Akbelen direnişçileri: Ancak işgal kuvveti böyle bir kötülük yapar!

Akbelen Ormanı’nda başlayan doğa katliamını durdurmak için direnen Akbelen direnişçileri, “Büyük bir ağaç kaybımız var. Ancak işgal kuvveti böyle bir kötülük yapar ama umutsuzluğa yer yok. Birlikte direnip kazanacağız” mesajını verdi.

Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nın Limak Holding ve İC Holding ortak iştiraki YK Enerji tarafından katledilmesine karşı direniş kararlılıkla sürüyor. Dün jandarma ve polis ekipleri tarafından yapılan sabah baskınıyla başlayan doğa katliamını durdurmak için seferber olan ve darp edilerek gözaltına alınan yöre halkına İstanbul, İzmir ve Aydın’daki yaşam savunucuları desteğe geldi.

DAYANIŞMAYI ENGELLEMENİN ADI KONTROL NOKTASI

Dayanışmayı engellemek için adeta fiili OHAL ilan edilen Milas’a otobüslerle gelen yaşam savunucuları, 10 dakika arayla tam 6 kez Akbelen’e giden yolda oluşturulan polis ve jandarma kontrol noktalarından geçirildi. Doğa katliamının ağaç kesimiyle sürdüğü Akbelen Ormanı’nda ise polis, jandarma, asker ablukası vardı. Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgulamasından geçirildikten sonra direniş alanına alınan yaşam savunucuları, yöre halkı tarafından coşkuyla karşılandı.

‘DEVLETİN İMKANLARINI LİMAK’IN ÖZEL GÜVENLİĞİ GİBİ KULLANDILAR’

İstanbul’dan gelen yaşam savunucularına hoş geldiniz diyen Akbelen Direniş Alanı Komiteleri’nden Bahadır Altan, özellikle seçim sonrası bekledikleri saldırının dün gerçekleştirildiğini hatırlatarak sözlerine başladı. Daha önce köylülerin filli olarak üç kesimi durdurduğunu ancak bu sefer bir orduyla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Altan, “Ama bu defa Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ordusunun, polisinin, jandarmasının bütün olanakları seferber edilmiş. Daha önceki müdahalelerden çıkardıkları derslerle adeta devletin imkanlarını Limak'ın özel güvenliğiymiş gibi kullanarak kesime başladılar. Köylülerin ve dışarıdan onları desteklemek üzere buraya gelenlerin müdahale şansını engellediler. Ancak bir işgal kuvveti böyle bir kötülük yapabilir ülkeye, diye yorumladık açıkçası” diye konuştu.

‘ORMANIN 680 DÖNÜM ARAZİSİNİN DÖRTTE BİRİ KESİLMİŞ DURUMDA’

Ormana giriş yasağı bahane edilerek gazetecilere ve yurttaşlara Kabahatler Kanunu’ndan ceza kesildiğine de dikkat çeken Altan, “Ormanda katliam yapılırken buna karşı çıkan köylülerin karşısında jandarma Limak şirketinin güvenliğini sağlıyor ve bölgede büyük bir vahşet yaşanıyor, binlerce ağaç kesiliyor. Ormanın 680 dönüm arazisinin dörtte biri kesilmiş durumda ve büyük ağaçları kesiyorlar. Bugün avukatımızın verdiği bilgi de bu yöndeydi” dedi. Dünyanın her yerinde son sözü direnenlerin söylediğinin altını çizen Altan, “O yüzden direnişimiz devam edecek” vurgusunda bulundu.

‘BÜYÜK BİR AĞAÇ KAYBIMIZ VAR’

Ağaç katliamına bizzat tanık olan çevreci Deniz Gümüşel, kesim alanına giden bütün orman yollarının kapatıldığına, arabaların girmemesi için toprak yığılarak barikatlar kurulduğuna dikkat çekti. Ormanın güney tarafından, çitlenmiş ve madene tahsis edilmiş alan dışında ormana giriş olmadığına işaret eden Gümüşel, gördüklerini şöyle anlattı: “Biz bir noktaya kadar arabayla ilerleyebildik. Ondan sonra yaya ilerledik. Ormanın içerisinde jandarma arabaları devriye geziyor. Bizi gören kesimciler hemen jandarmaya haber verdiler. Bu şikayet sonrası ormanlara girişin yasak olduğu söylenerek bize ceza kesildi. İlerlemeye devam ederken jandarma bizi ormandan uzaklaştırma kararı aldı. Arabaya bindik ve bu durum da bize kesim yapılan orman alanlarını görme avantajını sağladı. Geçtiğimiz Mart ayında yaptığımız eylemle zeytin ağaçlarının sökümünü durdurmuştuk. Bu eylemin yapıldığı zeytinliğin kuzeydoğu sırtındaki tepe tamamen ağaçsızlaştırılmış. Büyük bir ağaç kaybımız var maalesef.

‘UMUTSUZLUĞA YER YOK, BİRLİKTE KAZANACAĞIZ’

Ama ormanın önemli bir kısmı duruyor, bunu da söylemek lazım. Yani umutsuzluğa yer yok. İş makineleri girmediği ve ormanın toprağına, çalılarına, mantarlarına, bakterilerine dokunmadıkları, buradaki ekosistem bütünlüğü bozulmamış bir alan olarak kaldığı sürece biz o ağaçları yeniden dikebilir, yükseltebiliriz. Yani kaybetmiş değiliz. Akbelen Ormanı'nı hala ayakta tutabilir, koruyabiliriz.”

AKP iktidarının yıllardır şirketlerle kol kola ülkeyi talan etmeye devam ettiğini vurgulayan Gümüşel, “Sesimizi güçlü ve örgütlü bir şekilde çıkarabildiğimiz sürece bizi görmezden gelemezler. Biz müsaade etmezsek bunu yapamazlar. Bize rağmen yapamazlar. Biz bitti demeden bu mücadele bitmeyecek. Birlikteyiz, birlikte kazanacağız” dedi.

Konuşmaların ardından Akbelen direnişçileri ormanın ablukaya alındığı noktada adalet zinciri oluşturarak, “Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz” mesajını verdi.