KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, Muharrem Orucunun sonlanması vesilesiyle bir açıklama yayınladı. “Gün vesilesiyle Alevilerin Türkiye'nin demokratikleşmesi mücadelesinde, Kürt halkı başta olmak üzere bütün ezilen, soykırım saldırılarıyla yüz yüze kalan halkların mücadelesinin yanında olmalarının Yas-ı Muharreme yol açan zalimliklere karşı mücadele etmelerinin gereği olduğunu hatırlatmak istiyoruz” denilen açıklamada, bütün Alevilere zulme karşı Hüseyini duruş göstererek demokrasi mücadelesi içinde yer alma çağrısı yapıldı. 

KCK’nin açıklaması şu şekilde:

Kerbela direnişinin oruç ibadetiyle yâd edildiği Muharrem tamamlandı.

Yas-ı Muharrem ayında Kerbela direnişini anma münasebetiyle oruç tutan, Aşure lokmalarını pay eden Alevi Canların ibadetlerinin ve lokmalarının hak defterine yazılmasını niyaz ediyoruz.

Kerbela direnişini anan Şii Müslümanların ibadet ve dualarının İslami anlamının büyük olduğuna inanıyoruz, matem ve oruçla Kerbela şehitlerini anan Şii Müslümanların ibadetlerinin Hak katında kabul olmasını diliyoruz.

Hz. Hüseyin’in Kerbela direnişini dağıttıkları lokmalarla, oruç ve diğer ibadet biçimleriyle, iç muhasebe olan yoğunlaşmayla ananların çok büyük insanlık değerlerini yaşattıklarını belirtmek istiyoruz.

Bu anlamıyla Alevi Canların on iki imam oruçları kabul olsun diyor, iyilikte ve güzellikte karar kılanlara Hz. Hüseyin yoldaş, Xızır yar ve yardımcı olsun diyoruz.  Kerbela şehitleriyle birlikte tüm devrim şehitlerinin anıları önünde saygıyla eğiliyor, anılarına bağlılığımızın sözünü bir kez daha yeniliyoruz.

KERBELA ZALİME KARŞI DİRENİŞ GÜCÜ VERİYOR

Aleviler, yaklaşık bin dört yüz yıl önce Kerbela'da yaşanan zulüm karşısında gelişen ve günümüze kadar da anılmasını, yaşatılmasını sağlayan direnişinin bir tercih ve bilinç olduğunu bilerek, tuttukları oruçla, pay ettikleri lokmalarla Kerbela şehitlerini anarak bağlılıklarını göstermektedirler. Aleviler bu tutumlarıyla aynı zamanda günümüzde yaşatılmak istenen Kerbela karşısında saflarını belirlemektedirler. İnsanlığın zulme, haksızlığa karşı mücadele geleneğini temsil eden Kerbela direnişi, günümüzde de tüm halklara hak, adalet, kardeşlik, paylaşım, barış için güç vermeye devam etmektedir. Ortadoğu toplumları için de Kerbela direnişi günümüzde de zalime, zorbaya, Yezid’e karşı direniş ruhu ve bilinciyle hareket etme gücü vermektedir.

Değerli Canlar bu yılki Muharrem orucunu ve Aşure lokması paylaşmayı Aleviler yoğun gündemler etrafında gerçekleştiriyorlar. Günümüzün Yezid hareketi olarak tanımlayabileceğimiz AKP-MHP faşist, diktatör ittifakı başta Aleviler olmak üzere halklara, kadınlara, gençlere Kerbela'yı kat be kat yaşatma pratikleri içerisindedirler. Bunun için Aleviler, Kerbela çizgisinde mücadele etmezlerse iktidar İslamcı devlet zihniyeti başta okullar olmak üzere Cemxanelerinde, köylerinde, mahallelerinde; kısaca yaşamın her yerinde Kerbela günlerinde yaşanan zulümlere denk zülüm yaşatacaklardır Alevi toplumuna.

Okullarda öğrencilere manevi danışman adı altında din görevlilerini atama, alevi köylerine camiler yaptırma, imamlar atama, Cemxaneleri Alevilerin ibadet merkezleri olarak görmeme, Cemxaneleri kültür bakanlığı adı altında açılan ama esas diyanet işlerine bağlı bakanlığa bağlama gibi pratik uygulamalar, günümüz Yezitlerinin yaşatmak istedikleri Kerbelalardır.

DİRENİŞTE HZ HÜSEYİN ÖLÇÜDÜR

Bütün bu uygulamalar Türk İslam sentezi, iktidar İslamcı devlet zihniyetinin Alevi düşmanlığını göstermektedir. Bütün bu uygulama ve dayatmalara karşı Hz. Hüseyin tarzında direniş sergilenmezse büyük trajediler Alevileri bekliyor demektir.

Alevilerin binlerce yıldır iktidar İslamcı devlet baskılarına rağmen inançlarını yaşamalarında ve yaşatmalarında, kültürlerini öz güçleri ve öz iradeleriyle, imkanlarıyla geliştirip sürdürmelerinde Hz. Hüseyin’in Kerbela'daki direnişinin manevi anlamda güç kaynağı olduğu söylenebilir. Aleviler için zalime karşı direnişte Kerbela ve Hz. Hüseyin ölçüdür. Alevilerin, özgür ve eşit yurttaş haklarını talep ederek demokrasi mücadelesini yükseltme mücadelesinde bu ölçüyü esas alacaklarına inanıyor, yürütecekleri demokrasi mücadelesi ile Alevi inkârının kalktığı, Alevi ibadetinin kabul gördüğü, kutsal mekânlarına, Jîyarlarına dokunulmadığı, hiçbir baskı ve yasağa maruz kalmadan eşit yurttaşlık anlayışı içerisinde inançlarını yaşadıkları, kendilerini ifade edecekleri ortamı yaratacağının altını çizmek istiyoruz.  

Değerli Canlar;

Gün vesilesiyle Alevilerin Türkiye'nin demokratikleşmesi mücadelesinde, Kürt halkı başta olmak üzere bütün ezilen, soykırım saldırılarıyla yüz yüze kalan halkların mücadelesinin yanında olmalarının Yas-ı Muharrem'e yol açan zalimliklere karşı mücadele etmelerinin gereği olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Bütün Alevileri zalimin zulmüne karşı demokrasi mücadelesi içerisinde Hüseyini duruş göstererek yer almaya çağırıyoruz.

Muharrem anması vesilesiyle özgürlük ve adalet isteyen herkesi demokrasi mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz. Aleviler ve Şii Müslümanlar başta olmak üzere İmam Hüseyin’in insanlık mücadelesi verdiğine inanan, direnişini doğru ve haklı gören her inançtan halkları Ortadoğu’nun en faşist rejimi olan, Türk İslam sentezi rejimine karşı ortak cephede demokrasi mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle tekrardan Kerbela şehitlerini anan tüm canların 12 İmam Oruçlarının, tüm kötülüklerin ve şerlerin def olmasına; hakkın, barışın ve kardeşliğin can bulmasına vesile olmasını diliyoruz. Alevilerin Yas-ı Muharrem hizmetleri hak defterine yazıla diyoruz. Başta Alevi canları olmak üzere hak ve özgürlük için zulme baş kaldıran herkesi Hüseyini duygu ve düşüncelerle selamlıyoruz.”