Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iki kere verdiği “hak ihlali” kararına rağmen, Cumartesi Anneleri’nin gözaltında kayıpları arama mekanı olan Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapmaları 10 haftadır polis şiddetiyle engelleniyor. Yasak gerekçesi olarak her defasında Beyoğlu Kaymakamlığı’nın kararını gösteren polis, kayıp yakınlarını ve insan hakları savunucularını kelepçeleyerek işkenceyle gözaltına alıyor. Haftalardır gördüğü kelepçeli eziyet nedeniyle bilekleri iz içinde kalan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Eren Keskin, sistematik hale gelen bu hukuksuzluğu ANF’ye değerlendirdi.

‘TÜRKİYE’DE HUKUK DEVLETİ YOK!’

Cumartesi Anneleri’nin gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanıp cezalandırılması için 1995 yılından beri mücadele ettiğini anımsatan Keskin, ancak tüm dünyada meşru kabul edilen bu eylemlerini 2018 yılından beri gerçekleştiremediklerini hatırlattı. Keskin, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasına ilişkin Cumartesi Anneleri’nin başvuru yaptığı AYM’nin, polisin bu engellemesini hak ihlali olarak değerlendirdiğini vurguladı. AYM’nin en üst mahkeme olduğunu hatırlatan Keskin, “Aslında bir hukuk devletinde en üst mahkemenin üstünde bir hukuk kararı olamaz. Ama Türkiye maalesef bir hukuk devleti değil. Siyasi iradenin yasakları her zaman yasanın ve mahkeme kararlarının üstünde kabul ediliyor. Biz her hafta Galatasaray Meydanı’na gidip AYM’nin kararını hatırlatıyoruz. Buna rağmen Beyoğlu Kaymakamlığı’nın kararını gerekçe göstererek yasaklıyorlar” dedi.

‘RANDEVU VERİLMEDİĞİ GİBİ AYNI ENGELLEMELER DEVAM EDİYOR!’

Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasaklama kararının bireysel olmadığını bildiklerini kaydeden Keskin, bunun bizzat İçişleri Bakanlığı’nın aldığı bir karar olduğunun altını çizdi. Buna karşı geçen hafta İHD Genel Merkezi olarak İçişleri Bakanlığı'ndan randevu talep ettiklerini aktaran Keskin, “Göreve yeni gelen İçişleri Bakanı’ndan randevu talep ettik ve ne için randevu talep ettiğimizi de söyledik. Cumartesi Anneleri'ne yönelik engelleme, yasaklar ve kötü muamele nedeniyle sizinle görüşmek istiyoruz dedik. Ancak aradan 10 gün geçmesine rağmen randevu verilmediği gibi aynı engellemeler devam ediyor” diye konuştu.

‘GÖZALTINDA TEMEL İHTİYAÇLARIMIZI DAHİ KARŞILAYAMIYORUZ’

Galatasaray Meydanı’nda her seferinde kelepçelenerek gözaltına alındıklarını hatırlatan Keskin, şunları kaydetti: “Biz zaten Galatasaray Meydanı’na kendi isteğimizle gidiyoruz. İHD eylemlerinde zaten hiçbir taşkınlık da olmaz. Biz yaptığımız işi savunuyoruz ve gözaltına alınırken de bu bilinçle hareket ederiz. Buna rağmen bizi defalarca ters kelepçeleyerek gözaltına aldılar. Geçtiğimiz cumartesi de ters kelepçe yapıyorlardı ama buna itiraz ettiğimizde bu defa yine bileğimizi çok sıkacak bir biçimde önden kelepçelediler. Ve saatlerce lavabo gibi temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamadan gözaltı otobüsünde bekletiliyoruz. Bunların hepsi hak ihlali ve kötü muamele uygulamaları. Hatta işkence. Mesela beni en son aldıklarında gözaltı otobüsünün içinde düşürdüler. Hem kelepçelisin yürüyemiyorsun, bir de itiyorlar düşüyorsun. Bunların hepsi kötü muamele yöntemleri.”

‘GALATASARAY MEYDANI’NDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ!’

Her hafta kendilerine yapılan bu uygulamanın bir gözdağı niteliği taşıdığını vurgulayan Keskin, “1995 yılından bu yana devam eden ve sorunsuz yapılan bir eylem nasıl olur da şimdi ‘tehlike’ olarak değerlendirilebilir? Bunu anlamak da kabul etmek de mümkün değil. Biz zaten bunu kabul etmeyeceğiz ve Galatasaray Meydanı’ndan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.