Surlular: Savaşa değil, halka bütçe ayrılsın

Surlular, ekonomik kriz ve son haftalarda gün aşırı yapılan zamlara dikkat çekerek, Türk devletinin savaşa ayırdığı bütçeyi halka ayırması gerektiğini söyledi.

Türk devletinin savaş politikalarında ısrarından dolayı ekonomik kriz gittikçe derinleşiyor. Yükselen enflasyona karşılık faiz oranlarını da yükselten hükümet, zam fırtınası estiriyor. Temel gıda ürünlerden akaryakıta kadar birçok kalem son günlerde zamlandı. Zamlarla boğuşan halk, hükümete ve ona bağlı kurumlara tepkili.

Amed’in Sur ilçesinde yaşayanlar, ekonomik krizin etkilerini ANF’ye anlattı. 


YAŞAMA TAKATİ KALMADI

Yalçın Aras: Ekonomik kriz sadece beni değil, tüm Türkiye’yi çok kötü etkiliyor. Kimse günübirlik fiyat tutturamıyor, her gün değişiyor. Biz de o yüzden zar zor geçiniyoruz. Asgari ücretle geçinen insanların durumu çok daha kötüdür. Halk artık isyan edecek düzeye geldi. Marketlerden alışveriş yapamıyoruz, pazarlarda ise her gün zamlarla uyanıyoruz. Yakıt yine öyle, her gün zamlanıyor. Bizim artık bu koşullarda yaşayacak takatimiz kalmamış.

EVDE DE HUZUR KALMADI

Zülküf Şen: Ben kendim güvenlik personeliyim ve dört çocuğum var. Ekonomi ölmüş artık. Bugünün fiyatı ile yarınınki birbirini tutmuyor. Bu saatten sonra düzeleceğini de düşünmüyorum. Parasal anlamda ailenle de tartışmak zorunda kalıyorsun. Çünkü çocuklarını besleyemiyorsun. O yüzden evdeki huzur da kalmamış oluyor.

SAVAŞ VARSA EKONOMİ DÜZELMEZ

Mecit Turgay: Fakir halk ölmüştür artık. Büyük pastayı Ankara’dakiler yiyor. Bugün asgari ücreti artırıyorlar ama aynı zamanda marketler, toptancılar ve fırıncılar da fiyatlarını artıyor. Halk sürünüyor, çünkü savaşın olduğu bir ülkede ekonomi düzelmez. Önce savaşı ve yolsuzluğu bitirmeleri gerekiyor ki ekonomi düzelebilsin. Hırsızları engellerlerse yıllık bir trilyon dolarlık bütçe hepimize yeter. Savaşa harcanan para tarıma, sağlığa ve ekonomiye harcanırsa ülke uçar. Kendini değil, halkı düşünen bir iktidar olmalıdır.

ASGARİ ÜCRETLE GEÇİM ÇOK ZOR

Mustafa Demir: Asgari ücretle çalışmama rağmen geçimimi çok zor şartlarda sağlıyorum. Şimdiye kadar yapılanlar yeterli değil. Ben bir evlilik yapamıyorum, çünkü altın da uçtu. Bir ev kuramıyorum. Ev kiraları ve eşyalarının fiyatları almış başını gidiyor. Bu şartlarda yaşamak bile insana ağır geliyor.

BESLENMEYE BİLE KALMIYOR

Süleyman Dursun: Ekonomik sorunlarımız bir türlü bitmiyor. Ben 63 yaşındayım, hiçbir zaman sorunlarımız bitmedi. Çünkü bu ülkede sürekli yolsuzluk var. Herkes birbirine vuruyor. Bugün 8 bin lira emekli maaşıyla kim geçinebiliyor? Bu parayı kiraya veriyorsun. Faturalar ve yol parası da eklenince ne yiyeceksin? Hiçbir şey yiyemez duruma da geldik sonunda.

BARIŞ SAĞLANACAK Kİ YATIRIM OLSUN

Ali İhsan Okçu: Tarım, hayvancılık ve çiftçilik ölmüşse bu ülkede, kalkınmak artık çok zor olur. Ayrıca bir ülkede kendi insanlarına karşı savaşıyorsan, zaten gelen paranın çoğu savaşa gitmiş olur. Cumhurbaşkan kendi maaşına yüzde 40, emeklinin maaşına ise yüzde 25 zam yapıyor. O da tüm emeklilere değil. Kendi ülkenizde barışı sağlayacaksınız, ondan sonra tarıma, hayvancılığa ve çiftçiliğe gerekli desteği verebilirsiniz.

GELECEK KURMAK ZOR

İsmail Ergen: Ekonomi batmış durumda. Gençler ne bir gelecek kurabiliyor ne de evlenebiliyor. Dolar her gün yükseliyor. Bu da piyasayı olumsuz etkiliyor. Her şeye zam geliyor. Bu durumda gençlerin tüm hayalleri çöp olmuş oluyor.