‘Cilofest’ ve unutma ihaneti

Kürt gençleri, Kürt tarihini, tarihsel hafızasını yok etme, bedel ödeyenlerini unutturma gayretine karşı durmalı. Unutmanın ihanet olduğunu bilerek yaşamalılar.

Ne zaman ki bir halk şehitlerine sahip çıkmaz, o zaman yitirir tüm benliğini. Ne zaman ki bir halk, şehitlerinin gömüldüğü toprakları koruyamaz, o zaman yok eder kendi varlığını. 

Ne kadar bunları kabul etmekte zorlansak, doğru olmadığını savunup söylesek de Kürt halkı olarak bugün bunlarla yüz yüzeyiz. Türk devleti, Newala Qesaba’ya binalar dikiyor ve biz buna sessiz kalıyorsak Egîdlerin hayallerini nasıl gerçekleştirebiliriz? 50 yıllık Kurdistan Özgürlük Mücadelesinde yüzlerce gerillayı bağrına basan Çarçella ve Cilo’da, kahramanlar kanlarını akıtmamış gibi Türk devleti ‘eğlenceler’ düzenleyebiliyorsa bir şeyler eksilmiştir ruhumuzda. Hesap sormaz mı Sate Gölü’nün kenarında yatan kadınlarımız/oğullarımız? Hesap sormaz mı Sümbül’ün uçurumlarındaki Şahinler? Hiç kimse, hiçbir şey hesap sormazsa da tarih bizleri yargılayacaktır. 

Newala Qesaba’nın üzerine binaları da bir ’Kürt kökenli’nin eliyle dikiyor. Bugün Newala Hesaba, Cilo, Çarçella, Gabar, Cudi ve Sur’da yapılanlar, soykırım siyasetinin parçalarıdır. Kürt tarihini, tarihsel hafızasını yok etme, bedel ödeyenlerini unutturma gayretidir. Ne kadar acı, ne kadar ürkütücü! Hayır, biz bu durumda değiliz ve bu duruma gelmeyeceğiz. Direnen ve kahramanlık destanı yazanlarımız var. Onları büyüten analarımız ve beslendikleri Güneş’imiz var.

Özellikle gençler üzerine düşen görevlerin farkına varmalı. ‘Cilofest’ gibi içi tüm kültürel değerlerden boşaltılmış etkinliklere karşı tepkilerini dile getirebilirler. Kurdistan dağlarında uygulanan bu kültürel tecavüzü her gördüklerinde savaş tünellerinde direnen yaşıtlarını hatırlamalılar. ‘Cilofest’in düzenlendiği tarihlerde Zap’taki Şehit Doğan direniş tünellerinde kimyasalla şehit düşen Şerzan Mawa’yı unutmamalılar. Unutmanın ihanet olduğunu bilerek yaşamalılar.