Akbelen'de gözaltında taciz ve darp

Akbelen'de jandarma ablukasını protesto ederken işkenceyle gözaltına alınan anarko-ekolojist Tuğulka Tolga Köseoğlu, “Cûdî’ye dair söz söylememiz onları rahatsız etmiş. ‘Cûdî ha?’ diyerek hem taciz ettiler, hem başıma dipçikle vurdular” dedi.

Doğa katliamının sürdüğü Akbelen Ormanı’nda jandarma ablukasının genişletilmesini protesto ederken 2 Ağustos günü işkenceyle gözaltına alınan anarko-ekolojist Tuğulka Tolga Köseoğlu, Milas İlçe Jandarma Komutanlığı’nda bir gece mevcutlu olarak tutulduktan sonra sevk edildiği mahkemede serbest bırakıldı. Gördüğü işkenceden dolayı yüzünde ve vücudunda darp izleri olan Tuğulka Tolga Köseoğlu, gözaltında taciz ve darp edildiğine, saatlerce kelepçeli bir şekilde susuz bırakıldığına dikkat çekti. Köseoğlu, yaşadıklarını ANF’ye anlattı.

‘EN ÇOK DA CÛDÎ’DEKİ EKOLOJİK KATLİAMA DAİR SÖZ SÖYLEMEMİZ ONLARI RAHATSIZ ETMİŞ!’

Akbelen direniş alanına kadar genişletilen orman katliamını ve ablukayı protesto ederken jandarma komandolarının saldırısına uğradıklarını belirten Köseoğlu, “Saldırı sırasında gözaltına alınmak istenen bir kadın arkadaşı kurtarmaya çalışırken alındım. Tekme, yumruk ile işkence edilerek ters kelepçelendim. Orman katliamının devam ettiği tepedeki şantiyenin olduğu noktaya çıkararak defalarca başıma dipçikle vurdular. En çok da Cûdî’ye yönelik ekolojik katliama dair söz söylememiz onları rahatsız etmiş. ‘Cûdî ha?’ diyerek sinkaflı küfürler ediyorlardı. Şantiyenin olduğu noktada bulunan diğer askerler de darba dahil oldu” dedi.

ÜST ARAMA ADI ALTINDA TACİZ VE DARP

Bindirildiği jandarma arabasında işkencenin boyut değiştirerek sürdüğüne işaret eden Köseoğlu, üst arama adı altında resmen taciz edildiğine dikkat çekti. Sürekli kendisine küfürler eden bir jandarma tarafından taciz edildiğini anlatan Köseoğlu, “Araca bindirilmeden önce zaten üst aramam yapılmıştı. Sürekli bana küfür eden üniformalı bir jandarma vardı. Ona tepki göstermem üzerine araç içinde üst arama adı altında beni taciz etti. Defalarca kalçalarımı ve bacaklarımı sıktı. Cinsel tacize varan bu saldırıya tepki gösterdiğimde ise hem başımı koltuğun arasına bastırarak eğmeye çalışıyorlar hem de yumrukluyorlardı” diye konuştu.

HASTANEDE KELEPÇELİ MUAYENE DAYATMASI

Sağlık kontrolü için götürüldüğü hastanede kelepçeli muayene dayatmasına maruz bırakılmak istendiğini dile getiren Köseoğlu, ancak bunu kabul etmediği için kelepçeleri çıkarmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Doktorun da jandarmalarla işbirliği içinde olduğuna dikkat çeken Köseoğlu, darptan dolayı başında şişlikler ve her yerinde morluklar olmasına rağmen baştan savma bir muayeneden geçirildiğini söyledi. Köseoğlu şunları kaydetti: “Doktora kelepçeli muayene dayatamayacağını, hakkında suç duyurusunda bulunacağımı söylediğimde, ‘Ben kendimi sizinle güvende hissetmiyorum’ dedi. Jandarmaların dışarı çıkmasını sağladım ama perdenin hemen önünde duruyorlardı bu jandarmalar ve perdede bir aralık vardı; ben muayene olurken oradan bakıyorlar ve dinliyorlardı. Doktora aldığım darbelerden bahsettim. Kayıt altına alınması gerekiyor. Çünkü bunların sağlığımla ilgili neticeleri çıkabilir. Mesela ben kafama çok fazla darbe aldım, tomografiye göndermeyen söz konusu doktor, bariz izler dışında rapora benim şikayetlerimi yazmadı.”

KELEPÇELİ VE SUSUZ BIRAKILDI, MİLLİYETÇİ MARŞLAR DİNLETİLDİ

Savcı kararıyla mevcutlu olarak tutulduğu Milas İlçe Jandarma Komutanlığı’nda da eziyetin sürdüğünü belirten Köseoğlu, saatlerce kelepçelerinin çıkarılmadığını, kendisine zorla milliyetçi marşlar dinletildiğini, nezarethanenin kötü koşulları altında susuz kaldığını anlattı. Milas Adliyesi’nde çıkarıldığı savcılık tarafından “mukavemet” iddiası ve adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edilen Köseoğlu, savunmasını üstlenen Avukat Ömer Kavili’nin “mukavemet” suçlamasını çökertmesi sonucunda, adli kontrol şartı konmadan serbest bırakıldı.

‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM’

Jandarmaların kendilerini mağdur göstermeye çalıştığına dikkat çeken Köseoğlu, izletilen videolarda iddia edildiği gibi herhangi bir mukavemette bulunmadığının ortaya çıktığını söyledi.

Jandarma hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydeden Köseoğlu, hakkını arayanları sindirmek amacıyla yapılan bu alışagelmiş iftira ve uygulamalar karşısında geri adım atmayacağını vurguladı.

‘BASKIYLA VE İŞKENCEYLE KIRILABİLECEK BİR İRADE DEĞİL SÖZ KONUSU OLAN’

Devlet-sermaye işbirliğiyle ormanların ve doğanın katledilmesine izin vermeyeceklerinin altını çizen Köseoğlu, şöyle konuştu: “Kâr ve rant uğruna ormanları katletmek istiyorlar. Havayı, suyu, toprağı, canlıların yaşam alanlarını zehirliyorlar. İnsanların geçim kaynaklarını ortadan kaldırıyorlar. Ama buna engel olmak isteyen birisi çıktığı zaman da işte bu şekilde gözaltıyla, işkenceyle sindirmeye çalışıyorlar. Bu sadece ekoloji alanında değil, bütün mücadele alanlarında yaşanıyor. Hep aynı muameleyle karşılaşıyoruz. Biz yolumuza, mücadelemize devam edeceğiz. Gözaltına alındım, adliyeden çıktım, yine direniş alanına geldim ve buradayım. Baskıyla ve işkenceyle kırabilecekleri bir irade, bir mücadele değil söz konusu olan!”