HDP: Engellilere yönelik şiddet politiktir!
HDP Engelliler Komisyonu Eş Sözcüsü Hatice Betül Çelebi, milyonlarca engellinin temel hak ve özgürlüklerinin her gün tehdit edildiğini belirterek, “Engellilere yönelik şiddet politiktir” dedi.
HDP Engelliler Komisyonu Eş Sözcüsü Hatice Betül Çelebi, milyonlarca engellinin temel hak ve özgürlüklerinin her gün tehdit edildiğini belirterek, “Engellilere yönelik şiddet politiktir” dedi.
HDP Engelliler Komisyonu Eş Sözcüsü Hatice Betül Çelebi yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye’de 10 milyon engelliye ve ailelerine sunulan kamu hizmetlerinin, bütçenin ve desteklerin yetersizliği, engellilere yönelik sistematik ayrımcılık ve sağlamcılık; engellilerin temel hak ve özgürlüklerini her gün tehdit ediyor. Neredeyse her gün bir engellinin şiddete maruz kaldığı, darp ve taciz edildiği bu düzende, kamusal sorumluluğu olanlar hiçbir tedbir almadan bu haksızlıklara zemin sunuyor” dedi.
Çelebi, Büyükçekmece’de özel bir “bakım” merkezinde engelli bir bireye yönelik saldırı, şiddet ve cinsel taciz de bulunan şahısların görüntülerin kamuoyuna yansıması üzerine tutuklandığını hatırlattı.
Engellilere yönelik sunulan hizmetlerin özelleştirilmesi ve bu alanın bir rant alanına dönüştürülmesine tepki gösteren Çelebi, “Her ne kadar saldırganlar tutuklanmış olsa da saldırganlara ve tacizcilere yönelik yaptırımsızlık halinin devam etmesi, asıl sorumluların hiçbir zaman tam olarak yargılanmaması da önemli bir etkendir” diye kaydetti.
Valilik ve ‘ilgili’ bakanlığın kamuoyuna yaptığı açıklamanın aksine saldırının “münferit bir olay” olmadığını ifade eden Çelebi, “Birçok sorumlunun olduğu bu vakada sadece saldırganın gözaltı ve tutuklama ile karşı karşıya kalmış olması vahim bir durumdur. Görüntüyü kayıt altına alan kişi, işletmenin yönetimi, işletmenin denetiminden sorumlu olan kamu görevlileri de yargılanmalıdır” çağrısında bulundu.
Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “Bakımevi adı altında ‘işletilen’ birçok yerde sistematik şiddet uygulandığı, bu yerlerin tam olarak denetlenmediği ve şiddet vakalarının çoğunlukla sümen altı edildiği bilinmektedir. Çözüm bu yerlerin tamamen kamulaştırılması, ailelerin ve insan hakları örgütlerinin denetimine açık hale getirilmesidir.
Engellilere dayatılan izolasyon, sosyal dışlanma ve toplumsal şiddet kader değil, resmi engellilik ideolojisinin yaşamın her alanında tezahür eden pratikleridir. Son olarak engellilere yönelik sistematik şiddet saldırılarına karşı demokratik kamuoyunu, engelli örgütlerini ve tüm insan hakları örgütlerini sorumluluk almaya davet ediyoruz. Engellilere yönelik sistematik şiddetin durdurulması, bu saldırıya karşı sesin yükseltilmesi hepimizin öncelikli görevidir.”