Seçimler sonrasında özellikle Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantısı olan polis ve yargı mensuplarının yürüttüğü kumpas davaları sonuçlanmaya başlandı. Ülke yönetiminde kalan AKP, dışa dönük olarak cemaatle kavgalı gözükse de, elinde bir sopa olarak kullandığı yargıyla, o dönem siyasetçilerden avukatlara, kamu emekçilerinden gazetecilere kadar açılan kumpas davalarını meşru kabul edip ceza yağdırtıyor. Bu kumpas davalarından biri olan KESK’li kamu emekçilerine yönelik davanın İstanbul ayağı 10 yıl sonra sonuçlandı. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 6 Haziran 2023 tarihli karar duruşmasında KESK'e bağlı sendikalara üye 34 emekçiye toplam 265 yıl hapis cezası verildi. Davadan 7 yıl 1 ay ceza alan ve adil yargılanma haklarının açıkça ihlal edildiğinin altını çizen Eğitim-Sen’li öğretmen Nazife Onay, ANF’ye konuştu.
SENDİKAL FAALİYETLERDEN HEM TUTUKLANDI HEM KHK’LERLE İHRAÇ EDİLDİ
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) yönelik Ankara merkezli 19 Şubat tarihli operasyonda gözaltına alınıp tutuklanan Eğitim-Sen’li öğretmenlerden biri Nazife Onay’dı. DHKP-C adı altında yapılan ve kayıp olan bir CD’ye dayandırılan iddianamede, sendikal faaliyetlerin hepsi suç sayıldı.
Bu davanın meslek hayatını tümden değiştireceğinden habersiz bir şekilde 11 ay kaldığı cezaevinden tahliye olan Onay, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile kamu emekçilerine yönelik başlatılan cadı avının da hedefi oldu. Hakkında açılan söz konusu dava ve çalıştığı okulda daha önce iş güvencesi talebiyle tartıştığı okul müdürünün kurum kanaati olarak alınan beyanı 686 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameyle (KHK) görevinden ihraç edilmesi için yeterli oldu. İşine geri dönmek için 2017 yılında direnişe başlayan ve bu nedenle iki kez tutuklanıp toplam 18 ay hapishanede kalan Onay’ın yıllar sonra özel bir şirkette bulabildiği iş de KHK’li olduğu gerekçesiyle elinden alındı. Onay başka bir iş bulma umuduyla çabalarken, bu kez memleketi Meletî'yi (Malatya) da vuran Mereş merkezli büyük depremin haberiyle sarsıldı. Ailesinin yaşadığı Meletî'ye giden Onay, köyüne atılan moloz atıklarının kaldırılması için mücadele verirken, 10 yıl önce açılan davanın cezayla sonuçlandığını öğrendi.
FETÖ’DEN CEZA ALDILAR AMA İŞLEMLER MEŞRU KABUL EDİLDİ
2013’te operasyon yapan polislerden, iddianameyi hazırlayan savcıya ve yargılamayı yapan mahkeme heyetinin hemen hemen hepsine kadar FETÖ operasyonlarıyla tutuklanıp ceza aldığına dikkat çeken Onay, buna rağmen yapılan işlemlerin meşru kabul edildiğini belirtti. Dosyada temel delil olarak öne sürülen CD’nin kayıp olduğuna da işaret eden Onay, “İsmimin dahi geçmediği bu sözde CD dışında, dosyada iş güvencemiz için yürüttüğümüz sendikal faaliyetlerimizin hepsi kriminalize edilmiş” dedi. 10 yıl süren davada adil yargılanma haklarının açıkça ihlal edildiğinin altını çizen Onay, kayıp CD’nin getirtilmesi avukatları tarafından defalarca talep edilmesine rağmen getirtilmediğini, tanıklar dahi dinlenmeden mütalaa verildiğini ve seçimlerden sonra alelacele ceza verildiğini belirtti.
‘BU KARARLA HAK ARAYANLARA GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR’
Onay, karar İstinaf Mahkemesi’nde onaylandığı takdirde bir daha hiçbir bir işte çalışmayacağına işaret etti. Bu kararla aslında hakkını arayan kamu emekçilerine gözdağı verilmek istendiğini vurgulayan Onay, “Bir taraftan bizi açlığa mahkûm ederken, diğer taraftan haksızlığa karşı çıkan öğretmenlere ve genel olarak kamu emekçilerine sopa gösteriliyor. AKP, kendine biat eden kamu emekçisi yaratmak istiyor. Bunu da hak arayan emekçilerden intikam alarak yapıyor. Bir taşla iki kuş misali, elinde tuttuğu yargı sopasıyla kendi inşa etmek istediği rejimi için tehlike olarak gördüğü bizi tasfiye ederken, çalışan emekçilere de gözdağı veriyor” diye konuştu.
‘10 YIL ÖNCE NEYİ SAVUNDUYSAK KARAR SONRASI DA SAVUNACAĞIZ!’
Aynı zamanda memleketi Meletî'nin Battalgazi İlçesi’ne bağlı Beydağı Mahallesi’ne ısrarla deprem molozlarının dökülmesine karşı mücadele eden Onay, “Bir hasta olmadığımız kalmıştı, o da depremde yıkılan binaların enkazlarından olacak” dedi. Hayatına her gün yeni bir mücadele sayfası eklendiğini ifade eden Onay, bu hukuksuzluk karşısında asla boyun eğmeyeceklerinin altını çizdi. Bir öğretmen olarak sorumluluğu neyse öyle davranacağını kaydeden Onay, “Biat eden öğretmenler olmadığımız için kriminalize edilmeye çalışılıyoruz ve haksız hapis cezalarına mahkûm ediliyoruz. Bizi cezalandırarak aslında hak arayanlara ciddi gözdağı verilmek isteniyor. Biz asla biat eden öğretmenler olmadık ve olmayacağız. Dün dikkat çektiğimiz bütün tehlikeler bugün eğitimde aşama aşama hayata geçiriliyor. O nedenle 10 yıl önce hangi değerleri savunduysak bu karar sonrası da aynılarını savunacağız. Demokratik, bilimsel, parasız eğitim için mücadelemiz sürecek” vurgusunda bulundu.