Cezaevlerinde yeni işkence yöntemi: İnfaz yakma

Devrimci yurtsever tutsakların infazları çeşitli bahanelerle yakılıyor. İnfazı yakılan siyasi tutsakların sayısının en az 217 olduğu belirtiliyor.

Türkiye ve Kuzey Kurdistan'da cezaevleri, özellikle devrimci yurtsever tutsaklar için bir işkence merkezi haline gelmiş durumda. Tecrit uygulamasının tüm cezaevlerinde dayatılmasının yanında tutsaklara verilen hakların, idarenin keyfiyetine göre yasaklanması, gardiyan ve askerlerin tutsaklara yönelik işkenceleri gün geçtikçe artıyor.

Bu işkence ve hak gaspları sonrası, son yıllarda tutsakların infazları yakılıyor. Özellikle hasta tutsaklar üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılan ve infaz yakma olarak tanımlanan duruma ilişkin mevzuatta şöyle bir tanım yapılıyor: "Koşullu salıverme tarihi ile denetim süresi içerisinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi halinde hükümlünün infazı yanar. İkinci suçun denetim süresi içerisinde işlenmesi yeterlidir. Yoksa deneme süresi içerisinde bu ikinci suçtan dolayı ceza verilip kesinleşme aranmaz.” Ancak buradaki 'suç'un ne olduğu, nelerin suç tanımının kapsamına girdiği belirlenmediği için ve ceza vermek cezaevi idaresinin sorumluluğunda olduğundan dolayı bir keyfiyet içerisinde tutsaklar cezalandırılıyor. Bir tecrit uygulaması olan infaz yakma kararlarında, cezaevi idareleri tutsakların her adımını cezalandırmak için bahane olarak kullanıyor.

İDARE GÖZLEM KURULU İLE İNFAZ YAKMALAR BAŞLADI

Yaşanan işkence ve hak gasplarına ek olarak 2020 Aralık ayının son günlerinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İdare Gözlem Kurulları, iktidar tarafından ‘önceden tahliye şansını arttırdığı’ propagandasıyla tanıtılmıştı. Ancak kurullar, özellikle siyasi tutsaklara yönelik önceden tahliye değil, tahliyeyi geciktirmek için kullanılan bir kurum oldu. Hatta kurulların işleyişe başlamasından sonra hem şartlı salıverme hem de açık cezaevine geçişlerde zorlaştırılmaya başlandı. Kurul, aldığı kararlarla özellikle 30 yıl ve üstü cezaevlerinde tutulan, hasta olan ve tahliyeleri gelen siyasi tutsakların tahliyelerini geciktirmek için kullanılır oldu.

İdare Gözlem Kurulları mevzuatta şöyle tanımlanıyor: “İdare ve gözlem kurulu; kurum müdürünün başkanlığında, gözlem ve sınıflandırmadan sorumlu ikinci müdür, idare memuru, cezaevi tabibi, psikiyatrist, psikolog, sosyal çalışmacı, öğretmen, infaz ve koruma başmemuru ile kurum müdürü tarafından teknik personel arasından seçilen bir görevliden oluşur.”

Aynı mevzuatta kurulların karar verme mekanizması ise şöyle tanımlanıyor:  “İdare ve gözlem kurulu; hükümlü hakkındaki değerlendirmesini yaparken, gözlem değerlendirme ve gelişim değerlendirme raporları, risk değerlendirme raporu ile infaz dosyalarındaki tüm bilgi ve belgelere göre karar verir. Kurullar bu değerlendirme sırasında talebi üzerine veya re'sen hükümlü ile mülakat yapabilir."

Bu kurullar, suç tanımı yapılmadığı için, özellikle devrimci yurtsever tutsakların cezalarına ek olarak ceza vermek için neredeyse her şeyi suç unsuru tanımı içerisine aldı.

GEREKÇELER: FAZLA KİTAP OKUMAK, GÖRÜŞME SIRASINDA GÜLMEK

İdare Gözlem Kurulu, sadece 2021 yılında 60’dan fazla siyasi tutsağın infazını çeşitli bahanelerle yaktı. Kurulun infazı yakmak için öne sürdüğü gerekçeler ise tuhaf.

Kurul, bugüne kadar çok sayıda anlamsız karara imza attı, aldığı kararlarda gösterdiği gerekçelerden öne çıkanlar ise şöyle:

"Pişmanlık göstermediği
İmam ile görüşmediği
İyi halli olmadığı
Cezaevi kurallarına uymadığı
Suyu tasarruflu kullanmadığı
Cezaevinin aktivitelerine katılmadığı
Fazla kitap okuduğu
Arama sırasında personele yardım etmediği
Görüşme esnasında güldüğü
Marş söylediği
Kürtçe türkü söylediği
Örgütle arasına mesafe koymadığı
Ailesinden birisinin tutuklu olması vb."

Hatta hiç evlenmemiş bir siyasi tutsağın infazı “eşini öldürmüşsün, ailesine zarar verebilirsin” denilerek yakıldı. Yine 6 ile 9 yaşında kızları olan bir tutsağın “çocukların örgütsel faaliyet içerisinde” denilerek infazı yakıldı.

Gözlem Kurulları, o kadar çok tutsağın infazını yaktı ki veri elde etmek bile zorlaştı. Elde edilen verilere göre en az 217 siyasi tutsağın infazı yakıldı. Bu tutsaklardan bazılarının tahliyeleri sonradan gerçekleşti ancak bazılarının tahliyeleri ise halen gerçekleşmedi.

  İNFAZI YAKILAN TUTSAKLARDAN BAZILARI

İnfazı yakılan tutsaklardan bazıları ise şunlar:

"Cevahir Vurucu – Görüşme esnasında güldüğü için

Ferit Orak – suyu fazla kullandığı için

Şevket Bilici – pişman olmadığı için

Diyarbakır 1 No’lu T Tipi hapishanesinde 8 siyasi tutsak – pişman olmadığı için

Songül Bagadır – Kandıra L Tipi – pişman olmadığı için

Ercan İşcan – Giresun Espiye L Tipi – aramalarda personele yardım etmediği için

Murat Aktaş – Kandıra 1 No’lu F Tipi – disiplin cezaları

Fahriye Ceylan – Alanya L Tipi – pişman olmadığı için

Bayburt M Tipi Cezaevinde 12 kadın tutsağın infazları, askeri nizam sayımını reddettikleri için yakıldı

Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde neredeyse bütün siyasi tutsakların infazı yakıldı

Metin Güven – Yozgat T Tipi Kapalı Cezaevi –pişman olmadığı için

Aliye Süer – Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi – Marş söylediği için

Bolu Cezaevinde 12 tutsağın infazı suyu tasarruflu kullanmadıkları ve pişman olmadıkları için yakıldı

Resul Baltacı – Düzce Çilimli T Tipi – pişman olmadığı için

Hatice Çakmak – Alanya L Tipi Kadın Cezaevi – hücre cezaları gerekçe gösterildi

Kadir Karabak – Tekirdağ 2 No’lu F Tipi – 6,5 ile 9 yaşlarındaki kızlarının örgütsel faaliyet gösterdiği gerekçesi ile

Rojda Erez – Sincan Kadın Cezaevi – Hiç evlenmemiş olan Erez’in infazı 'eşini öldürdün, ailene zarar verirsin' denilerek yakıldı

Hanım Yıldırım – Sincan Kadın Cezaevi – ‘Abin FETÖ’cü’ denilerek yakıldı

Sabri Yakut, Hakan Zertürk, Bilal Balbeş, Faruk Aydemir – Erzurum Dumlu 1 ve 2 No’lu – pişman olmadığı için

Şemsettin Tekin, Sevgi İlboğa – Oltu T Tipi –  pişman olmadığı için

Mehmet Cengel – Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi –  pişman olmadığı için

Dilan Oynaş – Sincan Kadın Cezaevi – disiplin cezaları

Barış Annesi Xense Bulut – İzmir Şakran Kadın Kapalı –  pişman olmadığı için

Azize Yağız – Tarsus T Tipi – iyi halli olmadığı

Damla Erdem, Sevda Turgal – Şakran Kadın Kapalı –  pişman olmadığı için

İlyas Peldek, Abdulhaluk Özerk – Samsun Bafra T Tipi – kurallara uymama

Abdurrahim Çetinkaya – Şakran 3 No’lu L Tipi – disiplin cezaları."