GÖRÜNTÜLÜ

Firarê Binxetê: Abdulhamidê Berazî

Firarê Binxetê grubun savaşçılarından Abdulhamidê Berazî, halka zulmeden, direnişçileri ihbar edip öldürten ihanet şebekelerine yönelik kararlı eylemleriyle tanındı.

Firarê Binxetê grubun en önemli savaşçılarından olan Abdulhamidê Berazî, milis ve ihbarcıların korkulu rüyasıydı. Halk arasında ve dengbêj klamlarında ‘Şêr ê stû bi gulî (Yeleli Aslan)’ olarak ölümsüzleşti.


Tevfik’in ölümünden sonra askeri takip, başlarına ödül konulması ve milislere yönelik eylemleri nedeniyle barınma ve saklanma şansları gittikçe zorlaşan firariler, kış şartlarının yaklaşması nedeniyle grup olarak hareket edemeyeceklerinin farkındalar. Onun için herkesin bir şekilde kendi izini kaybettirmesi konusunda anlaşırlar. Yaşanan çatışmalarda verdikleri kayıplarla sayıları gittikçe azalır. Berazî firarilerinden Abdulhamid, ayağı kırık olduğu için kış mevsimini Motkan dağlarında Çuro Ağa’nın yanında geçirir. Kardeşi Feyzullah, yeğeni Alican’ın oğlu Reşit, köylüleri Eliyê Feqîyê Sile ve Aliyê Garê ise kış mevsimini geçirmek için Varto ve Karayazı bölgesinde kalmayı tercih ederler. Yine kış mevsimini geçirmek için Malazgirtli Çaçan, Mihamede Şexo, İsko ve iki firari daha Malazgirt’in Koçali köyünde (Goma Nuri) saklanırlar. Ancak kışın ortasında ihbar edilirler. Köyü kuşatan asker ve milisler onları esir alır. Tümünü köyün içinde kurşuna dizerler. Geriye kalan firarilerden birkaçı ise farklı yollarla Rojava’ya (Binxetê) geçer.

ŞÊR Ê STÛ BI GULÎ

Fesîhê Mihê Mirze’nin son derece kararlı ve cesur olarak tanımladığı, halk arasında ve dengbêj klamlarında ‘Şêr ê stû bi gulî’ olarak efsaneleşen Abdulhamid’in tekrar bölgeye dönmesi ihanet şebekelerini tedirgin eder. Gelîyê Berazan dağlarına çekilen Abdulhamid’in yanında kardeşi Feyzullah, yeğeni ve iki köylüsü kalır. Abdulhamid’in bölgede varlığı, devlet yanlısı tüm kesimler için büyük bir sorundur. Çetelere karşı eylemleri ve kararlığı halk arasındaki efsanesini artırır. Halkın sempatiyle yaklaştığı Abdulhamid, grubun içinde hem savaşçılığı hem de dindarlığıyla öne çıkan bir isimdir. Yıllarca yanında kalan ve tüm mücadelesine tanıklık eden Fesîhê Mihê Mirze, Abdulhamid’i “Hazreti Ali cesareti ile bilinen ve tanınan biridir. Ben Hazreti Ali’yi görmedim. Ancak diyebilirim ki Abdulhamidê Berazî Hazreti Ali’den sonra yeryüzüne gelmiş en cesur insandır” sözüyle tanıtmıştır. Abdulhamid’in kendilerine yönelik eylem içinde olacağını hesap eden iş birlikçilerin tümü yerini tespit etme çabasında olurlar. Grubun küçüklüğünü avantaja çeviren Abdulhamid, köylüler arasındaki haksızlıklara, anlaşmazlıklara müdahale edince artık güç sahibi herkesin hedefi haline gelir. Abdulhamid ve yanındakileri yakalamak için Zîlan Katliamı’nda da rol alan Albay Hulusi seyyar bir müfrezeyle görevlendirilir. Karayazı, Karaçoban, Tekman, Muş ve Tutak yörelerinde Abdulhamid’in peşine düşer. Albay Hulusi o kışın bölgeden çekilmez, seyyar müfrezesi ile kalır. Karargahını Karayazı’da kurar.

AVAREŞ’TEKİ SIĞINAĞI VE İŞBİRLİKÇİLERİN TAKİBİ

Abdulhamid ve grubu, kış mevsimini Avareş (Karasu) köyünden Cemaldini Aşireti’ne mensup Tajdîn’in (Budak) evinin altında kurduğu sığınakta geçirmeye karar verir. Büyük bir gizlilik içinde kalır. Ancak peşine düşen ajanlar sürekli hakkında bilgi toplar. Özelikle Horasan’ın Saclix köyünden Xido, Abdulhamid’in yakın akrabası Saîdê Bişo, Karayazı’nın Alîkûlekan köyünde Qulo (Qulihan) ve Reşan köyünden meşhur Sebriyê Arif ile Saidê Arif her tarafta takipteler; aldıkları, bilgileri askeriyeye yetiştirirler. İsmi geçen kişiler aynı zamanda askerler ile operasyonel faaliyetlere katılmış ve bölgenin meşhur devlet milisleridir. Abdulhamid’in ajan ve milislere yönelik eylemlerini bildikleri için kendilerini güvende hissetmezler. Abduhhamid ve arkadaşların başlarına konulan ödülü almak ve kendi güvenlikleri içinde onları imha ettirmek için adamlarını her tarafa yönlendirirler.

FEYZULLAH VE ELIYÊ FEQÎ’NİN ÖLÜMÜ

Bu ajan grubun topladığı bilgileri değerlendiren Albay Hulusi, kış mevsimin ortasında ve Ramazan orucun başladığı günlerde Avareş köyüne baskın düzenler. Baskın iftar saatine denk getirilir. Abdulhamid, arkadaşları ve evin sahibi ile iftar sofrasındalar. Etrafları askerler ve milisler tarafından sarılır. O gece evde misafir bulanan evin damadının çıkmasına izin vermezler. Abdulhamid ona çıkması halinde kendilerinden sanıp vurulacağını söyler. Ev sahibini, kadınları ve çocuklarını dışarı çıkarırlar. Daha sonra askerlerin teslim ol çağrılarına ateşle karşılık verirler. Evde kapana kısılırlar. Nişancılığı ile nam salan Eliyê Feqiyê Silê daha önce duvarda hazırladığı bir delikten makineli tüfeğe ateş açarak, etkisiz hale getirir. Bu şekilde daha önce de düşündükleri evin gizli taraflarından dışarı çıkarlar. Abdulhamid, yeğeni ve Eliyê Garê evin dereye bakan kısmını tutup savaşırlar. Feyzullah ve Eliyê Feqiyê Silê ise evin ön cephesinde çatışırlar. Eliyê Feqiyê Silê, öldürdüğü bir askerin silahını almak için öne atılmasıyla vurulur. Ardında Feyzullah vurulur.

Abdulhamid, yeğeni Reşit ve Eliyê Garê ise evin altındaki dereye ulaşırlar. Orada devam eden çatışma sonucu çatışmada bulunan milis ve ihbarcı Taşanlı Saîdê Bişo öldürülür. Kar kalınlığı ve gecenin çöküşü yanı sıra çok sayıda askerin derede vurulması sonucu askerler geri çekilir. Ölen askerlerin cenazesi daha sonra alanda toplanır.

Çatışmaya dahil olan milis başı Xidoyê Saclixê, Feyzullah’ın parmağındaki yüzüğü, parmağını keserek alır. Ardından Feyzullah’ın kafası askerler tarafından kesilir. Yaralı olan Eliyê Feqiyê Silê ise canlı canlı kafası kesilir. Feyzo’nun ölümü ve parmağındaki yüzüğünün alınması dengbêjlerin ‘Feyzo Bavê İpegê’ klamıyla dile getirildi.

Evde çatışmanın bitmesiyle elleri havada çıkan Tajdîn ailesinin misafir damatları da kapıda kurşunlanarak öldürülür. Ev sahibi Tajdîn ve çocukları ise askerler tarafından esir edilir. Yoğun işkencelere maruz kalırlar. İşkenceler sonucu 14 yaşındaki kızı sakat kalır. Tajdîn uzun süre cezaevinde kalır. Tüm ailesi Manisa’ya sürgün edilir.

DÜŞMANIN İÇİNDE DİK YÜRÜMEM LAZIM

Feyzullah ve Eliyê Feqiyê Silê’nin kesik başları Agirî’nin (Ağrı) Dutax (Tutak) ilçesindeki askeriyeye götürülür. Hespreş köyünde kalan ve tüm çocukları firarda olan Feyzo’nun annesi Besê teşhis için Tutuk’a gider. Oğlu ve Eliyê Feqiyê Silê’yi teşhis eden Besê’nin ağlamamasına sinirlenen Albay, aşağılayıcı tavırlarda bulunur. İlerleyen yaşı ve yürümekte zorlanmaması için baston uzatan akrabasına “Ben Abdulhamid’in annesiyim. Düşmanın içinde dik yürümem lazım” diyerek bir duruş sergiler. Oğluna ağlamamasına şaşıran askerlere ise karakol çıkışında meydan okurcasına “Abdulhamid’in alacağı intikama siz çok ağlarsınız” der.

İŞKENCEYE DİRENEN KÜRT KÖYLÜSÜ

O gece çatışmadan kurtulan Abdulhamid, Reşit ve Eliyê Garê ise gece boyunca uzaklaşmak için kar içinde yürürler. Ancak yoğun kar yağışı fazla uzaklaşmalarına izin vermez. Kar tipi içinde 4-5 gün içinde saklanarak, Tutak’ın bir köyüne ulaşırlar. Geçici uğradıkları köyde yaşlı bir köylü onları yakın bir mağaraya ulaştırır. Onlara yiyecek temin eder. Onları takip eden asker ve iş birlikçiler, köye baskın düzenler. Yaşlı köylüye köy içinde işkence ederler. Bütün işkencelere rağmen yerlerini söylemez. Köyün ortasında sopalarla döverek katlederler.

İŞBİRLİKÇİLERE İNTİKAM YEMİNİ

Oradan ayrılan Abdulhamid, o kışı Cemaldin Aşireti’nin beylerinden Bedihin köyüne giderek geçirir. Abdulhamid’in iş birlikçi çetelere yönelik intikam yemin ettiği dilden dile dolaşır. Abdulhamid, devlet ile çalışanlara yönelik eylemleri bilinmekle birlikte intikam almadan bu bölgeyi terk etmem sözü ise dengbêjlerin klamlarında ‘Şêr ê stû bi gulî’ efsanesi ile dilden dile, köyden köye dolaştı. İhbarcı ve milisler panik içinde yerini tespit etmeye çalışırlar. Ancak Abdulhamid, Qertewîn, Bilican ve Şerafettin dağlarında sürekli yer değiştirerek, milisleri cezalandırmaya devam eder. Bölgenin en büyük milis başlarından olan ve sürekli korunan Karayazı’nın Alîkulekan köyünden Qulo’ya (Qulîxan) eylem yapar. Qulo’yu öldürdükten sonra askerlere gözcülük yapan, çatışmalara dahil olan Sebriyê Arif ve Saîdê Arif’e eylem düzenler. Saîdê Arif öldürülürken, Sebrî ise yaralı kurtulur. Xidoyê Saclixê köyünde ve yol güzergahlarında askerler ve yoğun bir milis grubu tarafından korunur.

İŞBİRLİKÇİ ÇETE BAŞI XIDO DA KURTULAMAZ

İzini kaybettiren ve dağlarda kendini unutturan Abdulhamid, aradan iki yıl geçtikten sonra Xidoyê Saclixê ve onun gibi milis olan oğlunu Karayazı’nın Gozeldere yaylasında bulur. Yaylada hayvanlarını denetlemeye gelen Xido ile Abdulhamid arasında çatışma çıkar. Abdulhamid, hem Xido’yu hem de oğlunu öldürür. Xido’nun korumaları çatışma alanında kaçar. Xido’nun öldürüldüğü mıntıka yüksek ve taşlık bir alan olduğu için cenazesi ancak eşeklere bindirilip alınır. Bu olay, Dengbêj Huseyno tarafından ihanetçiler için ibret olacak şekilde klamlaştırıldı.

İKİNCİ DEFA ROJAVA’YA GİDİŞ VE ÖLÜMÜ

Abdulhamid, Xido öldürdükten sonra Karayazı ve Malazgirt bölgelerini terk eder. Motkan bölgesinden bir süre kaldıktan sonra 1936’da tekrar Rojava’ya (Binxetê) geçer. Üç yıl boyunca kaldığı bölgede girdiği çatışmalar ve milisleri cezalandırma kararlılığı yılarca dilden dile efsaneleşerek anlatıldı.

Suriye’de Fransızlardan siyasi iltica alarak normal bir yaşam kurar. Orada tekrar evlenir ve iki çocuğu olduğu söylenir. 1937-38 yılları arasında sırtından bıçaklanarak, katledilir. Aile kaynaklarının ve o dönem Suriye’den Türkiye’ye dönenlerin verdiği bilgilere göre Qamişlo’da Fransızlara ait bir silah deposunda bekçi olarak çalışır. Abdulhamid’in akşam namazı kıldığı esnada Ermeni olduğu iddia edilen biri tarafından sırtından bıçaklanarak öldürülür. Mezarının ve çocuklarının akıbeti hakkında bir bilgi bulunmuyor.

Abdulhamid’in yeğeni Alican’ın oğlu Reşit, köylüsü Eliyê Garê 1936’da onunla ikinci kez Binxetê’ye geçenler. 1950’lerde çıkan genel afla birlikte Türkiye’ye dönerler. Yine 1931’de Binexetê’ye gelip bir daha Bakurê Kurdistan’a dönmeyen amca çocukları Abdülaziz ve Selahattin, 1950’lerde Türkiye’ye dönerler.

Firarilerin birinci Rojava macerasında bulanan ancak ikinci kez Bakurê Kurdistan’a dönmeyen kardeşi Abdulbaki’nin ise Şengal tarafında yaşamını yitirdiği belirtiliyor.

* Bu dosya, Avareş’te katledilen Feyzullah’ın torunu Yaşar Ak’ın verdiği bilgiler ışığında hazırlandı.

BİTTİ