15 Şubat Uluslararası komplosunun 26. yılına girerken, 10 Ekim’de yapılan ortak açıklamalarla küresel çapta startı verilen “Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi” hamlesi kapsamında düzenlenen eylem ve etkinlerde gittikçe büyüyor. Almanya, İtalya, Fransa, İsviçre, Katalanya, Portekiz, Slovenya, Makedonya, Slovakya, İngiltere, Bask Ülkesi gibi toplamda 13 ülkeden bir araya gelen yaklaşık 200 enternasyonalist, Basel’den Strasbourg’a “Öcalan’a özgürlük” talebiyle uzun bir yürüyüş gerçekleştiriyor.
Uzun yürüyüşe Avusturya’dan katılan aktivist Lori Kollonfai ile kendisini Kürt hareketiyle tanışmaya götüren süreci ve uzun yürüyüşe katılma amacını konuştuk.
‘YASAK BENİ KÜRTLERE GÖTÜRDÜ’
Kürt özgürlük mücadelesi ve Kürt halkıyla Almanya’da üniversite okuduğu dönemde tanışan Kollonfai bu süreci şöyle anlattı: “Okuduğum üniversite de Kürtler üzerine bir konferans gerçekleştirilecekti. Daha sonra bu konferans bir gerekçe gösterilmeden yasaklandı. Bu yasak benim Kürtlere olan ilgimi ve merakımı başlattı. Kürtleri okumaya başlayınca onları yakından tanımaya başladım. Kürt mücadelesiyle yolculuğum böyle başladı”.
‘ABDULLAH ÖCALAN BİZE DİRENMENİN VE DİRENİŞİN KÜLTÜRÜNÜ ÖĞRETTİ’
Kürt halkında ve onun özgürlük mücadelesinde kendisini en çok etkileyen noktanın, direniş kültürü olduğunu dile getiren Kollonfai, “Kürt hareketinde beni çok şey etkiledi. Ama en önemli nokta onların direniş kültürleriydi. On yıllardır özgürlük için direnen bir halkın ve hareketin olması beni çok etkiledi” diye kaydetti.
Almanya’da veya diğer yerlerde kimsenin direniş kültürleri üzerine konuşmak istemediğini söyleyen Kollonfai, “Bunların aksine, Öcalan direniş kültürleri üzerine çok iyi değerlendirmeler yapıyor ve yazıyor. Yani, bizlere direnmenin ve direnişin kültürünü öğretiyor. Öcalan’ı felsefesini, dünyaya, insana, hayata, doğaya olan bakış açısını okudukça bu mücadeleyi daha çok sahiplenmeye başladım” diye ekledi.
‘ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN YÜRÜYORUZ’
Abdullah Öcalan’ın içinde olduğu tecrit koşullarından kaynaklı gerçekleştirilen enternasyonalist yürüyüşün önemli olduğunu vurgulayan Kollonfai, “Dünyanın farklı yerlerinden gelen bu kadar çok sayıda enternasyonalistin burada olması çok önemli. Bizleri burada birleştiren Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne dönük talebimiz ve Öcalan’ın paradigmalarıdır. Bugün sadece Avrupa’da değil Kürdistan’da da uzun yürüyüşler yapılıyor. Öcalan bugün bir tecrit altında. Kendisinden yaklaşık 3 yıldır hiçbir haber alamamak bizler için endişe vericidir. Bu anlamda bu tecridi kırmak içinde bu yürüyüş çok anlamlıdır” dedi.
‘ABDULLAH ÖCALAN ÇÖZÜM SUNUYOR’
Abdullah Öcalan’ın paradigmalarını tanıdıktan sonra dünyaya bakış açısının değiştiğini ifade eden aktivist Kollonfai devamla şunlar ekledi, “Öcalan’ın paradigmalarında belki de en önemli nokta radikal bir şekilde kadın özgürlüğünü savunmasıdır. Kadını, ekolojiyi, demokrasiyi paradigmalarının merkezine koyması çok önemli. Örneğin bugün ulus devletler yaratılan birçok soruna rağmen kendi egemenliklerini devam ettirmek istiyor. Öcalan ise paradigmalarıyla ve fikirleriyle bütün toplumsal sorunlara çözüm sunuyor”.
‘TECRİTLE ÖCALAN’IN FİKİRLERİ ESİR ALINMAK İSTENİYOR’
“Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için mutlaka ve mutlaka ayakta olmamız gerekir” diyen Kollonfai devamla şunları ekledi: “Öcalan’ın içinde bulunduğu koşullara dönük yaşanan sessizliği kırmamız gerekir. Bu tecrit karşısında sessiz kalamazdım. Tecritle, Öcalan’ın sadece kendisi değil fikirleri de esir alınmak isteniyor. Bu tecridi kırmak ve özgürlüğünü sağlamak için herkes bir şeyler yapmalı. Bu uzun yürüyüş olabilir, konferans olabilir veya başka bir şey ama bir şeyler yapmalıyız. Hareket ve eylem halinde oldukça bu tecridi kırabiliriz”.