Eğitim Sen: Eğitim sisteminde dil, din, inanç ayrımı var

Eğitim Sen, "Çocuklar, sık sık etnik köken, dil, din ve inanç ayrımcılığı ile karşı karşıya kalmakta" diyerek, anadilinde eğitim vurgusunda bulundu.

Eğitim Sen'in eğitim ve öğretim yılının birinci yarıyılına dair değerlendirme raporunda, öğrencilerin okula aç gidip geldiği ve kız çocuklarının okullardan uzaklaştırıldığı belirtildi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 2023-2024 eğitim ve öğretim yılının birinci yarıyılına dair hazırladığı değerlendirme raporunu sendikanın Ankara'daki genel merkez binasında açıkladı. Raporu okuyan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, asgari ücretin altında ücret alan ücretli öğretmenlerin sayısının 90 bine yakın olduğunu belirtti.

Çoğu çocuğun okula aç gittiği, çok sayıda okulun hasarlı olduğunun vurgulandığı raporda, "Siyasi iktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar, okul öncesi eğitimden başlayarak eğitimin bütün kademelerinde Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ÇEDES benzeri proje ve protokoller, başta öğrencilerimiz olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemeyi sürdürmektedir" dedi.
"KPSS’ye giren her 100 öğretmenden 85’inin ataması yapılmamış, ataması yapılmayan öğretmenlerin sadece yüzde 15’inin ataması gerçekleştirilmiştir" denilen raporda, çocukların inanç ayrımcılığı ile karşı karşıya olduğu kaydedildi.
Raporda, "Türkiye 1995 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bazı önemli maddelerine çekince koyarak çocuklar arasında etnik köken, din ya da kültüre dayalı ayrımcılık yapılmasını meşrulaştırmıştır" denildi.

'ÇOCUKLAR AYRIMCILIKLA KARŞI KARŞIYA'

Raporda şunlar da belirtildi:

Türkiye’de eğitim sisteminin müfredat, ders kitapları ve uygulama alanları itibarıyla çocuklar, sık sık etnik köken, dil, din ve inanç ayrımcılığı ile karşı karşıya kalmakta.

Eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir.

Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır.”