KCK: Gerilla Kurdistan’da gelişen yeni yaşamın mimarı oldu

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı: 15 Ağustos Hamlesi bir gerilla stratejisi olarak gelişmiştir. Gerilla böylesi bir tarihsel çıkışa öncülük ederek tarihsel bir sorumluluk almış ve Kurdistan'da gelişen yeni yaşamın mimarı olmuştur.

Eşbaşkanlık açıklamasında, Medya Savunma Alanlarında son dönemlerde işgalci Türk ordusuna karşı gerçekleştirilen eylemlere de dikkat çekilerek, “Şehit Delil Batı Zap Eyaletinde gerçekleşen başarılı eylemleri kutluyor, bu eylemleri gerçekleştiren savaşçı ve komutanlar şahsında her yerde direnen ve mücadele eden tüm yoldaşları selamlıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

KCK’nin açıklaması şu şekilde: “Mücadele tarihimizin dönüm noktası olan ve Kurdistan halkı açısından yeni bir miladı ifade eden 15 Ağustos Hamlesinin 39. yıl dönümüne girmiş bulunuyoruz. Bu büyük tarihsel adımı başta onun yaratıcısı Önder Apo ve hamlenin büyük komutanı Agit yoldaş olmak üzere tüm Kurdistan halkına, partili tüm yoldaşlara, zindan direnişçilerine, Ortadoğu halklarına, ezilen dünya halklarına, kadınlara, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren herkese kutluyoruz. Bu tarihsel çıkışın gerçekleşmesinde, düşünsel ve eylemsel boyutta emeği olan herkese şükranlarımızı sunuyor, selam ve saygılarımızı belirtiyoruz.

GERİLLA TARİHSEL BİR SORUMLULUK ALDI

15 Ağustos Hamlesinin gerilla için çok ayrı bir önemi ve anlamı vardır. 15 Ağustos Hamlesi bir gerilla stratejisi olarak gelişmiştir. Gerilla böylesi bir tarihsel çıkışa öncülük ederek tarihsel bir sorumluluk almış ve Kurdistan'da gelişen yeni yaşamın mimarı olmuştur. Şüphesiz bu öncülük büyük kahramanlık, fedakarlık, adanma ve bedelle olmuştur. Biz büyük bedeller ödeyerek bu tarihsel sorumluluğu alan ve bugün de bu sorumlulukla hareket eden gerillanın 15 Ağustos Hamlesini ayrıca kutluyor, tarihsel direnişini selamlıyor, saygılarımızı belirtiyoruz. Büyük gerilla komutanı Agit arkadaş şahsında tüm devrim ve demokrasi şehitlerini büyük bir saygı ve minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Şehitlere verdiğimiz başarı ve zafer sözünü bir kez daha yineliyoruz.

KÜRT HALKI KENDİNİ KÜLLERİNDEN VAR ETTİ

15 Ağustos Hamlesi derin bir tarihsel yoğunlaşmanın, bilincin ve iradenin ürünüdür. Tarihe yapılmış devrimci bir müdahaledir. Bu müdahaleyle birlikte tarihin akışı değişmiş ve Kurdistan'da yeni bir tarihsel gelişmenin önü açılmıştır. Bu, Kürt halkının ulusal ve toplumsal bilinç edinerek ruh kazanmasını ve yeniden var olmasını ifade etmektedir. Soykırımcı sömürgecilik Kürt halkına yok olmayı dayatırken, tarihi 15 Ağustos Hamlesiyle baş aşağı giden makus tarihe devrimci müdahale yapılmış ve Kürt halkı kendini küllerinden yeniden var etmiştir.

 Kürt halkı açısından soykırıma karşı mücadele ve var olmayı ifade eden 15 Ağustos Hamlesinin anlaşılması ve kavranması çok önemlidir. 15 Ağustos Hamlesi Kurdistan halkı açısından öneminden hiçbir şey yitirmemiş, tam tersine geçmişe göre bugün bu tarihsel sürecin anlaşılması, kavranması ve derinleştirilerek sürdürülmesi daha fazla önem kazanmıştır.

15 AĞUSTOS HAMLESİ TARİHİ DEĞİŞTİRDİ

Kurdistan'daki sömürgecilik ve Kürt soykırımı tarihsel örneklerinden farklıdır. Bu farklılık iki boyuta dayanmaktadır, Bunlardan birincisi Türk devletinin sahip olduğu Kürt düşmanı karakteridir. Bilindiği gibi Kurdistan Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra kapitalist modernite güçlerinin Ortadoğu’daki çıkarları uğruna dört ulus-devlet arasında bölüştürülmüştür. Kurdistan’da egemenlik kuran bu ulus - devletler Kürt halkını ulusal, toplumsal ve tarihsel bilinçten kopartarak yok olma sürecine tabi tutmuşlardır. Bu soykırımcı sömürgeci zihniyeti geliştiren ve sürdüren esas güç ise Türk devleti olmuştur. Türk devletinde Kürt düşmanlığı öylesine derindir ki, varlığını Kürt halkının yok olmasında görmekte ve bunun için yapmadığı hiçbir şey kalmamıştır. Türk devletinin yüz yıllık katliam ve soykırımcı tarihi bu gerçeği kanıtlamıştır. İkincisi, egemen devletler tarafından Kürt soykırımı politikalarına verilen destektir. Bilindiği gibi Kürt soykırımını ön gören Lozan Antlaşması Türk devletiyle dönemin egemen devletleri arasında imzalanmıştır. Türk devletinin Kürt düşmanı, faşist karakteri başta İngiltere ve Fransa olmak üzere dönemin egemen güçleri tarafından bilinmesine rağmen Türk devletiyle Lozan Antlaşması yapılmış ve böylece Kurdistan’ın parçalanmasına ve Kürt halkının soykırıma uğramasına bu güçlerce onay verilmiştir. Sadece onay vermekle de kalınmamış, Kapitalist modernite güçleri, aynı zamanda Türk devletinin Kürt soykırımı politikalarına kesintisiz bir biçimde destek vermişlerdir. Türk devleti başta ABD, Avrupa devletleri ve NATO olmak üzere dış güçlerden aldığı destekle Kürt soykırımı politikalarını sürdürmüştür. Ortadoğu’da oluşturulan düzen de Kürt soykırımına dayandırılarak geliştirilmiştir. Tüm bunlar Kürt soykırımının kırılmasını son derece zorlaştırmıştır. Bunu değiştirmek tarihi değiştirmek anlamına gelmektedir. Bundan dolayıdır ki, 15 Ağustos Hamlesine bu nitelik atfedilmiştir.

PKK'nin tarih sahnesine çıkışı Kürt halkına dayatılan soykırımın kırılmasında atılan çok önemli bir adım olmuştur. Önder Apo, daha baştan, Türk devletinin karakterini ve Kürt soykırımının dayandığı temelleri, bunun içeride ve dışarıdaki dayanaklarını doğru bir şekilde tahlil ederek bu tarihsel süreci başlatmıştır. Türk devleti ise 12 Eylül 1980 askeri faşist darbeyle henüz yeni başlatılan bu tarihsel süreci durdurmayı amaçlamıştır. Fakat Kürt özgürlük hareketi iki cepheden direnişi ve mücadeleyi daha üst bir aşamaya çıkararak bu sürecin durmasını önlemiş ve tarihin akışını değiştirmeyi başarmıştır. Bunlardan birincisi zindanda gelişen ve 14 Temmuz direnişiyle zirveye çıkan mücadeledir. Tarihi 14 Temmuz direnişiyle teslimiyet ve ihanet zincirleri kırılmış ve düşmanın zindanlar üzerinden Kurdistan Devrimini tasfiye etme politikası boşa çıkarılmıştır. İkincisi ise, 15 Ağustos Hamlesidir. Gerilla 15 Ağustos Hamlesini gerçekleştirerek 14 Temmuz zindan direnişini üst bir aşamaya çıkarmış ve kesintisiz mücadele sürecini başlatarak Kürt halkının baş aşağı giden tarihini değiştirmiştir. Kurdistan'da daha sonra ortaya çıkan tüm gelişmeler bu tarihsel adımın yol açtığı sonuçlar olmuştur.

EN ÇOK İHANETÇİ KESİM TARİHSEL GELİŞMENİN ÖNÜNÜ ALMAYA ÇALIŞTI

15 Ağustos Hamlesi başladığı tarihten bugüne kadar birçok yönüyle değerlendirilmekte ve ortaya çıkardığı sonuçlar anlaşılmaya çalışılmaktadır. 15 Ağustos Hamlesi Kürt halkı açısından var olmayı ifade ettiğinden anlamı ve sonuçları üzerine ne kadar konuşulsa, tartışılıp anlaşılmaya çalışılsa yeridir. Bu sonuçlardan biri de Kurdistan’da yurtseverlik çizgisinin ortaya çıkarılarak işbirlikçi ihanetçi çizginin teşhir olmasıdır. Kurdistan’daki işbirlikçi ihanetçi çizgi Kürt soykırımının bir parçası olarak gelişmiştir. Kürt düşmanları, Kürt soykırımını her zaman maddi çıkar ve zenginlik uğruna halkına ve ülkesine ihanet etmiş bazı sınıf ve ailelere dayanarak geliştirmiştir. 15 Ağustos Hamlesi özgürlük bilincini, mücadeleyi ve Kürt yurtseverliğini ortaya çıkarınca en çok işbirlikçi ihanetçi kesimler bu tarihsel gelişmenin önünü almaya çalışmışlardır. Bugün de işbirlikçi ihanetçi kesimler gerillaya ve Kürt halkına karşı yürütülen tasfiye ve soykırım konseptine dayanak olmakta ve destek sunmaktadırlar. Bu bakımdan dün olduğu gibi bugün de kimi zaman kendilerini Kürt ve Kürtlük mücadelesinin bir parçası olarak da göstermeye çalışan bu işbirlikçi ve ihanetçi kesimlerin gerçek yüzünü açığa çıkarmak çok önemlidir.

HAMLEYİ DERİNLEŞTİREREK SÜRDÜRMEK ÖZGÜRLÜĞÜN SAĞLANMASININ TEK YOLU

İçerisinden geçtiğimiz süreci dikkate alarak bu tarihsel sürecin iki önemli özelliğinin doğru ve yetkince kavranmasını gerekli görüyoruz. Birincisi, 15 Ağustos Hamlesi olmuş ve bitmiş bir adım değil, devam eden bir süreçtir. Kürt halkı hala soykırım kıskacı altındadır ve soykırım saldırıları var oldukça 15 Ağustos Hamlesinin derinleştirilerek sürdürülmesi Kürt varlığının korunması ve özgürlüğünün sağlanmasının tek yoludur. İkincisi, Kurdistan'daki tüm gelişmeler 15 Ağustos hamlesinin bir sonucudur. Sadece geçmişte ortaya çıkan gelişmeler değil, bugün de var olmak ve gelişme yaratmak bununla mümkündür. Çünkü 15 Ağustos Hamlesi Kürt halkı açısından mücadele anlamına gelmektedir. Sıkça vurgulandığı gibi 15 Ağustos Hamlesi sadece askeri bir eylem değil, soykırımcı sömürgeciliğe karşı Kürt halkının başlattığı varlık ve özgürlük mücadelesini ifade etmektedir. Dolayısıyla dün olduğu gibi bugün de mücadele olmadan Kurdistan'da herhan8g bir gelişme yaratmak mümkün değildir. Bu bakımdan bütün yoldaşların, yurtseverlerin, aydınların ve dostların bu gerçeği daha fazla bilince çıkararak AKP-MHP faşizminin ve özel savaş merkezinin saldırılarına karşı toplumu doğru temelde bilinçlendirilmesi çok önemlidir.

ZAP’TA GERÇEKLEŞTİRİLEN EYLEMLERİ KUTLUYORUZ

Biz tarihsel 15 Ağustos Hamlesini bir kez daha kutluyor ve selamlıyoruz. Kurdistan halkı ve özgürlük gerillası bulunduğu her yerde işgal ve soykırım saldırılarına karşı kesintisiz bir direniş geliştirerek 40. hamle yılında daha büyük sonuçlar yaratacağını ortaya koymuştur. Agitleşen gerillanın Medya Savunma Alanları olmak üzere bulunduğu her alanda yaptığı etkili eylemler bu gerçeği kanıtlamaktadır. Bu vesileyle Şehit Delil Batı Zap Eyaletinde gerçekleşen başarılı eylemleri kutluyor, bu eylemleri gerçekleştiren savaşçı ve komutanlar şahsında her yerde direnen ve mücadele eden tüm yoldaşları selamlıyoruz.”