KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, Kurban bayramı vesilesiyle yayınladığı mesajda, her bayramda olduğu gibi herkesi şehitlikleri, cezaevlerinde tutsak olan direnişçileri ziyaret etme ve aileleriyle dayanışma çağrısında bulundu.

KCK Halklar ve İnançlar Komitesi'nin açıklaması şu şekilde:

“Hareket olarak Müslüman halkların Kurban Bayramı'nı kutluyoruz, bu bayramın Ortadoğu halklarına, tüm İslam alemine barış, huzur, adalet getirmesini temenni ediyoruz. Halklar arasındaki dostluğu, kardeşliği, dayanışmayı, paylaşımı güçlendirmeye, demokrasi ve özgürlük mücadelesini büyütmeye vesile olmasını diliyoruz.

Bayramlar dargınlıkların ortadan kalkması, barışın sağlanması, dayanışma ve paylaşımın en güçlü geliştiği günlerdir. Aynı zamanda bayramlar zalimlere, hak hukuk tanımayan münafıklara karşı da mücadele kültürünü temsil ederler. Bu bayram vesilesiyle, başta yurtsever Kürtler, Arap ve Türkiyeli aydınlar, yazarlar, sanatçılar, siyasiler olmak üzere vicdan sahibi tüm Ortadoğuluları, coğrafyamızda Türk İslam sentezci zihniyetin soykırım saldırılarının, talanın, katliamların, durdurulması, halklar arasında kardeşliğin ve barışın sağlanması için mücadeleye çağırıyoruz.  

TÜRK İSLAM SENTEZİ HALKLARA, İNANÇLARA VE KADINLARA DÜŞMANDIR

Değerli Kurdistanlı, Türkiyeli ve Ortadoğulu tüm Müslümanlar!

Kurban Bayramı insan kurban etmenin yasaklandığı günün bayramıdır. Buna rağmen İslam adına, Müslüman toplumların yaşadığı coğrafyada her gün onlarca insan katledilmektedir. Çocuklar tacize ve tecavüze uğramakta, kadınlar cinayete kurban gitmekte, her gün onlarca kadın katledilmektedir.  Müslüman halklar ulus devletlerin ve faşist hükümetlerin savaş politikalarından kaynaklı çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadırlar. Sadece Türk İslam sentezi zihniyet ve siyaseti iktidar hırsları uğruna her gün onlarca insanın öldürülmesine, doğanın talan edilerek yok olmasına yol açarak bölge sorunlarını daha da büyütmekte ve derinleştirmektedir.  

Türk iktidar İslam zihniyetinin sömürgeci ve soykırım politikalarının Ortadoğu'nun kadim halklarından olan Kürt halkı için, yıkım, talan, soykırım, işkence, tecrit, yoksulluk dışında başka bir ifadesi yoktur. Türk İslam sentezi zihniyet halklara, inançlara, kadınlara bir bütün toplumlara düşmandır. 2023 seçim sonuçlarında da görüldüğü gibi, Türk İslamcılığı iktidarı için, çıkarları için Allah'ı, Kur’an’ı, Sünneti kullanmaktan çekinmemiştir. Bu anlamda yaşanan gerçekleri gören müminler, Muhammedi çizgide iman edenler bu milliyetçi İslamcılığa karşı mücadele etmedikçe hiçbir ibadetlerinin kutsal anlamına kavuşmayacağını bilmek durumundadırlar. Bu nedenlerle Türkiyeli Müslümanların AKP-MHP politikalarına karşı mücadelesinin, ibadet kadar sevap olacağını belirtmek istiyoruz. Vicdan sahibi Türkiyeli ve Kurdistanlı Müslümanların birinci görevinin İslam adına işlenen bunca günaha ve suça ortak olmamak olduğuna inanıyoruz. Bu vesileyle Kürtleri, vicdan sahibi Türk ve diğer halklardan Müslümanları Türkiye'nin demokratikleştirilmesi, Ortadoğu halklarının ve Kürtlerin özgürleştirilmesi, Ortadoğu devriminin gerçekleşmesi için faşizmle, din istismarcılarıyla mücadeleye çağırıyoruz. Özellikle diyanete bağlı camilere gitmemeye çağırıyor, “yeryüzünün tümü mescittir” anlayışıyla yaklaşmanın Muhammedi tavır olacağını vurgulamak istiyoruz. AKP-MHP rejimine destek olabilecek her türlü dini tutum ve davranışın, Muhammedi İslam'a karşıtlık olduğunun altını çizmek istiyoruz. AKP-MHP rejiminin faşist politikalarına karşı mücadele etmenin ibadet kadar, kurban kadar sevap kazandıracağına, hayır olarak hak defterine yazılacağına inanıyoruz.

TÜRK FAŞİZMİNE İNAT MÜCADELE ETMEYE ÇAĞIRIYORUZ

Değerli Müslüman halk,

Milliyetçilikle beslenen Türk iktidar İslam rejiminin katliamcı ve soykırımcı olduğu, son Rojava saldırılarıyla bir daha ortaya çıkmıştır. Türk-İslam sentezci devlet yapısının Rojava'ya saldırılar gerçekleştirmesindeki tek amacı Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmaktır. Özerk yönetimi hedefine alarak Kürtlerin özgür iradesine saldırmıştır. Özellikle de kadınları hedef almasının da Rojava Devrimi'nin kadın öncülüğünde gelişmesine olan tahammülsüzlüğünü göstermektedir. Türk-İslam sentezci, milliyetçi, gerici zihniyet, kadının toplumsal yaşamda rol oynamasına, toplumu yönetmesine dayanamamaktadır. Kadının, iktidarcı-İslamcı-faşist zihniyete karşı en önde savaşarak, mücadele ederek tecavüzcü, katliamcı, soykırımcı siyaset ve politikalarını alt etmelerine tahammül edememektedirler. Türk iktidarcı-İslamcı-erkek egemen zihniyet, kadını sadece gölge bir varlık olarak görmektedir. Egemenlikçi, milliyetçi, gerici dinciliği dayatan zihniyet, kadınların yaşam ve çalışma alanlarına saldırarak, kadınların özgürlük mücadelesiyle kazandıkları iradeyi kırmayı hedefleyerek kadınları karanlığa çekmek istemektedir. Biz bu karanlık zihniyete karşı başta Müslüman kadınlar olmak üzere bütün inanan kadınları, bu bayram vesilesiyle demokrasi ve özgürlük mücadelesinde Türk faşizmine inat alanlarda mücadele etmeye çağırıyoruz.

Değerli Kurdistanlılar,

Her bayramda gibi bu bayramda da şehitlikleri ziyaret edip hayır dualarınızı eksik etmemenizi sizlerden istiyoruz. Özellikle tutsak yoldaşları ziyaret etmek, aileleriyle dayanışma içinde olmak da bayram kültürü gereğidir. Yapacağınız hayırlarınızı ve bağışlarınızı başta Kurdistanlı muhtaçlara, yılın ilk aylarında Kurdistan’da yaşanan deprem bölgelerine ulaştıracak kişi ve kurumlara vermenizi önemle belirtiyoruz. Faşist Türk devletine ya da onunla irtibatlı kişi ve kurumlara fayda sağlayacak yardım ve sadakaların Hak huzurunda kabul görmeyeceğini hatırlatmak istiyoruz.

Kurdistan özgürlük hareketi olarak, bu duygu ve düşüncelerle başta Kurdistanlı Müslümanların, Ortadoğu halklarının ve bütün Müslüman aleminin Kurban Bayram’ını bir kez daha kutluyoruz. Halklarımızı inkârcı ve soykırımcı Türk devletine karşı daha örgütlü mücadele etmeye çağırıyor ve gelecekte kutlanacak her bayramın, halkların demokratik birlik ruhu içinde, özgürce kutlanmasının sağlanması için mücadeleye çağırıyoruz. Bu bayram vesilesiyle Kurdistan özgürlük mücadelesinin tüm şehitlerini Zap, Metîna, Avaşîn'in onur şehitleri şahsında sevgi, saygı ve minnetle anıyor, bağlılığımızı bir kez daha yeniliyor, mücadeleyi zaferle taçlandırma sözü veriyoruz.”