Serxwebûn gazetesinin 14 Temmuz 1982 yılında Amed Zindanı’nda gerçekleşen Büyük Ölüm Orucu Direnişi ile 19 Temmuz Rojava Devrimi’ne geniş yer verdiği Temmuz sayısı, “14 Temmuz Direniş Ruhu Lozan’ı da Parçalıyor” başlığıyla çıktı. 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi’ni örgütleyen ve şehadete ulaşan Mehmet Hayri Durmuş’un 25 Kasım 1980 tarihinde ailesine yazdığı mektubun yanı sıra Cemil Bayık, Duran Kalkan, Sabri Ok, Aldar Xelîl, Çiğdem Doğu ve Cemal Şerik’in farklı konularda analiz ve değerlendirme yazıları da yer alıyor.

PAZARLIK KONUSU YAPILAN ROJAVA DEVRİMİ

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, “Türk Devletinin Amacı Rojava ve Kürtler” başlıklı yazısında, “Türkiye-Suriye görüşmeleri Rusya'nın izlediği politika üzerine gündeme girmiştir. Türk devleti tüm politikasını Kürt karşıtlığı ve soykırımı üzerine kurmaktadır. Tabii ki devletler çıkarlarına göre hareket ediyor ve birbirleriyle ilişkiler geliştiriyorlar. Dolayısıyla bunca aleyhte faaliyete rağmen Türkiye ve Suriye devletleri bile bazı konularda uzlaşmaya varabilir. Türk devleti şimdiye kadar işgal ettiği alanlardan çıkma planının olmadığını belirtmiş olsa da bunu Rojava Devrimi’nin tasfiyesi karşılığında pazarlık yapacağı açıktır. Çünkü Türk devletinin esas amacı Rojava ve Kürtlerdir” şeklinde uyarı ve tespitlerde bulunuyor.

PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi  Aldar Xelîl ise, “19 Temmuz 2012 Devrimi 14 Temmuz 1982 Devriminin Eseridir” adlı yazısında Rojava Devrimi’nin 12’inci yılında kendilerini bekleyen görevlere işaret ederek, demokrasi ve özgürlük mücadelesi yürütülmeden rejimlerin ve iktidarların değişiminden bahsedilemeyeceğini vurguluyor.

14 TEMMUZ FEDAİ DİRENİŞ RUHU ZAFERİN GARANTİSİDİR

PKK Yürütme Komitesi’nin 14 Temmuz, 30 Haziran ve 19 Temmuz gibi büyük devrimci direnişlerin ve devrimsel hamlelerin yıl dönümleri dolayısıyla yaptığı açıklamada ise, “14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi de, 30 Haziran tarihi fedai eylemi de, 19 Temmuz Rojava Özgürlük Devrimi de Apocu hakikat devriminin doğru ve başarılı birer uygulaması olmakta ve devrimci gelişmenin farklı aşamalarını ifade etmektedir. Bu gerçeğin düşman tarafından anlaşılmasından itibaren tüm saldırılar Önder Apo’yu hedeflemiş ve adeta bir kişiyle bir sistem çatışır hale gelmiştir” ifadeleri kullanılıyor.

HER ÇALIŞMA ALANI BİR GERİLLA MEVZİSİ GİBİ OLMALI

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, Devrimci Halk Savaşı’nı değerlendirdiği yazısında “Her Çalışma Alanı Bir Gerilla Mevzisi Anlamındadır” başlığını kullanmış. Ok, “Kendisine savaş dışında başka bir seçenek bırakılmayan Kürt halkının gerilla mücadelesine, sıcak savaş alanlarına doğru ve sağlıklı bir yaklaşım göstermesi gerekir. Bizim için her çalışma alanı, bir gerilla mevzisi anlamındadır. Bu ciddiyetle yaklaşmak gerekmektedir. Demokratik legal alanda çalışan arkadaşlar kendilerini gerilla mevzisindeymiş gibi görmelidir. Savaşın ve sürecin ruhunu çalışma alanına bilinçli, yaratıcı, örgütlü biçimde uyarlamalı ve temsil etmelidir. İmkânlar ne kadar bol ve sınırsız olursa olsun savaş tünellerindeki gerillayı anımsayarak yaşamalıdır. Bu aynı zamanda ahlaki, vicdani bir yaklaşım olmaktadır. İmkânları ve gücü daha fazlasını başarmaya yettiği halde az olanla yetinen ve rehavete giren kesinlikle Devrimci Halk Savaşı esprisinden ve sürecin ruhundan kopmuş demektir” diye belirtiyor.

İDEOLOJİK MÜCADELENİN ÖNEMİ VE PKK YAŞAMI

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan ise, “Demokratik Modernite ve Sosyalizm” başlıklı yazısında, “PKK’de parayla çalışma yoktur. Paralı çalışma çizgisi küçük-burjuva çalışma çizgisidir. KDP-YNK çizgisidir. Kurdistan’da da denenmiş olan o küçük-burjuva örgütlerin çizgisidir. PKK’de gönüllü çalışma, fedaice çalışma esastır. Yurtsever de öyle çalışır, taraftar da devrimci mücadeleye öyle katkı sunar, profesyonel kadro da o çizgiyi esas alır. Fedailik, fedakârlık, gönüllü çalışma, hizmet PKK’nin kadrosundan kitlesine kadar, taraftarına kadar her yerde esastır. Bu temel ölçüdür. Bunu sağlamanın temel aracı da eğitimdir” diyor.

Bir başka yazısında ise Duran Kalkan, Türk devlet sisteminde ideolojik değişim ve ideolojik mücadelenin önemini değerlendiriyor.

Serxwebûn gazetesi, çıkardığı son sayıda Çiğdem Doğu, Cemal Şerik ve Şehit Ekin Reşit’in anı yazılarına yer veriyor.

Serxwebûn yazılarına serxwebun.org üzerinden de ulaşılabilir.