Muğla Milas ilçesindeki Akbelen  orman katliamına İkizköylüler ve ekolojistlerin başlattığı eylemin dördüncü günü geride kaldı. Bugün çadır nöbet alanına Muğla'nın farklı ilçeleri, Aydın, İzmir, Balıkesir gibi illerden onlarca kişinin yanı sıra Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Milletvekili Burcu Gül Çubuk, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık, EMEP Milletvekili Sevda Karaca, HDP MYK üyesi Musa Piroğlu da destek verdi. 

Vekiller incelemelerde bulunurken halk insan zinciri yaparak, nöbet alanından katliam yapılan bölgenin sınırına kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında "Akbelen için adalet", "Kömürsüz Muğla için" ve "Her ağacı tek tek savunacağız" pankartları açılırken sık sık "Akbelen Ormanını vermeyeceğiz", "Direne direne kazanacağız" ve "Havama, suyuma, toprağıma dokunma" sloganları attı. 

Burada konuşan Burcu Gül Çubuk, dün gözaltına alınan aktivistlere “Milas'a girmeme” yasağı verilmesini eleştirerek, "Bu ceza verilerek, bu direniş engellenmek isteniyor. Ama her yerden ekolojistler, araçlarıyla buraya gelmek için hazırlık yapıyorlar. Birçok yerde sesiniz duyuruluyor. Biz de bunu duyurmak, sizinle olmak ve kendi toprağınızda doğanızla yaşama talebinizi duyurmak için burayayız" dedi. 

‘TALAN KOALİSYONU’

HDP MYK Üyesi Musa Piroğlu da halkın karşısında bir yağma ve talan koalisyonu olduğunu vurguladı. Ülkenin havası, suyu, insanını yağmaladıklarını söyleyen Piroğlu, "Karşımızda maden, inşaat, enerji baronlarının sözcüleri var. Ne zaman, nerede bir hak arama eylemi olsa bu baronların önünde barikat olunuyor. Soma işçisini darp ettiler, avukatlarını tutukladılar. Burayı savunan avukatları gözaltına alıyorlar, hayatı savunanlara bu ülkeyi zulüm ederek hapishaneye çevirmeye çalışıyorlar. Dünkü şiddet ile iktidar Akbelen üzerinden ülkeye bir ayar vermeye çalışıyor. Ülkedeki herkese 'benim isteklerim karşısında durursanız karşınızda polisi bulacaksınız' diyor" ifadelerini kullandı.  

‘KIYIMI DURDURMAZSAK DEVAMI GELECEK’

Kesim alanında incelemelerde bulunan EMEP Milletvekili Sevda Karaca da seçimin hemen ardından tüm ülkede bir kıyımla karşı karşıya kalındığını dile getirdi. Kıyım geldiğinde çevredeki bütün köylerin etkileneceğini kaydeden Karaca, şöyle devam etti: "Akbelen Ormanındaki yıkımın durdurulması bundan sonraki bütün yıkımların durdurulması için de hayati önemde. Katliam alanına girdik, kesilen ağaçları görüntüledik. Bu ağaçların, binlerce yıllık çam ormanlarının bir insan gibi yerde yatışına tanık olduk. Burada ağaçlara sarılan 90 yaşındaki annelerimiz, İkizköylüler canlarından can gittiğini söylemişti. İşte o ağıtların daha da yükselmesine neden olacak bir kıyım ile karşı karşıya kaldık. Geniş bir alanın kıyımı için başlatılan çalışmalar henüz çok yayılmamış. Ama durduramazsak devamı gelecek."