Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılan tecrit politikalarına dikkat çekmek ve fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle 1 Şubat’ta Wan ve Qers’ten başlayan Özgürlük Yürüyüşü, 10’uncu gününde devam ediyor. 75 yürüyüştü gittikleri her kentte halk tarafından zılgıt, alkış, sloganlarla karşılanırken, tüm polis ablukasına rağmen yürüyüşler büyük coşkuyla sürüyor. Yürüyüşün Wan kolunda yer alan DEM Parti Milletvekili Saliha Aydeniz, yürüyüşe ilişkin konuştu.

KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN ADRES İMRALI’DIR

Kürt sorununun demokratik çözümü için tek adresin İmralı olduğunu söyleyen Saliha Aydeniz, İmralı tecridinin sonlandırılması ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle 1 Şubat’ta yürüyüşe başladıklarını hatırlattı. Aydeniz, “Bu yürüyüş birilerinin kendi başına başlattığı bir yürüyüş değildir. Bugün cezaevlerinde onlarca tutsak açlık grevinde, anneler Adalet Nöbeti’nde, dört parça Kürdistan’da yapılan eylemler ve Avrupa’da 74 merkezde yürüyüşler yapılıyor. Yani tecride karşı Kürt halkı ve dostları bir bütünen ayakta. Bugün dünyanın bir çok yerinde Sayın Abdullah Öcalan’ın felsefesini, ideolojisini, çözüm perspektifini, barışa olan inancını değerli bulan, önemseyen herkes Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için eylemsellik içerisindedir. Bizim de yürüyüşümüz bu çerçevededir” dedi. 

HALK YÜRÜYÜŞÜ GÖNÜLDEN SAHİPLENİYOR

1 Şubat’ta Wan’da ve Kars’ta yürüyüşlerini başlattıklarını söyleyen Aydeniz, gittikleri her yerde müthiş bir coşkuyla karşılaştıklarını ifade etti. Aydeniz, ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle gezdiklerini belirterek, “Gittiğimiz her yerde halk büyük bir umutla büyük bir kararlılıkla bizi karşılıyor ve karşılamanın ardından yürüyüşlerimizi gerçekleştiriyoruz. Gittiğimiz yerlerde orada sembol olan isimlerin mezarlarını ziyaret ediyoruz, tarihi mekanları geziyoruz, ailelerimi ziyaret ediyoruz ve simgesel basın açıklamalarımızı yapıyoruz. Görüştüğümüz, konuştuğumuz kişiler bizlere yürüyüşü takip ettiklerini ve çok mutlu olduklarını söylüyorlar. Anlıyoruz ki halkımız bunu bekliyormuş. Yani bir çıkış bekleniyormuş. Biz de bu eylemlerimiz ve yürüyüşümüzle aslında tecride karşı bir çıkış yaptık. Halk bu yürüyüşü ve tecride karşı tüm eylemleri gönülden sahipleniyor” diye konuştu. 

İMRALI’YA GÖNDERMEMİZ İÇİN HEDİYELER VERİLİYOR

Aydeniz, şöyle devam etti: “Halk bize kendi elleriyle ördükleri patikleri, eldivenleri veriyor, çocuklar oyuncaklarını veriyor, bazıları kendileri için özel olan eşyalarını veriyor ve hediyelerini İmralı’ya göndermemizi istiyorlar. O nedenle aslında bu yürüyüş amacına çoktan ulaşmış bir yürüyüştür. Sayın Öcalan’ın Kürt sorunu için ortaya koymuş olduğu bir çözüm perspektifi var. Bugün aslında krize ve kaosa dönüşen bir sistem gerçekliği var. Bu sistemin kendini var ettiği nokta daha çok katliam, daha çok savaş, daha çok yok sayma ve ötekileştirme politikasıdır ama Sayın Öcalan’ın ortaya koymuş olduğu çözüm perspektifi halkların, kadınların, inançların, gençlerin hep birlikte beraber yaşayabileceği, beraber yönetimi oluşturabileceği bir sistemdir. İşte bunun örneği Rojava’dır. Tüm krizlerin çözümü Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve kendisiyle görüşülmesidir. Halkımız buna inandığı için bu yürüyüş amacına ulaşıyor ve toplumsallaşıyor.”