Ayten Öztürk: İşkence, tedavi hakkım gasp edilerek sürdürülüyor

Bir itirafçının yalan beyanları üzerine aldığı ceza miktarı bahane edilerek tedavi hakkı engellenen Ayten Öztürk, “İşkence, tedavi hakkımın gasp edilmesiyle sürdürülüyor” dedi.

Ankara’daki gizli bir işkence merkezinde 6 ay boyunca işkence gören, bir itirafçının yalan beyanları dışında hiçbir somut delil olmayan bir dosyadan hem ev hapsinde tutulan hem iki kez müebbet hapis cezasına çarptırılan Ayten Öztürk’ün, şimdi de mahkeme kararıyla tedavi hakkı engelleniyor. Ayten Öztürk’ün hastaneye gitmek için 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne avukatları aracılığıyla yaptığı başvuruya, “Sanığa verilen ceza miktarı göz önünde bulundurularak talebinin reddine” cevabı verildiği ortaya çıktı.

ANF’ye konuşan Ayten Öztürk, “Başıma gelecek her olumsuzluktan kararı veren mahkeme sorumlu olacaktır” derken, avukatı Seda Şaraldı, “Bu açıkça sağlık ve tedavi hakkının ihlalidir” vurgusunda bulundu.

'AMELİYAT SONRASI KONTROLE GİTMEM ENGELLENDİ'

Yaklaşık 2.5 yıldır ev hapsinde tutulan Ayten Öztürk, doktor kontrolüne gitmek için avukatı aracılığıyla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun reddedildiğini belirtti. Talebin ret gerekçesi olarak, hiç tanımadığı bir itirafçının yalan beyanları üzerine aldığı ceza miktarının öne sürüldüğüne işaret eden Ayten Öztürk, şöyle konuştu: “3 ay önce ameliyat oldum ve sağlığıma zarar verebilecek kitleler alındı. Bu kitlelerin daha sonra tekrar oluşma riskine karşı ara ara kontrole gitmem gerekiyordu ancak 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden 3 ay önce doktorumun randevu talep yazısıyla izin almama rağmen, bu defa yaptığım başvuruya aldığım ceza miktarı öne sürülerek aynı mahkeme tarafından ret kararı verildi.”

Düzenli kontrol edilmesi gereken en az üç kronik rahatsızlığı olduğunu belirten Ayten Öztürk, mahkemenin verdiği bu kararın diğer rahatsızlıklarının tedavisinin de engelleneceğinin habercisi olduğunu söyledi. Ev hapsinde olduğu sürece defalarca doktora gittiğini hatırlatan Ayten Öztürk, “6 ay boyunca yaşadığım işkencelerden dolayı bedenimde oluşan kalıcı rahatsızlıklar nedeniyle defalarca doktora gittim. O zaman da hakkımda istenen cezanın oranı aynıydı. Ev hapsindeki bir insanın tedavi olup olamayacağına 3. Ağır Ceza Mahkemesi neye göre karar veriyor? Ne değişti" diye tepki gösterdi.

‘İŞKENCE HER BOYUTUYLA DEVAM EDİYOR'

Bu kararın mahkeme tarafından kasıtlı verildiğini vurgulayan Ayten Öztürk, şöyle dedi:

“Sanki ben suçluymuşum gibi, sanki hakkımda verilen ceza onanmış gibi davranıyor mahkeme. Hiçbir somut delile dayanmayan dosyada, bir itirafçının bir linç olayını izlediğim gibi yalan bir beyan vermesi, benim 2.5 yıldır ev hapsinde tutulmama, iki kez müebbet hapse çarptırılmama, bir de tedavi hakkımın engellenmesine neden olabildi. Asıl gerçek, 6 ay gizli bir işkence merkezinde yaşadığım işkencenin gizlenmeye çalışılması, üstünün örtülmesidir. Bunun için bu ceza veriliyor, bunun için tedavim engelleniyor ve bunun için de 2.5 yıldır ev hapsindeyken, günün ve gecenin her saatinde elektronik kelepçe çekmiyor bahanesiyle telefonla defalarca aranabiliyorum. İşkence her boyutuyla devam ediyor; evim 5 kez basıldı, tehdit edildim, evimin önünden sıkça geçen zırhlı araçla taciz edildim, her an kontrol gerekçesiyle evime gelindi, üstelik karakol evime 5 dakika uzaklıktayken tüm bunlar yapıldı, yapılıyor. Hakkımda verilen bu karar, 6 ay boyunca işkencede direnmemin intikamıdır. İşkence altında bana söylenen, ‘Seni hapislerde çürüteceğiz’ söyleminin karşılığıdır. İşkencenin, tedavi hakkımın gaspıyla sürdürülmesidir.”

'ASIL SUÇLU ONLAR'

Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulamaya rastlanamayacağını ifade eden Ayten Öztürk, sağlığında meydana gelebilecek her türlü olumsuzluktan bu kararı veren 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sorumlu olacağının altını çizdi. Bu baskılarla, keyfi kararlarla adalet mücadelesini engelleyemeyeceklerini vurgulayan Ayten Öztürk, “Ben haklıyım. Burada suçlu olan işkencecilerdir ve onlara yönelik bugüne kadar hiçbir yargılama yapılmadı. İşkenceciler yargılanıp cezalandırılana ve gizli işkence merkezleri kapatılana kadar benim mücadelem sürecek” diye konuştu.

 AV. ŞARALDI: BU AÇIKÇA TEDAVİ HAKKININ İHLALİDİR

Ayten Öztürk’ün avukatlarından Seda Şaraldı ise 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu kararına itiraz ettiklerini, gelecek cevabı beklediklerini aktardı. Müvekkili ev hapsinde olduğu için dışarıya çıkacağı zaman mahkeme kararı gerektiğini belirten Seda Şaraldı, daha önce hastaneye gitmek için yaptıkları başvurulara olumlu cevap verilirken, bu son başvuruya ret cevabı aldıklarını söyledi. Doktorun muayene randevusu oluşturduğuna ilişkin bir evrakla mahkemeye başvurduklarını anlatan Av. Seda Şaraldı, “İlk defa müvekkilimin aldığı ceza miktarı gerekçe gösterilerek talebimiz reddedildi. Bu geçerli bir gerekçe değil! Çünkü bugüne kadar Ayten Öztürk’ün hastaneye gidişlerine izin veriliyordu ve hakkında iki kez müebbet hapis istendiği de biliniyordu. Ev hapsi sürecinde herhangi bir ihlal de yaşanmadı. Zaten evde olsun, dışarı çıktığında olsun hep elektronik kelepçeyle izleniyordu, 3 veya 5 saat müddetle izin veriliyordu mahkeme tarafından. Bu açıkça sağlık ve tedavi hakkının ihlalidir, bu kararın derhal kaldırılmasını istiyoruz” dedi.