Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, giderek derinleşiyor. 28 aydır kendisinden hiçbir şekilde haber alınamıyor. Ailesi ve avukatlarının görüşme başvuruları ilgili savcılık tarafından sürekli reddediliyor. 

Yeşil Sol Parti milletvekilleri konuya ilişkin mecliste soru önergeleri vererek, Abdullah Öcalan’dan haber alınmadığını, Kürt halkının bu konudaki endişelerinin de gün geçtikçe arttığını dile getiriyorlar.

Yeşil Sol Parti Batman Milletvekili Zeynep Oduncu, yeni yasama döneminde mecliste tecridi nasıl gündemleştireceklerine ilişkin konuştu.

Oduncu, Türkiye ve Kurdistan’da 2015 yılından bu yana demokrasiden uzak baskı, inkar ve imha politikaları arttığını hatırlattı. Demokrasiden uzak olan bu siyasi iklimin Cumhuriyet sistemini çökmeye doğru götürdüğünü söyleyen Oduncu, bunun en önemli nedenlerinden birinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritten kaynaklandığını belirtti. 

TECRİTLE MÜCADELEYİ GERİLETECEKLERİNİ DÜŞÜNÜYORLAR

AKP iktidarının milyonlarca Kürt'ün iradesini yok sayarak, Kürt düşmanlığı üzerinden kendini var etmeye çalıştığını ifade eden Oduncu, şöyle devam etti: “Kürt düşmanlığı üzerinden kendini var eden AKP iktidarı Kurdistan’da özel savaş politikalarıyla halkımızı yok etmeye çalışıyor. Yine bununla birlikte kendi gerçekliğinden uzaklaştırmaya çalışıyor. AKP iktidarı bu yüzden, Türkiye halklarının yaşadığı ekonomik buhranı da göremeyecek kadar kör bir duruma gelmiş.

Türkiye’de yaşanan bu çoklu krizlerin çözüme kavuşması için öncelikle Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin bir an önce sonlandırılması gerekiyor. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan, başta Kürt halkı olmak üzere bütün Ortadoğu halklarının özgürlük ve demokrasi mücadelesini temsil ediyor. Devlet ve sistem bunun farkında olduğu için Abdullah Öcalan’ın sesini kısarak, tecrit derinleştirerek, mücadeleyi gerileteceğini düşünüyor”. 

TÜM SORUNLARIN KAYNAĞI TECRİTTİR

Tecridin bir insan hakları sorunu olduğunu ve uzun süredir İmralı’da uygulandığını vurgulayan Oduncu, “Bizler, Yeşil Sol Parti olarak tecridi şu an meclis gündemine sık sık taşıyarak, Türkiye’de demokrasinin önünü açma mücadelesi vermeye başladık. Parti olarak elbette bu konuda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz, ancak yeterli olmadığını da biliyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit sadece Kürt halkını değil, bütün insanlığı ilgilendiriyor. O yüzden bu mesele sadece Kürtlerin değil, tüm Türkiye toplumunun da gündemi haline gelmelidir.

Bu bir insan hakları sorunudur, bu sorun da kendine ‘İnsanım’ diyen herkesi ilgilendirir. Dolayısıyla başta biz Kürt vekiller olarak tecridin boyutlarını, yaratmış olduğu siyasal ve sosyal krizleri, ekonomik darboğazı ve savaş politikalarının yol açtığı ekolojik kırımı dile getirmemiz gerekiyor. Bunların hepsinin de tecridin ortadan kaldırılarak, sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlandıktan sonra, Kürt meselenin çözümünü gerçekleştirmesiyle mümkün olduğunu anlatmamız gerekiyor. Tüm bunları da öncelikle meclisin çatısı altında yapmanın başkaca bir kıymetinin olacağına inanıyorum” dedi.