Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) , "Umutla, direnişle, hep birlikte özgürlüğe" şiarıyla gerçekleştirdiği 13'üncü Genel Kurulu katılımcıların konuşmalarıyla devam ediyor.

Kurulda konuşan Siyasetçi Sebahat Tuncel, HDK’nin 13 yıl önce “Umuda yolculuk” pankartıyla yola çıktığını söyledi.

“Faşizme, kadın katliamına ve doğa katliamına yeter” diyen Sebahat Tuncel, “Umut bizde, biz kendimizde bu kudreti görmeliyiz. Ana muhalefet bile çözümü iktidarda görüyor. Hâlâ dünyanın he yerinde direnenler var. Evet, tarihi bir süreçten geçiyoruz. HDK kuruluşunda da böyleydi. Biz, o dönem 'Umuda yolculuk' dedik. Geçmiş diyalog süreci özgürlükler lehine geliştiği için devlet, o süreci baltaladı. Yeni bir süreç var. Bu konuda cesur olmalıyız. Çünkü biz demokrasiyi, kadın eşitlikçi özgür bir hayatı istiyoruz. Bunu yapmanın en önemli yolu da barıştır" ifadelerini kullandı.

 Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş, önemli risklerin ve önemli olanakların olduğu bir süreçten geçildiğini vurguladı. Örgütlülüğün ezilenler için fazlasıyla önemli olduğunun altını çizen Hatice Deniz Aktaş, "HDK, ekmek ve demokrasi taleplerinin yükseldiğini bir örgütlenme modelidir. Bu bakımdan HDK programı ve tüzüğü Gezi'den Rojava'ya birleşik mücadele adımıdır. HDK bu anlamda büyük bir anlam ifade ediyor" dedi.

 Komün dergisi adına konuşan Can Güneş de "Devrimci, yurtsever ve demokrat gençlerin bir arada olması gerekiyor" dedi.

Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) adına konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, Önder Apo'nun HDK’yi bir çözüm gücü olarak önerdiğini belirterek, “O yüzden Sayın Öcalan’a selam yolluyorum. Enternasyonalistlerin, Kürt özgürlük hareketinin yanında duruşu demokratik siyasi alanda yanında durmasını en önemli şekilde HDK’de görüyoruz. Ezen ve ezilen ulus bir arada yaşarken, çok önemli bir plan ve model olarak duruyor” dedi. Kezban Konukçu, ortak mücadelenin önemine dikkat çekti.