İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, 8 Haziran'da Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ni ziyaret etti.

Keskin, ziyaret ardından yaptığı açıklamada yaklaşık 22 yıldır cezaevinde tutulan ve ileri derecede kalp kapakçığı rahatsızlığı, bronşit ile astım hastalıkları olan ağır hasta tutsak Fatma Tokmak’ın durumuna dikkat çekti.

Tokmak, Kocaeli’nde 1996 yılında 2 buçuk yaşındaki oğlu Azad ile birlikte gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak" iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezaevine girmeden önce herhangi bir sağlık sorunu yoktu. Yıllar içerisinde gördüğü işkence ve koşullardan kaynaklı kalp kapakçığı rahatsızlığının yanı sıra bronşit ve astım hastalıklarına yakalandı. Düzenli olarak tedavi görmesi gereken Tokmak, 2006 yılında sağlık sorunları nedeniyle “yurt dışı yasağı” konularak tahliye edildi. Ancak cezasının Yargıtay tarafından onanması üzere 2010 yılında tekrar tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne konuldu.

Keskin, müvekkili Tokmak’ın işlemediği bir suç yüzünden cezaevinde olduğunu vurgularken, Tokmak’ın yargılandığı zaman Türkçe bilmediğini ve bir ifadeye zorla imza attırılarak soruşturma açıldığını kaydetti.

Keskin, “Buna bağlı olarak dava açıldı. Küçücük çocuğu ile birlikte sorgulama esnasında birçok işkenceye maruz kaldı” dedi.  

NEFES ALMAKTA ZORLANIYOR, BİR SAAT UYUYABİLİYOR

Adli Tıp Kurumu’nun (ATK), Tokmak hakkında verdiği “cezaevinde kalabilir” raporuna da tepki gösteren Keskin,  “ATK’nin, siyasi tutuklulara ilişkin raporları hep böyle oluyor. Oysaki Fatma Tokmak’ın cezaevinde kalamayacağına dair İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) raporu var.  Savcılığa bunu da sunduk ancak maalesef ki bu talebimiz bugüne kadar kabul edilmedi. Adalet Bakanlığı’na aynı şekilde defalarca başvurmamıza rağmen talebimiz hep reddedildi” ifadelerini kullandı.

Keskin, müvekkili Tokmak’ın sağlık durumunun her geçen gün kritikleştiğini gözlemlediklerini belirterek, rahatsızlıkları nedeniyle Tokmak’ın günde sadece bir saat uyuyabildiğine dikkat çekti.

Keskin, artık nefes alamayan Tokmak ile doktorunun ilgilenmediğini ve kötü muamelede bulunduğunu sözlerine ekledi.  

İHLALLERE KARŞI HASTANEYE GİTMEYİ REDDEDİYOR

İnsan hakları savunucusu Keskin aynı gün Gezi Davası kapsamında tutsak edilen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu üyesi Mücella Yapıcı’yı da ziyaret etti.

Keskin, Yapıcı’nın hastaneye götürülürken kollarının sıkı bir şekilde kelepçelendiğini ve buna bağlı olarak kollarında morlukların oluştuğunu söyledi.

Yapıcı’nın hastaneye her götürüldüğünde işkenceye maruz kaldığını belirten Keskin, şöyle devam etti: “Mücella Yapıcı, bundan dolayı artık hastaneye gitmeme kararı aldı. Bu insanların dışarıdaki insanlardan daha güçlü olduğuna bir kez daha şahit olduk. Siyasi tespitleri bunun bir göstergesiydi. Gezi tutukluları çok büyük bir haksızlık sonucunda ve hukukun bir intikam aracı olarak kullanılmasından dolayı içerdeler. Mücella Yapıcı bugün bir kez daha dile getirdi. 2015’te aldıkları cezadan beraat ettiklerini fakat yine aynı nedenden dolayı kendilerine ikinci kez dava açıldığını ve ceza aldıklarını söyledi.”