Şirnex'te orman yangınları devam ediyor. 26 Temmuz'da Sorbitme köyü yakınlarında başlayan ve dört gün boyunca aralıksız bir şekilde devam eden yangında, Cûdî ile Silopiya arasında uzanan hektarlarca ormanlık alan zarar görmüş, yer yer devam eden yangınların tamamen sönmesi sekiz günü bulmuştu.

Alandaki ikinci yangın dalgası ise, 11 Ağustos tarihinde Bêspin'de başladı. Bêşebab'a bağlı Bilbis Köyü civarındaki alan ise bölgede yürütülen askeri operasyon gerekçesiyle kuşatma altında kaldığı bir hafta boyunca çeşitli aralıklarla çıkartılan yangınlarla tahrip edildi. 

Şirnex genelindeki orman yangınlarının son durumunu Yeşiller ve Sol Parti Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, ANF'ye değerlendirdi.

KENDİLİĞİNDEN ÇIKAN TEK BİR YANGIN YOK

Sözlerine Şirnex'te kendiliğinden çıkan tek bir yangın olmadığını vurgulayarak başlayan Mehmet Zeki İrmez, yangınların tamamının askeri operasyonlar kapsamında bilinçli bir şekilde ve bir planlama dahilinde yapıldığını söyledi. "Kontrol altına alınamayan yangın" tanımlamasının gerçeklikten uzak bir ifade olduğunu belirten İrmez, yangınlarla ağaç kesimlerinin paralel bir şekilde yürütüldüğüne dikkat çekti: "Bölgede hiçbir yangın öyle 'kendiliğinden' çıkmıyor, bugüne kadar böyle bir durum söz konusu olmadı. Yangınlar yürütülen askeri operasyonlar kapsamında çıkartılıyor. Dolayısıyla 'kontrol altına alınamayan' bir yangın yok. Bilinçli, kontrol altında çıkartılan ve söndürülemeyen yangınlar var. Yangınların çıktığı bölgelere giriş çıkışlar yasak olduğu için belediye ve yerel halk tarafından müdahale edilemiyor. Özellikle belirtilmesi gereken bir diğer husus da yangınlarla birlikte ağaç kesimlerinin de yapılıyor olması. Hem Cûdî'de, hem Gabar'da hem de Besta'da yangınlarla ağaç kesimleri paralel bir şekilde yürütülüyor. Besta'da, Siirt'in Pervari ilçesi tarafına düşen Umyanis (Karamık) Mezrası ve Osiyan'da (Doğanköy) hem yangın hem ağaç kesimi var. Buralar Herekol'a yakın alanlar. Ağaç kesimleri, asker ve korucuların nezaretinde yapılıyor, kesilen ağaçların bölgeden nakli ise Siirt yolu üzerinden gerçekleştiriliyor."

YANGINLAR BİR KIYIM BOYUTUNDA

İki haftadır bölgedeki yangınların askeri operasyonlar esnasında çıkartıldığını, doğrudan operasyon olmadığı zamanlarda ise yangınların askeri gözetleme kulelerinden, karakollardan ve kalekollardan araziye açılan ateşle çıkartıldığını aktaran İrmez, Bêşebab'ın Bilbêsê Köyü civarındaki ormanlık alanda çıkan yangında ise savaş uçakları ve helikopterlerin bombalamasının etkili olduğunu söyledi.

Bir hafta boyunca giriş çıkışların yasaklandığı bölgede yangına müdahale edilemediğini belirten İrmez, Şirnex genelinde çıkartılan yangınlarda hep aynı durumun yaşandığını, yangının kendiliğinden sönmesine kadar geçen süre zarfında yaşanan doğa tahribatının bir kıyım boyutuna ulaştığına dikkat çekti.

İrmez sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Yangınların çıktığı Cûdî civarındaki bölgeler için de bu durum söz konusu. Bölgeye jandarma izni olmaksızın köylüler ve arazi sahipleri dahi giremiyor. Bölgede daha önce 90'lı yıllarda boşaltılan köyler var. İnsanlar buralarda yaşamıyor ama bağ bahçeleri olduğu gibi duruyor. Buraları ekip biçiyorlar. Yangınlar bu boşaltılan köylere, insanların bağ bahçelerine kadar geliyor. Ne boyutta bir zarar olduğunu abluka kalkana ve bölgeye giriş çıkışlara izin verilene kadar söylemek imkansız. Mezopotamya Ekoloji Hareketi ile bir araya geldik. Hem Şırnak hem bölge genelindeki orman yangınlarına dair iki aylık bir eylemsellik planı çıkaracaklarını söylediler ve bizler de parti olarak bu planla ortaklaşma kararı aldık. Doğamızın göz göre göre yangınlarla talan edilmesine sessiz kalmayacağız."