Şenyaşar: Önlem almayanlar Dakak'ın ölümünden sorumludur

Yeşil Sol Parti Milletvekilli Ferit Şenyaşar, 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak’ın şüpheli ölümüne dikkat çekerek, önlem almayan devlet kurumlarının sorumlu olduğunu belirtti.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Riha Milletvekilli Ferit Şenyaşar, Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile zorla gönderildiği kaçak medresenin yakınında cenazesi bulunan 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak’ın şüpheli ölümü ve 14 Haziran 2018 tarihinde aile olarak maruz kaldıkları katliama dikkat çekti. Dakak’ın ölümünden sonra Urfa'daki valiliğin yaptığı, “Kendini asarak intihar etmiştir” yönündeki açıklamaya tepki gösteren Şenyaşar, “Ülkemizde insan hayatının bu kadar ucuz olmaması gerekiyor. Yaşam hakkı en kutsal haktır. Bu çocuğun ölümüne sebep olan, ihmali bulunan herkes yargı önünde hesap vermelidir” dedi.
Riha’da onlarca denetimsiz medrese bulunduğuna dikkat çeken Şenyaşar, şöyle konuştu: “Konuyla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmayan Milli Eğitim Bakanlığı ve valilikler bundan sonra bu medreselerde meydana gelecek olan vakaların ve ölümlerin birinci sorumluları olacaktır. Biz de bu davanın bir insan hakları savunucusu olarak takipçisi olacağız.”

'KATİL HÂLÂ TUTUKLANMADI'

Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP'nin eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından iş yerlerine yapılan saldırı sonucu babası ve iki kardeşini kaybettiğini hatırlatan Şenyaşar, “Suruç Devlet Hastanesi’nde bir katliam yapılıyor. Katliamı organize eden, katliamı azmettiren ve hastanede kolluğun görevini yapmasını engelleyen kişinin dokunulmazlığı bitmesine rağmen hala tutuklanmış değil. Hala ifadesi alınmış değildir. Burada polis aracından bir kamera görüntüsü var, katliamı azmettiren kişi etrafında akrabalarını alıp istediği şekilde yönlendiriyor ve katliamdan sonra da elini kolunu sallayarak hastaneden çıkıp ayrılıyor” diye konuştu.

‘CEZAEVİNDEKİ ÖLÜMLER CİNAYETTİR'

Hasta tutsakların durumuna değinen Şenyaşar, şunları söyledi: “Cezaevindeki her bir ölüm, bir cinayettir. Bu konuyla ilgili yine Adalet Bakanlığı’na çağrımızı yapıyoruz. Hasta tutuklularla ilgili bir an önce bir düzenleme yapılıp tahliye edilmesini bekliyoruz. Cezaevinde binlerce siyasetçi, gazeteci ve avukat adalet bekliyor. Seçilmiş olan bir milletvekilinin hala cezaevinde tutuklu bulunması Türkiye için bir hukuk ayıbıdır. Meclis’te odamın kapısına adalet yazdım. Bu topraklarda adaletsizliğe uğrayan herkese kapımız açıktır. Adalet mücadelemizi takip eden ve bu mücadelemizde bize destek olan herkese teşekkür ediyorum.”