Kimyasal saldırıları araştırmak için taraf devletler soruşturma talep etmeli

CWC Koalisyonu Başkanı Dr. Walker, IPPNW’nun raporunda kimyasal silah konusundaki bulguların Türk devletinin cevap vermesini gerektirecek kadar güçlü olduğunu belirtti. Walker Taraf devletlerin soruşturma talep etmesi gerektiğini ifade etti.

Türk devleti kimyasal silah kullanmayı sürdürürken, konuya dair Kimyasal Silahlar Konvansiyonu (CWC) Koalisyonu Başkanı ve aynı zamanda Arm Control Association (Silah Kontrol Derneği) Yönetim Kurulu Başkan yardımcısı Dr. Paul F. Walker ile konuştuk. 

IPPNW RAPORUNDAKİ ÖNEMLİ DETAYLAR

Son zamanlarda Türkiye’nin Başur Kurdistan’da kimyasal silah kullandığına dair iddialar olduğunu belirten Dr. Paul F. Walker, IPPNW, Güney Kürdistan ziyaretinin ardından kimyasal silahlar konusunda hazırladığı rapora dikkat çekti. Walker, bu rapordaki verilerin zehirli iki yönlü kullanımlı kimyasal klorun, CS yani göz yaşartıcı gazın ve dumanın anti-personel kimyasal silahlar olarak Türkiye tarafından Kürt gerillalara karşı kullanıldığına işaret ettiğini söyledi. 

‘İDDİALARIN ARAŞTIRILMASINI İSTİYORUZ’

CWC Koalisyonu olarak daha önce Suriye ve Irak’ta Suriye hükümeti ve DAİŞ tarafından klorin, sarin sinir gazı ve hardal gazı ile gerçekleştirilen birçok saldırıyı kınadıklarını kaydeden Walker, dünyanın herhangi bir yerinde kimyasal silahların kullanılmasından büyük endişe duyduklarını belirtti. Walker, “Bu nedenle iddia edilen olayların soruşturulmasını, saldırganların tespit edilmesini ve uluslararası hukuk kapsamında hesap verebilirliğin sağlanmasını savunuyor ve istiyoruz” dedi. 

‘KLOR İÇİN EKİPMAN VE GAZ PÜSKÜRTEN EKİPMAN BULGULARI ÇOK ÖNEMLİ’

IPPNW’nun raporunun çok önemli olduğuna dikkat çeken Walker, “özellikle de klor için öncül kimyasallar içeren ekipman ve Kürt güçleri tarafından kullanılan mağaralara gaz yaymak için kullanılan üfleyici ekipman bulguları çok önemli.  Kimyasal Silahlar Sözleşmesi, göz yaşartıcı gaz ve çift kullanımlı endüstriyel kimyasallar da dahil olmak üzere zehirli kimyasalların askeri güçler tarafından kullanılmasını yasaklamaktadır.  Bu kapsam bazen gözlemciler tarafından "isyan kontrol amaçları" için izin verildiği şeklinde karıştırılmaktadır, ancak CWC genel amaç kriterleri herhangi bir kimyasalın savaşta kullanılmasını kesin olarak yasaklamaktadır” bilgisini paylaştı.   

‘BULGULAR TÜRK DEVLETİNİN CEVAP VERMESİNİ GEREKTİRECEK KADAR GÜÇLÜ’

Walker, kimyasal silah kullanımına dair kanıtların her ne kadar ikinci dereceden olsa da Türk devletinin tüm kamuoyu önünde yanıt vermesini gerektirecek kadar güçlü olduğunu belirtti. Walker, “CWC, herhangi bir taraf devletin bu tür iddia edilen olayların soruşturulması için çağrıda bulunmasına ve gerekirse OPCW himayesinde bir ‘meydan okuma denetimi’ talep etmesine izin vermelidir” dedi. Walker, OPCW’nun Bilgi Toplama Misyonu ve Soruşturma ve Tanımlama Ekibi’nin daha önce çeşitli vakaları yerinde araştırmak için harekete geçtiğini de hatırlattı. 

‘TARAF DEVLETLER SORUŞTURMA TALEP ETMELİ’

Yasaklı kimyasal silahın kullanılmasına dair iddia, bilgi, belge ve bulguların daha fazla araştırılması gerektiğini kaydeden Walker, ideal olanın Türk devletinin her türlü soru ve soruşturmayı memnuniyetle karşılaması olduğunu söyledi. Ancak daha önce Suriye ve Rusya’nın bu konuya dair engelleyen ve reddeden çıkışlarını da hatırlatarak, Türk devletinin de bu tutumu sergileyebileceğine dikkat çekti. Walker, “Aksi takdirde, başka bir Taraf Devlet konuyu OPCW Yürütme Konseyi (EC) nezdinde gündeme getirerek uluslararası bir soruşturma talep etmelidir.  Böyle bir soruşturma toprak, hava ve sudan yerinde adli tıp numunesi alınmasını, mağdurlarla ve gözlemcilerle mülakat yapılmasını ve mağdurların tıbbi testlerden geçirilmesini içerecektir.  Ayrıca, herhangi bir askeri güç hareketinin incelenmesi ve herhangi bir askeri teçhizatın incelenmesini de içermelidir.  CWC kapsamında, Türkiye ve Irak'ın yerinde erişim ve örnekleme yapılmasına izin vermesi gerekecektir.  Reddetmeleri halinde bu talepler, soruşturma mekanizmasını kullanması için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne iletilebilir” diye konuştu. 

YERİNDE İNCELEME İÇİN ACİLİYET ÖNEMLİ 

CWC’nin uluslararası yükümlülükleri ihlal eden ülke, grup veya bireylerin hesap vermesi gerektiğini kaydeden Walker, “bu konuda cezasızlık söz konusu olmamalıdır” dedi. Walker, “Hem Lahey'deki OPCW hem de New York'taki Birleşmiş Milletler, iddia edilen kimyasal silah kullanımlarını ve anlaşma ihlallerini soruşturma kabiliyetine sahiptir.  Çok deneyimli bir müfettiş kadrosuna sahip olan OPCW'nin uzmanlığı göz önüne alındığında, bu mantıklı bir seçim olacaktır, ancak Suriye'de olduğu gibi ortak bir çaba da üstlenilebilir.  Ancak bunun için fail olduğu iddia edilen ülkelerin, bu durumda Türkiye'nin ve bu olası ihlallerin gerçekleştiği bölgenin gönüllü katılımı gerekmektedir” dedi. Ayrıca bunun aciliyetine dikkat çeken Walker, yerinde örneklerin toplanması için çok fazla zaman kaybedilmemesi gerektiğine işaret etti. Aksi halde iyi örnekler elde etmenin zor olabileceğini söyledi. 

‘KİMYASAL SİLAHI GÜNDEME GETİRMEYE VE BASKI YAPMAYA ÇALIŞACAĞIZ’ 

CWC Koalisyonu’nun sorumluluğuna da dikkat çeken Walker, “Bu konuları kamuoyu önünde gündeme getirmeye ve taraf devletleri harekete geçmeleri için baskı yapmaya çalışacağız. Ancak harekete geçme ve failleri adalete teslim etme sorumluluğu nihai olarak ulusal hükümetler ve çok taraflı kuruluşlara aittir. CWC Taraf Devletler Konferansı'nın 27. yıllık toplantısının Kasım ayı sonunda Lahey'de yapılacağını ve CWC Beş Yıllık Gözden Geçirme Konferansı'nın beşincisinin Mayıs 2023'te gerçekleştirileceğini ve her ikisinin de bu konuların ele alınması için önemli fırsatlar olduğunu belirtmek isterim” dedi. 

‘CWC TARAF DEVLETLER KONFERANSI’NDA KİMYASALI GÜNDEME GETİRECEĞİZ’

Walker son olarak 28 Kasım-2 Aralık’da Lahey’de düzenlenecek olan CWC Taraf Devletler Konferansı’nın 27. Yıllık toplantısında bazı meslektaşlarıyla birlikte Türk devletinin kimyasal silah kullanımına dair oluşan kamuoyu ve raporu gündeme getireceklerini söyledi. 

WALKER KİMDİR?

Dr. Paul F. Walker, Aralık 2009’da Lahey’deki 14. Taraf Devletler Konferansı’nda Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni (CWC) ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nü (OPCW) desteklemek için uluslararası bir sivil toplum örgütü ağı olan Kimyasal Silahlar Sözleşmesi Koalisyonu’nun kurulması çabalarına öncülük etti. 40 yıldan fazla bir süredir nükleer, kimyasal ve biyolojik silahların yayılmasının önlenmesi, silah kontrolü ve silahsızlanma üzerine çalışmalar yürütüyor.