Özelikle Kuzey Kurdistan kentlerinde halk, sağlığa erişimde ciddi sorunlarla karşı karşıya. Birçok uzman doktor randevusu alınamazken, muayene olmak isteyenlere ise aylar sonrasına randevu veriliyor.

Sağlıkta yaşanan sorunları ANF'ye değerlendiren SES Amed Şubesi Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, 2010'dan sonra 'Sağlıkta Dönüş Sistemi' adı altında koruyucu hekimlik, koruyucu sağlık çalışmalarının arka plan atılıp sadece tedavi edici sağlık çalışanları üzerinden durulduğunu ve bütçenin büyük bir bölümünün oraya aktarıldığını söyledi.

Küresel salgınla birlikte bu sistemin aslında tamamen çöktüğünü kaydeden Orak, “Çünkü sağlık sisteminin var olan bütün problemleri gündeme getirdi. Şu anda da en yüksek düzeyde sağlık sorunları yaşanıyor. Hem sağlık çalışanları açısından hem de vatandaş açısından çok ciddi sağlık sorunları var" dedi.

SİSTEM ARTIK İŞLEMİYOR

Sağlığa erişimin zorluğuna Ergani’den örnek veren Yıldız Ok Orak,  “Ergani Devlet Hastanesi’ne gittik. Hastanenin acil servisine günlük bin 500 hasta başvuruyor. Acil servisi gerçekten çok kötü durumda. Acil servis olmasına rağmen poliklinik hizmeti veren bir yere dönüşmüş. Bu durum aslında sağlık sisteminin çöktüğünün göstergesidir. Hastanelerde online kuyruklar, randevu alamama sorunları çok. Maalesef sağlık sistemi artık işlemiyor“ şeklinde konuştu.

ONLINE RANDEVU ALMAK BÜYÜK SORUN

Bütün hastanelerin polikliniklerine online randevu sistemiyle başvuru alınmasının çok ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Yıldız Ok Orak, şöyle devam etti: “Özelikle bizim bölgede Türkçe bilmeyen ve online sitemi kullanamayan vatandaşlar var. Sanal kuyruklar oluşmuş durumda. Amed’de Üniversite Hastanesi veya Eğitim Araştırma Hastanesi'nin polikliniğinde muayene olmak için randevu almak en az iki ya da üç ay beklemek zorundasınız. Bu durum sağlığa erişimin ne kadar problemli olduğunu gösteriyor. Özelikle acil servislerin yükü çok artırmış durumda. Online randevu sistemiyle hastaneye başvuru yapamayan hastaların büyük çoğunluğu acil servislere yönleniyor. Kentimizde şu an ciddi bir salgın var, bu salgının etkisiyle birlikte hasta sayısı çok artmış durumda. Maalesef bu hastaların hiçbiri sağlığa erişemiyor.”

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN ADIM ATILMALI

Vatandaşı hasta olduktan sonra tedavi etmekten çok vatandaşın hasta olmasını önlemek için neler yapılması gerektiği üzerinde durulmasının önemine işaret eden Yıldız Ok Orak, şunları söyledi: “Eskiden sağlık ocakları vardı, ev tespit fişleri vardı, ev ev sağlık hizmeti olurdu ve sağlık hizmeti vatandaşın ayağına giderdi. Artık öyle bir sisteme dönmek gerekiyor. Vatandaşın sağlıklı kalabilmesi, hastalanmaması için sorunların üzerinde durulması gerekiyor. Özellikle kanser tedavileri için taramaların artması gerekiyor. Diyarbakır, kanser oranında Türkiye'nin ilk sıralamalarında yer alıyor. Bu durumun en büyük nedeni kanser taramasının yapılmamasındandır. Özellikle sağlık çalışanların sayısını artırmak gerekiyor. Hastanelerden çok ciddi eksiklikler var. Az kişiyle çok iş yapılmaya çalışılıyor. Bu durum da hizmet kalitesini düşürüyor. Ciddi adımlar atılmalı.”

GEREKLİ YATIRIMLAR YAPILMIYOR

Sağlığa ayrılan bütçenin yetersizliğine, özellikle koruyucu sağlığa ayrılan bütçenin azlığına dikkat çeken Yıldız Ok Orak, gerekli yatırımların yapılmadığını vurgulayarak, şunları ekledi: “Biz, toplumsal sendikacılık yapıyoruz, hem sağlık çalışanlarının hem de sağlık hizmeti verdiğimiz vatandaşın uğradığı haksızlıklara karşı mücadele ediyoruz. Mücadele ederken de devletin eksikliğini ortaya çıkarıyoruz. Devletin yanlışlarını dile getirdiğimiz için yönetenler, bizleri sürgün ve ihraçlarla susturmaya çalışıyorlar.”