kampanya katılacağını açıkladı.
Programda birçok etkinliğin yanı sıra 7 Ağustos’ta Reqa’da bir forum düzenlenecek. 8 Mart 1857 tarihinde New York’ta 129 kadın dokuma emekçisinin yakıldığı güne de dikkat çekilmek amacıyla 129 kadın foruma katılacak. Forum Kongra Star, Zenobiya Kadınlar Topluluğu, Suriye’nin Geleceği Partisi Kadın Meclisi, Jineoloji Akademisi, Demokratik Birlik Partisi (PYD) Kadın Meclisi, Êzidî Kadınlar Birliği, Ermeni Kadınlar Birliği’nin örgütlenmesi ve katılımının yanı sıra Orta Doğu ülkelerinden de kadınların katılımıyla gerçekleşecek.
Konuya ilişkin Zenobiya Kadınlar Topluluğu Koordinasyonu Üyesi Nesrîn Hesen ve Kongra Star Demokratik Siyaset İttifakı ve İlişkileri Üyesi Pencewîn Elî değerlendirmelerde bulundu.
KJK HAMLESİNE DESTEK
KJK’nin başlattığı hamleyi desteklediklerini belirten Pencewîn Elî, “KJK tarafından başlatılan Şengal ve Afganistan’daki kadınlara destek hamlesi önemli bir döneme denk geldi. Şengal’de binlerce kadın katledildi, Afganistan ve dünyada hala kadınlar katledilmeye devam ediyor. Katliam ve tecavüz artık sistematik bir hal almış durumda. Şengal’deki katliamda en çok zararı çocuklar ve kadınlar aldı. Hala birçok kadının akıbeti bilinmiyor. Afganistan’da da aynı durum söz konusu. 2021 yılında Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesiyle beraber kadına dönük şiddet arttı, kadınlar katlediliyor, hakları ellerinden alınıyor. KJK bu doğrultuda bir hamle başlattı; biz de desteğimizi 31 Temmuz’da açıkladık.
Forumun Reqa’da gerçekleşmesi farklı bir anlam taşıyor. DAİŞ’in başkenti olan Reqa, kadınların iradesi, mücadelesi ve direnişiyle özgürleştirildi. Önceleri DAİŞ’in işkence, talan, tecavüz ve katliam merkezi olan bir şehirde bugün kadınlar bir araya geliyor, katliamlara dikkat çekiyor ve köleleştirilmek istenen kadının özgür bir yaşam inşasında rolünü konuşuyor. Kadın tarihi hem direniş hem de katliamlarla dolu bir tarih. Kadın katliamları ve hedef alınmaları tekrarlanmaması amacıyla 129 kadının katılımıyla tartışma konu olacak ve ataerkil zihniyetin saldırıları boşa çıkarılacak” dedi.
ORTAK MÜCADELE GELİŞTİRİLMELİ
Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın örgütlerinin görev ve sorumluluklarına dikkat çeken Nesrîn Hesen ise, “Görev olarak bildiğimiz bir husus da katledilen kadınları anmak, onları yaşatmak. Özellikle DAİŞ saldırılarında katledilen kadınları anmak, akıbeti bilinmeyen kadınları ise araştırmak esas sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Ayrıca Afganistan’da yaşayan kadınların da içinde bulunduğu durum gözler önünde, tüm şiddet yöntemleri kadınlara dönük uygulanıyor. Kadınlara dönük uygulanan şiddete dikkat çekmek, önüne geçmek bizim sorumluluğumuzda. Eğer hala bugün şiddet bu düzeyde yaygın ise daha tüm toplumlara ulaşamadıysak, ataerkil zihniyete karşı bir ortak mücadele de tamamlanmamış yönlerimiz var ise eleştiri konusudur.
Bölgemizde kadınlara karşı faaliyet gösteren işgalci güçlere ve gizli hücrelerin karşısında durduğumuz ve bu bölgelerde kadınların örgütlü olduğunu dünyaya duyurmak istiyoruz. Bölgede yaşanan devrimle birlikte kadınlar her alanda öncü olduklarını ispatladı. DAİŞ işgali altındaki bu bölgelerin özgürleştirilmesinde kadınların büyük rol oynadığını tüm dünya gördü. Bu yüzden dünyadaki kadınların da kölelik zincirini kırarak özgürlüğe giden yolu başlatmalarını istiyoruz” diye belirtti.