YENİLENDİ II

Kayyum gaspı birçok kentte protesto edildi

İrade gaspının panzehirinin mücadeleden geçtiğine işaret edilen eylemlerde, "Birleşmeliyiz ve tek adam rejimini tarihin çöplüğüne göndermeliyiz" çağrısı yapıldı.

ESENDERE BELEDİYESİ'NİN GASP EDİLMESİ

Kent Uzlaşısıyla 31 Mart seçimlerinde Esenyurt Belediye Başkanı seçilen Ahmet Özer’in tutuklanıp belediyenin gasp edilmesine karşı tepkiler sürüyor.

ŞIRNEX

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Şirnex İl Örgütü, parti binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şirnex Şubesi ile çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada, "Halkın iradesine sahip çıkıyoruz" pankartı açan kitle sık sık, "Hak, hukuk, adalet" sloganları attı.

KESK üyeleri, "Halkın iradesine dokunma, kayyuma hayır" pankartıyla "Kayyumlar gidecek biz kalacağız" sloganlarıyla açıklamanın yapılacağı il binası önüne kadar yürüdü.

Ortak basın açıklaması metnini okuyan CHP Şirnex İl başkanı Sait Namdar, kayyum atanmasını kabul etmeyeceklerini belirterek, halkı iradesini sahiplenmeye çağırdı. Namdar, "Siyasi iktidarın yargıyı istediği gibi kullanarak kendi çıkarlarına göre hukuk dışı süreçleri işletmesini asla kabul etmiyoruz. Kapalı kapılar ardında, toplumsal birlik ve bütünlüğümüze siyasi operasyonlarla müdahale etmek isteyenlere karşı tepkimizi daha da büyüteceğimizi ve bu baskıya karşı sessiz kalmayacağımızı tüm kamuoyuna duyuruyoruz" dedi.

Açıklama atılan sloganlarla son buldu.

ADANA

CHP Adana İl Örgütü'nün çağrısıyla kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgüt temsilcileri İnönü Parkı'nda bir araya geldi. "Hak, hukuk adalet", "Gün gelecek devran dönecek kayyumlar halka hesap verecek", "Her yer Esenyurt her yer direniş", "Faşizme karşı omuz omuza", "Birleşe birleşe kazanacağız" ve "Direne direne kazanacağız" sloganı atan kitle, belediye gaspını protesto etti.

Açıklamaya  DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ile  DEM Parti Bedlîs Milletvekili Hüseyin Olan da katıldı. 2016 yılından bu yana seçilen belediyelere kayyum atanmasının Türkiye'de bir yönetim biçimi haline geldiğine işaret eden Halide Türkoğlu,  “Tek adam yönetimi kayyum siyasetinden besleniyor” dedi.

Kayyum atamaları ile halkın iradesinin nefesinin kesildiğini vurgulayan Halide Türkoğlu, “Kayyumun olduğu yerde rant ve talan vardır; halkın iradesinin olduğu yerde demokrasi ve özgürlük vardır. Eğer bugün Esenyurt Belediyesine kayyum atanmışsa bilin ki bu kayyum ortak vatanda demokratik cumhuriyette, birlikte yaşama, birlikte irade olmaya atanmıştır. Hakkari'den Esenyurt'ta, Esenyurt'tan tüm Türkiye'ye aslında uygulamaya çalıştığınız kayyum rejimini kabul etmiyoruz, razı değiliz, mücadelemizi büyütüyoruz” diye konuştu.

Halide Türkoğlu, kayyumun panzehrinin mücadele olduğunu belirterek ortak mücadele çağrısında bulundu.

EMEP MYK Üyesi Halil İmrek ise, seçme ve seçilme özgürlüğünün ayaklar altına alındığı, halkın iradesinin yok sayıldığı yerde demokrasiden söz edilemeyeceğini belirterek, şöyle devam etti:  “Emek, demokrasi ve barış güçlerinin bu darbeye karşı birleşmesinden yanayız. Ancak halkın birleşik gücü bu saldırıyı püskürtebilir. Kadınlara ölümü dayatan, çocukların geleceğini karartan, öğretmenlerin mesleğini güvencesiz hale getirenler aynı güçlerdir. Bunun için kadını, işçisi, genci, emeklisi, emek demokrasi güçleri ile birleşmeliyiz ve tek adam rejimini tarihin çöplüğüne göndermeliyiz.”.

Açıklamayı yapan CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu da Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in hukuki bir davası olmadan tutuklanmasını, halkın iradesine ve demokrasiye bir müdahale olarak yorumladı. Halkın oyuyla seçilen belediye başkanının hapse atılmasını kabul etmediklerini aktaran Tanburoğlu, CHP'nin halk iradesini koruma kararlılığında olduğunu belirterek bu hukuksuzluğa karşı tüm demokratik platformlarda mücadele edeceklerini sözlerine ekledi.

Açıklama Esenyurt'ta yapılan mitingin gösterimi ile devam etti.

AMED

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği (GABB) Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Siraç Çelik, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyenin gasp edilmesine dair yazılı açıklama yaptı. 

Açıklamada, GABB’ın ilk Genel Sekreterliği görevini yürüten Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ve yerine kayyum atanmasının seçmenin iradesinin ayaklar altına almak olduğu vurgulandı.  Kayyum politikasının 8 yıldır devam ettiği hatırlatılan açıklamada, “8 yıldır bu hukuksuz uygulamanın yakıcı sonuçlarını doğrudan yaşayan belediye eş başkanları olarak ifade etmek isteriz ki, kayyum uygulamasına dayanak oluşturmak için başlatılan soruşturmalar, yapılan delilsiz yargılamalar, haksız tutuklama ve nihayetinde verilen mahkumiyet kararları, bu ülkenin demokrasi tarihinin birer utanç vesikası haline gelmiştir. Bu nedenle, bilim insanı olarak ömrünü yaşadığı topluma adayan Sayın Ahmet Özer’e yöneltilen suçlamaların kamu vicdanı karşısında hiçbir kıymetinin bulunmadığını belirtiyor, halk iradesine yönelik bu saldırıya derhal son verilmesini, haksız tutuklama kararının kaldırılarak, Sayın Özer’in görevine iadesini talep ediyoruz” denildi. 

'İKTİDAR DARBE YAPTI, BÖYLE BARIŞ GELMEZ'

Gasp Amed’in Yenişehir ilçesi Ofis semtindeki AZC Plaza önünde de protesto edildi. Amed Emek ve Demokrasi ile Amed Demokratik Kurumlar Platformu tarafından yapılan eyleme Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk,  DBP, DEM Parti milletvekili Sinan Çiftyürek, belediye eşbaşkanları ve çok sayıda kişi katıldı.

Eğitim Sen 2 No’lu Şube Eşbaşkanı Duygu Özbay, "İktidar ‘AKP’nin kalesi’ olarak lanse edilen, büyük bir rant kaynağı, mafyatik ilişkilerin, çetelerin, açgözlü müteahhitlerin merkezi haline getirdiği Esenyurt’ta seçimleri kaybetmeyi en başından beri hazmedemedi. Amed Emek ve Demokrasi Platformu ve Amed Demokratik Kurumlar Koordinasyonu olarak bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı serbest bırakılarak derhal görevine iade edilmelidir” dedi.

Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Doğan Hatun ise ne zaman barış ve demokrasi için ses yükseltildiğinde bir müdahalenin geldiğine dikkat çekti. Hatun, “Wan’da da kayyum atamak istediler ancak halkın direnişine yetişemediler. Colemêrg'e atanan kayyum 15 yıl öncesinin projesidir. Ahmet başkan için de 10 yıldır bu kumpas kurulmuş. Ama kayyum politikası düşmanlık besliyor. Şehirlere zarar veren bir uygulamadır bu. Ekonomik olarak büyük sorunlar var, barış ve demokrasi için büyük sorunlar var; bunlara çözüm bulalım” dedi.

Ardından söz DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk’e söz verildi. Polisin “DTK olarak değil vekil olarak konuşma izni veririz” yanıtına Öztürk, “DTK Eşbaşkanı olarak ben konuşuyorum” diye tepki gösterdi.

Öztürk, AKP’nin gasp politikasına karşı daha önce yaptıkları “Kürt halkının iradesi kabul edilmezse İstanbul’da da bunlar yapılır” açıklamasını hatırlatarak söze başladı. 

Amed’den bütün Türkiye halklarına çağrıda bulunan Öztürk, “Demokrasi ve insan haklarından bahsediyorsak, Wan’da olduğu gibi Esenyurt’ta da halkımız demokratik tepkisini gösterecektir. Saldırılara karşı halkın iradesi devam ediyor. Bugün iktidar tarafından darbe yapıldı. Hangi parti olursa olsun bizler karşı çıkarız. MHP belediyesi de olsa karşı çıkarız. Bugün HDP, CHP başka zaman başka parti olur. Bugün Erdoğan ve Bahçeli darbe yapıyor” diye konuştu.

Öztürk, şunları söyledi: “Halkınız bunlara inanmasın. Süreç falan yok. Tartışmalar var ama onların barış niyeti yok. Barış isteyen Esenyurt’ta ‘Kent Uzlaşısı’na tahammülünüz yoksa nasıl sorunu çözeceksiniz? Türkiye halklarına da diyoruz ki; kayyum HDP ve DEM ile ilgili değildir. Bunların niyeti farklıdır. Söyledikleri ve yaptıkları farklıdır. Demokrasi, özgürlük, onurlu barış nasıl gelecek? Sözle gelmez. Kürt Halk Önderi vekilimizle görüşme gerçekleştirdi ve ‘tecrit devam ediyor’ dedi. Tecridin olduğu yerde çözüm olmaz, konuşma olur. Netiz. Samimiyet gerekir. Cesaret ile adım atarsanız hepimiz kazanırız."

MERSİN

Mersin'de Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması düzenlendi. DEM Parti, TİP ve EMEP il örgütlerinin de katıldığı eylemde konuşan DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, siyasi iktidarın, “faşizmi inşa etmek” için ülkenin dört bir yanına kayyum atadığını belirtti. Perihan Koca, “Sadece belediyelere değil, sadece sendikalara değil bu ülkeye kayyum atadılar. Onlar şunu çok iyi bilir; kayyumun karşısında diz çökmemiş bir halk var. Halka karşı oluşturulmuş bir düşmanlık hukukuyla karşı karşıyayız. Bugün burada sokağa çıkanlar olarak kendi irademizin gasp edilmesine asla geçit vermeyeceğiz” diye konuştu.
CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür, “CHP olarak her türlü baskıya ve hukuksuzluğa karşı halkımızın iradesini savunmaya, demokrasiyi korumaya kararlıyız”  dedi.

WAN  

Wan’da Emek ve Demokrasi Platformu, Merkez İpekyolu İlçeside bulunan Sanat Sokağı’nda açıklama yaptı.

Açıklamayı yapan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Wan Şube Eşbaşkanı Murat Atabay, “Ülkedeki ‘çözüm ve normalleşme’ sürecine duyulan umudun zayıflamasına sebep olmuştur. Kayyum gaspının olduğu bir ortamda toplumsal barış ve normalleşmeden bahsedilemez. Kayyum uygulamaları, seçimleri bertaraf etmek ve halk iradesini tanımamaktır. Bizler Van’dan emek ve demokrasi bileşenleri olarak bu kayyum gaspına son verilmesini, evrensel hukukun ve halk iradesinin esas alınmasını talep ediyoruz. Kayyum gasptır, talandır, halk iradesini yok sayan anti-demokratik bir uygulamadır” ifadelerini kullandı.

Eylem "Faşizme karşı omuz omuza” sloganı ve oturma eylemiyle tamamlandı.

MÊRDÎN

Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu tarafından da gasp protesto edildi. Karayolları Parkı’nda gerçekleştirilen eylemde “Direne direne kazanacağız”, “Bijî berxwedana gelan” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, adaletsizliğin halen devam ettiği bir dönemi yaşadıklarını kaydederek, “Siyasi darbelerin halkımıza, belediyelerimize nasıl yapıldığını çok iyi biliyoruz. Amacın halkı sindirmeye, halkı susturmaya, gerçekten demokrasi isteyenleri susturmaya yönelik bir darbe olarak görüyoruz” dedi. Özer’in gözaltına alınma şeklinin kendilerine ve topluma “ders vermeye çalışan bir mantıkla” yapıldığını kaydeden Türk, iktidarın “Ya bize uyacaksınız, demokrasiyi savunmayacaksınız, halkların demokratik özgürlüğünü savunmayacaksınız, bizim belirlediğimiz bir şekilde yaşamı sürdüreceksiniz” anlayışı ile hareket ettiğini belirtti.

Türk, “Bir taraftan görüşmeleri yapmak üzere hazır olduklarını söyleyecekler, arkasından da bir siyasi darbe ile bizi karşı karşıya getirecekler. Böyle bir anlayışla ancak ve ancak halkımızın direnişi ile demokrasiye sahip çıkarak, hak ve özgürlüklere sahip çıkarak, geleceğimizi karartmak isteyen güçlere karşı daha güçlü bir birlik oluşturarak başa çıkabiliriz. Evet, bu aslında hepimize bir mesajdır. Bütün belediyelerimize bir mesajdır. Demokrasi güçlerine bir mesajdır. Bunu; ülkeyi darbelerle, siyasi darbelerle, toplumu sindirerek, insanları demokrasiden uzaklaştırarak, istedikleri gibi yönetme anlayışından kaynaklanan bir siyasi darbe olarak görmek ve değerlendirmek lazım. Artık şunu bilin; baskılarla, gözaltılarla, tutuklamalarla, bizi sindiremezsiniz, korkutamazsınız. Bunun çok iyi bilinmesi lazım” ifadelerini kullandı.

DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş Altın, "Wan’da nasıl birlikte mücadele ettik ve kazandık, İstanbul’da da demokrasi güçleri ile birlikte direneceğiz” dedi. CHP Mêrdîn İl Başkanvekili Bülent Olgaç ise bölgede belediyelerin gasp edildiği dönemlerde omuz omuza mücadele verdiklerini hatırlatarak, “Dün olduğu gibi bugün de birlikte direnmeye devam edeceğiz” dedi.

DERSIM

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Yeraltı Çarşısı üstünde yaptığı açıklama ile gasbı protesto etti. Eyleme Dêrsim Belediye eşbaşkanlarının yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.

Açıklamayı yapan Ergin Tekin, “Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e yönelik bu müdahale kabul edilemez, çünkü bu, halkın siyasal tercihlerine karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırı başarılı olursa diğer belediyelere ve başkanlara sıçrayacaktır. Emek, barış ve demokrasi yanlısı hiçbir güç bu saldırıya izin vermemelidir. Sömürü ve baskı karşısında işçiler, emekçiler, ezilen halklar, kadınlar ve gençler, haklarına ve taleplerine sahip çıkarak bu politikaya karşı yanıt vermelidir. İktidarın bu kirli ve gaspçı siyasetine karşı tüm ülkeyi meşru mücadeleye ve demokratik tepkisini ortaya koymaya davet ediyoruz. Bu mücadele, tüm emek ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesidir. Halka ait olanı halktan başkası alamaz ve alamayacaktır” dedi.

ÊLIH

Êlih’te ise gasba Êlih Emek ve Demokrasi Platformu tarafından Yılmaz Güney Parkı’nda gerçekleştirilen kitlesel basın açıklaması ile tepki gösterildi. Eyleme DEM Parti Êlih Milletvekilli Zeynep Oduncu, Êlih Belediyesi eşbaşkanları Gülistan Sönük ve Yeşil Işık, TJA, Barış Anneleri Meclisi ve çok sayıda kişi katıldı. “Demokrasi ve Toplumsal barış için; halkın iradesine dokunma” pankartının açıldığı eylemde “Direne direne kazanacağız” ile “Hak hukuk adalet” sloganları atıldı.

DEM Parti Êlih Milletvekili Zeynep Oduncu, “Hak ve özgürlükler yok sayılarak barış tesis edilemez. Milyonların iradesine yapılan haksızlığı bu halk kabul etmedi etmeyecek. Bu yanlıştan derhal dönülmesi çağrısında bulunuyoruz” diye belirtti.

Genel İş Êlih Şube Eşbaşkanı Narin Erol ise halkın iradesine dönük bu yönlü saldırıları kabul etmeyeceklerini belirterek, geri adım atılıncaya kadar direneceklerini söyledi. 

ANKARA 

Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri Selanik Caddesi’nden Sakarya Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi, ardından basın açıklaması yaptı. “Esenyurt’ta darbe var. Darbecilere geçit vermeyeceğiz” pankartının açıldığı eyleme DEM Parti Milletvekilleri Özgül Saki, Ceylan Akça Cupolo ve CHP Ankara İl Örgütü katıldı. 

Açıklamayı yapan İbrahim Kara, “Yargı sopası kullanılarak yapılmak istenen demokrasiye yönelik bu müdahalelere karşı barışın ve özgürlüklerin daim olduğu aydınlık ve demokratik bir ülke için kararlılıkla mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz” dedi. 

Ceylan Akça Cupolo da, “İktidar demokratik bir anayasadan, uzlaşmaktan bahsediyor ama gidiyor kent uzlaşısına saldırıyor sonra muhalefete diyor ki ‘Arkamda dizilin anayasaya onay verin’. Yok öyle dünya. Birlikte direnmekten başka hiçbir çare yok” dedi. CHP İl Başkanı Ümit Erkol ise, “Türkiye’de hiçbir yurttaşın kapısına sabah karşı polisle gidilmesini kabul etmiyoruz. Bu ülkenin kayyumlarla yönetilmesi bir demokrasi ayıbıdır. Buna izin vermeyeceğiz. AKP rejimi bu yolla varlığını sürdüreceğini zannediyorsa buna izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.