Eşbaşkanlık açıklamasında 10 Ekim 2023 tarihinde başlatılan “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” kampanyasına dikkat çekilerek, bu kampanyanın komployu tamamen sonuçsuz bırakacak bir nitelikte olduğu vurgulandı; “Bu inançla herkesi bir kez daha özgürlük kampanyasına güçlü katılmaya çağırıyoruz. Uluslararası komploya ve komplocu güçlere verilecek en anlamlı cevap özgürlük kampanyasına güçlü katılmaktır. Bakur’da, Başur’da, Rojhılat’ta, Rojava’da ve dünyanın her yerinde özgürlük kampanyasına katılalım, komployu yerle bir edelim, özgür yaşamı inşa edelim” denildi.
KCK’nin açıklaması şöyle:
“Önder Apo’nun uluslararası bir komployla esaret altına alınmasının üzerinden 25 yıl geçti. Uluslararası komplonun 25. yıl dönümünde komployu ve komploda yer alan bütün güçleri bir kez daha büyük bir nefretle kınıyoruz.
ŞEHİTLERE BAŞARI SÖZÜMÜZÜ YİNELİYORUZ
Kürt halkı 25 yıldır komploya karşı kesintisiz bir mücadele içerisinde olmuştur. Komploya karşı mücadele ve Önder Apo’yla bütünleşme Kurdistan’da özgürlüğe sahip çıkmanın mücadelesine dönüştü. Kürt halkının dili, kimliği, iradesi, yaşamı haline geldi. Uluslararası komployla Kürt halkının özgürlük mücadelesinden ve özgür olmaktan vazgeçmesi hedeflenirken, Kürt halkı komploya karşı durarak özgürlük mücadelesini büyütmüş ve günbegün özgürlüğe daha da yakınlaşmıştır. Bu mücadelede GÜNEŞİMİZİ KARARTAMASINIZ şiarıyla başladı ve bugün evrenselleşerek uluslararası sürmektedir. 25 yıllık sürenin sonucunda komplocu güçler İmralı tecrit ve işkence sistemini sürdürerek tutumlarında ısrar etseler de komplo ve komplocular teşhir olmuş, zayıflamış ve yenilmişlerdir. Komploya karşı mücadele ise büyümüş ve bugün evrenselleşerek özgür yaşamın ifadesi olmuştur. Komployu ilk günden fark ederek Önder Apo etrafında ateşten çember oluşturan ölümsüz şehitlerimiz Halit Oral, Aynur Artan ve Selamet Menteş yoldaşlar şahsında GÜNEŞİMİZ KARARTAMAZSINIZ eylemcilerini ve onlar şahsında da bütün devrim ve demokrasi şehitlerini büyük bir saygı ve minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyor, şehitlere verdiğimiz bağlılık, mücadele ve başarma sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Ortadoğu’da ve dünyada kapitalist modernite güçleri arasındaki çelişki ve çatışmanın derinleştiği, buna mukabil komploya karşı mücadelenin evrenselleştiği bir süreçte komployu bilince çıkarmak, tarihsel gerçeğini anlamak her zamankinden daha önemli hale getirmiştir. 15 Şubat uluslararası komplosunu gerçekleştiren güç ABD’dir. ABD Ortadoğu’nun yeniden dizayn etmek için önünde engel gördüklerini ortadan kaldırmak istiyorlardı. Bunların başında Önder Apo ve PKK gelmekteydi. Çünkü Ortadoğu’nun siyasi haritasında Kürtlerin yeri yoktu. Ortadoğu’nun dizaynında Kürtlerin olmayışı kapitalist modernite sisteminin yarattığı bir sonuçtu ve oyunun ilk kuralıydı. ABD de kapitalist sistemin başı olarak Ortadoğu’ya yeni bir biçim verirken söz konusu kurala göre hareket etmiş ve Önder Apo şahsında Kürt varlığını hedeflemiştir.
KOMPLO NATO TARAFINDAN KOORDİNE EDİLDİ
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kapitalist modernite güçleri tarafından Ortadoğu dizayn edilirken Kürtlere yer verilmemiştir. 1920 yılında Kahire’de yapılan toplantıda Kürt sorunun inkarı ve çözümsüzlüğüne karar verilmiş, Kurdistan dört parçaya bölünmüştür. Türkiye, Irak, Suriye ve İran ulus-devletleri Kürt inkarı ve imhası üzerinden kurulmuşlardır. Soykırımcı sömürgeci Türk devleti de Ortadoğu’da kapitalist modernite sisteminin çıkarlarını en iyi koruyan ve geliştiren gç olarak Kürt soykırımının öncülüğünü ve sözcülüğünü yapmıştır. Bu temelde Türk devleti tepeden tırnağa Kürt inkarı ve Kürt düşmanlığıyla bezendi. Kürtlerin her uyanışı ve sömürgeciliğe karşı itirazı Kürt düşmanlığıyla bezenmiş Türk devleti tarafından katliamlarla bastırıldı. Kapitalist modernite güçleri de Türk devletinin Kürt soykırımı politikalarına onay vermişlerdir. Önder Apo Kurdistan’da yeni bir çizgi yaratınca ve Türk devleti yeni Kürt uyanışı karşısında başarısız kalınca kapitalist modernite güçleri Ortadoğu’daki çıkarlarını kaybetmemek için devreye girmiş ve özgürlük mücadelesinin başarıya ulaşmaması için Türk devletine destek vermişlerdir. ABD, Kürt halkının özgürlük mücadelesine karşı NATO’nun 5. Maddesini işletmiştir. Nitekim ABD ve İsrail’in başını çektiği uluslararası komplo NATO tarafından koordine edilmiştir.
Önder Apo, hegemonik güçlerin Ortadoğu’ya yönelik yeni planlar yaptığı bir dönemde Kürt sorununu yeni bir aşamaya taşımak ve siyasi çözüme kavuşturarak Ortadoğu’da demokratik bir sürecin yolunu açmak istiyordu. Bunun için Avrupa’ya çıkmayı tercih etmiştir. Çünkü Önder Apo Kürt sorununun ortaya çıkmasına kaynaklık edenin Avrupa olduğunu düşünüyordu. Gerçeklik de bu şekildeydi. Kürt sorununun çözümsüzlüğü üzerinden Ortadoğu’da kapitalist modernitenin egemenliği geliştiriliyordu. Kapitalist modernitenin hükmü altında Ortadoğu sömürünün, savaş, çatışma ve soykırımların arenasına dönüştürülmüştü. Ortadoğu arenasında halklar kapitalist modernite güçlerine ve onların işbirlikçileri olan ulus-devletlere yem olarak sunuluyordu. Yırtıcılara sunulan en büyük yem ise Kürt halkıydı. Önder Apo bu oyunu bozmak, bu amaçla Avrupa’ya çıkarak Avrupa’yı çözüme zorlamak istiyordu. Bilindiği gibi Önder Apo 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye’den çıktı ve Avrupa sahasına geçti. Ancak ABD’nin başını çektiği komplocu güçler doğrudan Önder Apo’nun imhasını hedeflemişlerdir. Fakat Önder Apo bu zemini ortadan kaldırınca İmralı tecrit ve işkence sistemiyle bu hedefe ulaşmayı planlamışlardır. İmralı tecrit ve işkence sistemi bu amaçla oluşturuldu. Böylece Önder Apo’nun imhasıyla Kürt-Türk savaşı çıkacak, Kürtler soykırıma uğratılacak, Türkiye kapitalist modernitenin Ortadoğu’daki kontrol gücü olmayı sürdürecek, kapitalist modernitenin Ortadoğu’daki çıkarları ve hükümranlığı devam edecek.
ÖNDER APO TARİHİN BÜTÜN KOMPLOLARINI BOŞA ÇIKARDI
Önder Apo’nun komploya yaklaşımı ve Kürt halkının komploya karşı Önder Apo etrafında kenetlenmesi komplocuların amaçlarına ulaşmasını engellemiştir. Önder Apo tarihin en anlamlı tutumunu alarak komplonun kendisi üzerinden sonuca ulaşmasını engellemiştir. Yaşadığı derinleşmeyle insanlığın eline özgürlük bilincini vererek sadece 15 Şubat komplosunu değil, tarihin bütün komplolarını boşa çıkarmıştır. İnsanın iyi, güzel ve doğru yaşamasının yolunu çizerek bütün kötülüklere en anlamlı yanıtı vermiştir. İmralı’da demokratik modernite kuramını geliştirerek, ekolojiye ve kadın özgürlüğüne dayalı demokratik toplum paradigmasını geliştirerek çağımızın özgür yaşam sistemini insanlığa armağan etmiştir. Görüldüğü gibi bugün dünyanın dört bir yanında özgürlük ve demokrasi arayışında olanlar arayışlarını Önder Apo’da buluyorlar. Kürt halkı da denilebilir ki tarihin en büyük direnişini sergileyerek ihanete, zulme ve kötülüğe karşı bağlılığın, direnişin ve iyiliğin ne olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. Kürt halkı GÜNEŞİMİZİ KARARTAMAZSINIZ sloganıyla ilk günden ayağa kalmış, her türlü bedeli ödemiş ve hiç durmayarak özgürlük yolunda yürüyüşünü sürdürmüştür. Önder Apo’ya olan sonsuz bağlılığı ve sevgisi onu her türlü saldırıya karşı direngen kılmış, her türlü zorluğu aşmayı bilerek yırtıcılara yem olmaktan kendisini kurtarmayı bilmiştir. Sadece kendini yem olmaktan kurtarmamış, ısrarlı ve kesintisiz mücadelesiyle Önder Apo’nun özgür yaşam manifestosunu dünya halklarına, kadınlara ve ezilen toplumsal kesimlere ulaştırmış ve böylece bütün insanlığın kurtuluşuna hizmet etmiştir.
AKP KOMPLOYU SONUCA ULAŞTIRMAK İÇİN GELİŞTİRİLEN BİR PROJEDİR
Başta AKP-MHP iktidarı olmak üzere komplocu güçler amaçlarından vazgeçmediklerinden uluslararası komployu sürdürmeye çalışmaktadırlar. Ancak İmralı tecrit ve işkence sistemi hiçbir hukuki, ahlaki kalıba sığmaz duruma gelmiştir. Komploya karşı mücadelenin uluslararası nitelik kazanmasıyla birlikte komployu sürdürmenin zemini kalmamıştır. Buna rağmen faşist AKP-MHP iktidarı Kürt düşmanı zihniyete sahip olduğundan dolayı mutlak tecrit politikasında ısrar etmektedir. Çünkü AKP, komployu sonuca ulaştırmak için geliştirilen bir projedir. Türkiye’deki hükümet ve iktidarların gerçeğini anlamak için onları komployla birlikte ele almak gerekmektedir. Komplonun sonuca ulaşması için başlangıçta Bülent Ecevit görevlendirilmişti. Önder Apo geliştirdiği tezlerle komplonun Ecevit eliyle sonuca ulaştırılmasının önünü aldı. Ecevit başarıya ulaşamayınca AKP ve Tayyip Erdoğan komployu sonuca ulaştırmak için Türkiye’nin başına getirildi. AKP tek başına bunu başaramayınca MHP ve Devlet Bahçeli de onun yanına verildi. Şimdi bu iki faşist şef görevli olduklarından dolayı hiçbir zemini kalmamasına rağmen ısrarla komplonun sonuca ulaşmasını dayatıyorlar. Çünkü bunun olmaması durumunda sonlarının geleceğini biliyorlar.
ÖZGÜRLÜK KAMPANYASINA KATILALIM
Uluslararası komployla hedeflenen Kürtlerin ve Türklerin birbiriyle savaşması, Ortadoğu’nun daha fazla çatışma alanına dönüşmesi ve böylece kapitalist modernitenin Ortadoğu’daki hakimiyetinin sürdürülmesiydi. Önder Apo ve Kürt halkı tutumları ve direnişleriyle bu politikayı boşa çıkarmışlardır. Bu mücadele Türkiye halklarıyla, Ortadoğu halklarıyla demokratik ulus ve ortak yaşam çizgisinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Dünya halklarının, kadınların, gençlerin, ilerici insanlığın özgürlük arayışıyla buluşarak evrensel mücadelenin parçası durumuna gelmiştir. İşte komployu boşa çıkaran bu gerçekliktir. Elbette komplocu güçler amaçlarından vazgeçmiş değiller. İmralı tecrit ve işkence sistemini sürdürerek, Önder Apo’yu esaret koşullarında tutarak, Kürt soykırımını gerçekleştirerek kirli ve kötücül emellerini gerçekleştirmek istiyorlar. Fakat özgürlük tutkusu ve mücadelesi çok daha güçlüdür ve artık komployu bütünüyle sonlandıracak düzeye ulaşmıştır. 10 Ekim 2023 tarihinde ÖNDER APO’YA ÖZGÜRLÜK KÜRT SORUNUNA ÇÖZÜM şiarıyla uluslararası çapta başlatılan özgürlük kampanyası bu hedefe ulaşarak komployu tümüyle sonuçsuz bırakacaktır. Bu inançla herkesi bir kez daha özgürlük kampanyasına güçlü katılmaya çağırıyoruz. Uluslararası komploya ve komplocu güçlere verilecek en anlamlı cevap özgürlük kampanyasına güçlü katılmaktır. Bakur’da, Başur’da, Rojhılat’ta, Rojava’da ve dünyanın her yerinde özgürlük kampanyasına katılalım, komployu yerle bir edelim, özgür yaşamı inşa edelim.
Kahrolsun 15 Şubat komplosu!
Bijî Rêber Apo!”