HRW: AB mülteci anlaşması suistimallerin önünü açıyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü, AB ülkeleri arasında sığınma prosedürleri ve göç yönetimi konusunda varılan anlaşmanın mültecilere yönelik suistimallerin önünü açacağını ifade etti.

8 Haziran'da Lüksemburg’da bir araya gelen Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin İçişleri Bakanları, Birliğe üye ülkelerin arasındaki sığınma prosedürleri konusunda anlaşmaya vardı. Yeterli güvenceler olmaksızın hızlandırılmış prosedürler, artan gözaltı kullanımı ve güvenli olmayan geri göndermelerin öngörüldüğü anlaşmaya tepki gösteren İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), anlaşmanın hak ihlallerine neden olabileceğini duyurdu.

Anlaşma, düzensiz giriş veya denizde kurtarıldıktan sonra karaya çıkma sonrasında sığınma başvurusunda bulunan herkes için hızlandırılmış bir "sınır prosedürü" oluşturuyor.

Altı aya kadar sürebilecek olan bu prosedür sırasında mülteciler cezaevine benzer yapılarda tutulacak. AB ülkeleri bu şekilde sınırdışı prosedürlerini hızlandırmak istiyor.

Anlaşma, her ülkenin insanların geri gönderilebileceği "güvenli üçüncü ülke" kavramını, o ülkeyle muğlak bir "bağlantı" kavramına dayanarak belirlemesine izin veriyor. Bu da insanların sadece transit geçiş yaptıkları ya da bir aile üyelerinin bulunduğu ancak kendilerinin hiç bulunmadığı ve temel haklarının garanti altına alınamayacağı ülkelere gönderilmelerine yol açabilecek.

HRW anlaşmaya tepki göstererek “Anlaşma, göçmenler ve sığınmacılar için AB ülkeleri arasında sorumluluk paylaşımına yönelik işlevsiz sistemde çok az değişiklik yapmakta ve temel kusurlarını ele almamaktadır. AB ülkeleri zorunlu bir yeniden yerleştirme planını reddetmiş, bunun yerine sığınmacıları kabul etmeyen ülkelerin, AB üyesi olmayan ülkelerde, muhtemelen göçü önlemeye odaklanan, belirtilmemiş projeleri finanse etmek için kullanılacak ortak bir fona ödeme yapmalarını hedeflemiştir” ifadelerini kullandı.