CİSST, 2023 Yılı İnfaz Düzenlemesi’ni eleştirdi

CİSST, “2023 Yılı İnfaz Düzenlemesi” ile siyasi tutsakların tümden kapsam dışında bırakıldığını belirterek, insan onuruna yaraşır bir infaz rejimi düzenlenmesine dair görüşlerini sundu.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), “2023 Yılı İnfaz Düzenlemesi”ne ilişkin yazılı bir görüş yayınladı. CİSST, Türk Anayasası ve uluslararası sözleşmelerde belirtilen eşitlik ilkesi ile ayrımcılık yasağına uygun olarak düzenlenen, insan hakları standartlarında ve insan onuruna yaraşır bir infaz rejimi düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

‘SİYASİ MAHPUSLARA AYRIMCILIK’

CİSST’in açıklamasında 14 Nisan 2020 tarihinde Kovid-19 salgını nedeniyle 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun kapsamında tutsakların açık ceza infaz kurumlarında bulunanların denetimli serbestlikle 2 ay süreyle izne ayrıldıkları ifade edildi. Kovid-19 izinlerini “örtük” ve “özel” bir af olarak nitelendirilen açıklamada, siyasi tutsakların kapsam dışında bırakıldığı belirtildi. Açıklamada, “Hapishanelerin temel sorunlarından olan kapasite fazlalığına geçici bir çözüm niteliği taşıyan bu düzenlemenin, salgının yarattığı riskler tüm mahpuslar için geçerliyken tüm mahpusları kapsamaması ve özellikle siyasi mahpusları tümden dışarıda bırakması Anayasanın eşitlik ilkesini ve ayrımcılık yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle, CİSST ve ilgili insan hakları örgütleri tarafından eleştirilmiştir” denildi.

 ‘DÜZENLEME AYRIMCILIĞA SEBEP OLUYOR’

Özellikle siyasi tutsak ile belirli suçlardan mahkum edilen tutukluların kapsam dışı bırakıldığı düzenlemeyi eleştirdiklerini belirten CİSST, “Ayrımcılığın derinleşmesine sebep olan yeni düzenleme ‘2023 Yılı İnfaz Düzenlemesi’ olarak anılan, ‘06/02/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’ olarak 15 Temmuz 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu düzenlemeye göre İnfaz Kanununa 7456 sayılı torba yasa ile eklenen Geçici 10. Madde ile bazı mahpus gruplarını kapsam dışı bırakmıştır” ifadelerine yer verdi.

CİSST, düzenlemeye dair görüşlerini şöyle sıraladı:

 

"* Bu düzenleme ile örtük ve özel affı denetimli serbestlik tedbiri şeklinde uygulamanın önü açılmıştır. ‘İnfaz Hakimi karar verebilir’ ifadesi ise kesinlikten uzak, infaz hakimliğine takdir yetkisi bırakılarak hukuki belirlilikten uzak bir durum yaratmaktadır.

* Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri halinde en az 3 ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla ilgili mevzuat uyarınca cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından 3 yıl erken yararlandırılır.

EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI

* Eşitlik ilkesine aykırı değişiklikler yapılarak belli suç tipleri ile siyasi mahpuslar kapsam dışı bırakılmış, denetimli serbestlik, açık hapishaneye ayrılma gibi haklardan yararlanmanın önkoşulu mahpusun işlediği suç olarak belirlenmiştir. 

* Söz konusu infaz düzenlemesinin eşitlik ilkesine ve ayrımcılık yasağına aykırı hazırlandığı söylenebilir. COVID-19 salgını sürecinde mahpuslar arasında suç ayrımı yapılarak özellikle de siyasi mahpusların ve sayılan diğer suçlardan hüküm giyen mahpusların kapsam dışı bırakıldığı düzenlemenin devamı niteliğinde olan ve ayrımcılığın derinleştirildiği yeni infaz düzenlemesi hukuka ve hakkaniyete aykırı nitelik taşımaktadır.

* İnfaz Kanunu Md. 16: ‘Hapis Cezasının Hastalık Nedeniyle Ertelenmesi’, Md. 16/a: ‘Çocuğunun Hastalığı Nedeniyle Kadın Hükümlünün Cezasının İnfazının Ertelenmesi’, Md. 17: ‘Hükümlünün İstemiyle Ertelenmiş Olan’ ve ‘Hapis cezasının infazı durdurulmuş olan’ mahpuslar hakkında da mahpusların belirli süre kapalı hapishanede kaldıktan sonra belirlenen zamanda açık hapishaneye geçeceği, açık hapishanede bulunan mahpusların talepleri halinde belirlenen şartlarda ve belirlenen zaman da denetimli serbestlik tedbirinden yaralanacağı düzenlenmiştir."

‘İNSANLIK ONURUNA YARAŞIR DÜZENLEME’

Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi: “5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a 7456 sayılı torba yasa ile eklenen Geçici 10. Madde ile; mahpuslar arasında suç ayrımı yapılmakta ve özellikle siyasi mahpuslar tümden kapsam dışında bırakılmaktadır. Hapishanelerin kapasite fazlalığı sorununa ayrımcı ve geçici çözümler bulmak yerine insan hakları ve onurunu gözeten, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde belirtilen eşitlik ilkesine ve ayrımcılık yasağına uygun olarak düzenlenen, insan hakları standartlarında ve insan onuruna yaraşır bir infaz rejimi düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.”