Figen Yüksekdağ : Omuzumuza ne düşerse yerine yerine getirmeye hazırız
İmralı heyeti, cezaevinde rehin tutulan siyasetçi Figen Yüksekdağ’ı ziyaret etti. Figen Yüksekdağ, “Omuzumuza ne düşerse seve seve yerine getirmeye hazırız” dedi.
İmralı heyeti, cezaevinde rehin tutulan siyasetçi Figen Yüksekdağ’ı ziyaret etti. Figen Yüksekdağ, “Omuzumuza ne düşerse seve seve yerine getirmeye hazırız” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) İmralı Heyeti'nde yer alan Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk, cumartesi günü Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ettikten sonra bugün de Figen Yüksekdağ’ı cezaevinde ziyaret etti.
Heyetin, Kocaeli Cezaevi'nde tutsak olan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın yanısıra HDP eski Milletvekili Semra Güzel ile de görüştüğü bildirildi.
Görüşmeden sonra basına açıklamada bulunan Sırrı Süreyya Önder, "Figen Başkanımızla görüştük. Sağlıkları ve moralleri iyiydi. Semra vekilimizle de görüştük. Bütün kamuoyuna selamları var” dedi.
Önder şunları ekledi: “Sürece dair yarın kendi hesabından bir açıklama da yapacak. Ama size iletmemizi istedi ki 'sürecin tam olarak yanı başında, onlara ne düşerse, omuzumuza ne düşerse seve seve yerine getirmeye hazır bir şekilde bekliyoruz' dedi. Onun dışında 5 sene önce tahliye olmuştum. Yine burada konuşmuştuk. 10 yıl bu ülke ağır bir zaman kaybetti. Yerine konulması imkansız olan 2 şey yitip giden canlar ve zamandır. Bu çatışmalı süreçte hayatını kaybeden, sağlığını kaybeden bütün şehitler ve gaziler bütün ülkemizin onurudu. Onlara verebileceğimiz en büyük armağan bu çatışmalı süreci sonlandırmak, bunu bir barışla taclandırmak olacaktır. Ondan sonra hayatta olan herkese destek, hayatını kaybedenin geride bıraktığı bir yoldaş olmak hepimizin toplum olarak boynumuzun borcudur. Bu ciddiyette ve samimiyetteyiz. Bu konuda yüreği yanan, bedel ödeyenler de bizleriz. Hepsinin acısının yüreğimizde hissediyoruz."
Önder sözlerini şöyle sürdürdü: "Barışa gelince; barış çocuklarımızın gözüne bakarak kurmak olduğumuz bir şeydir. Çocuklar hiçbir dahillerinin olmadığı bir çatışmalı mirası hak etmiyor. Sorumluluğumuz, onlara barış içinde bir ülke bırakmak. Çok spekülatif tartışmalar oluyor. Silah kadar zarar veren bir dil bu. Ülke bölünecek, çift dil, çift bayrak falan... Gündemimizde ne böyle bir şey var, ne tartıştık, ne de iması yapıldı böyle bir şeyin. Böyle bir şey yok. Kurmaya çalıştığımız barıştır. Kuşkusunu gidermek isteyen herkesle görüşmeye, derdimizi anlatmaya, önerilerini ve uyarılarını dinlemeye de hazırız. Tek ricam bu toksit dilin bir kenara bırakılması."
"Söyleyeceksen hayır söyle' Bu kadar şeffaf ve açık süreç yürütüyoruz. Ama iki anahtarı var bunun. Bir ciddiyet, diğeri samimiyet.” diyen Önder, şöyle konuştu:
“Herkesten bunu asgari olarak beklemek hakkımız. Bu mesele ne Ahmet beyin, ne Pervin hanımın ne de benim derdim. Bu hepimizin derdi. Hepimizden olumlu katkı bekliyoruz. Biz dilimizi değiştirmeyeceğiz. Bu şekilde saldırgan dil kullanarak karşı gelebileceğimiz maksimum nokta bu. Samimiyeti halk takdir edecek. 1 haftadır yollardayız. Yolda barışı talep eden, boynumuza sarılan, elinizi çabuk tutun diyen, zaman zaman uyaran... Bu konuda halkın vicdanı doğruyu işaret ediyor. Güvercin kasaplarına, bir gözle iki ölüm bakanlara cevaz vermemek lazım. Bu da hepimizin sorumluluğu."
Heyet üyesi Sırrı Süreyya Önder, Kürdistanî partilerle görüşüp görüşmeyeceklerine dair soruya, "Evet sürecek. Parti planlıyor. Ne söylersek yanlış olur. Hiçbir toplumsal kesimi paylaşım dışında bırakmayacağız." şeklinde cevap verdi.