TİHV’e 270 işkence başvurusu

TİHV Amed Temsilcisi Av. Murat Aba, yılın ilk 6 ayında 270 işkence başvurusu aldıklarını söyledi.

TİHV Amed Temsilcisi Av. Murat Aba, Türk devletinin toplumsal talepleri bastırmak için uyguladığı işkencelerden dolayı vakıflarına başvuranların verilerini paylaşarak, “Vakfımız, 2023 yılında 270 işkence başvurusu aldı” dedi.

Türk devletine toplumsal talepleri bastırmak için başvurduğu işkencelerin çetelesini tutan, işkence görenlere tedavi ve rehabilitasyon desteği veren Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) verileri, bir yıl içerisinde binlerce kişinin çeşitli işkencelere uğradığını gösteriyor. TİHV’in verilerine göre; 2022’de bin 201 kişi; Mayıs 2023 itibarıyla da 270 kişi işkence gördüğüne dair başvurdu. 

İŞKENCE GİDEREK ARTIYOR

ANF’ye konuşan TİHV Amed Temsilcisi avukat Murat Aba, yukarıdaki rakamlara işaret ederek, şu bilgileri verdi: “Bu, işkence görenler noktasında vakfın aldığı en yüksek başvuru rakamlarıdır. Direkt işkence gören bin 79 kişinin, 547’si emniyet müdürlüklerinde, 61’i polis karakollarında, 69’u da jandarma birimlerinde resmi gözaltıyla işkence görmüştür. 331’i ise kolluk güçlerinin gözaltı ve nakil araçlarında işkence görmüştür. Bu da bize aslında işkencenin arttığını gösteriyor. Tabii verdiğim bu rakamlar, vakfın tüm temsilciliklerinin toplam rakamları ve  gözaltından bırakılanların verileridir. Bir de gözaltında işkence görüp tutuklananlar var. Onlar doğalında bize başvuru yapamıyor. Dolayısıyla aslında rakamların, size verdiğimden daha yüksek olduğunu biliyoruz.”

VERİLER HENÜZ NETLEŞMEDİ

2023 verilerinin de daha fazla olduğunu, ancak deprem sürecinde özellikle Amed temsilciliğinin aylarca başvuru alamamasından kaynaklı bu verilerin henüz netleşmediğini vurgulayan Av. Aba, “Deprem, tüm Türkiye'yi etkilediği gibi Diyarbakır temsilciliğini de özel olarak etkiledi. Çünkü temsilciliğimizin bulunduğu bina, depremde yıkılan Diyar Galeria sitesinin hemen arkasında olduğu için aylarca kapalı kaldı. Galeria’dan dolayı tüm bölge kapatılmıştı. Vakfa giriş-çıkış da yasaktı. Bu nedenle iki ay direkt vakıf kapalı kaldı. İki aydan sonra açıldığında ise vakfımız maalesef ki 14. katta olması nedeniyle asansör sorunu vardı. Birkaç ay da bu sorundan dolayı başvuru alamadık. O yüzden, bu yılki işkence vakalarının aslında verdiğimiz rakamlardan daha çok olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

30 YILLIK TUTSAKLAR DA BAŞVURUYOR

Vakıflarına başvuran 30 yıllık tutsaklara ilişkin de bilgiler veren Av. Aba, şunları paylaştı: “Sadece Diyarbakır temsilciliğine yaklaşık 50 başvuru gelmiş. 30 yıllık başvurucular, sağlık hakları on yıllarca ihlal ediliyor. Aslında 30 yıl boyunca tedavi görme hakkı engellenmiş oluyor bu kişilerin. En başta bunun kendisi de bizim açımızdan işkencedir. Vücutlarında kas iskelet sistemlerinde, sindirim sistemlerinde, cezaevlerinin yemek kalitesinden dolayı sayısız hastalıkla tahliye oluyorlar. Örneğin uluslararası sözleşmeler günlük, ortalama 10 saat cezaevindeki bir mahpusun havalandırmaya çıkması gerektiğini söylüyor. Maalesef Türkiye'de bazen hafta boyunca 10 saat bile çıkarılmıyorlar. Bunun kendisi bile kişinin hem fiziksel hem ruhsal dünyasında sorunlar yaratıyor ve bunların hepsi bizim için işkencedir. Yine şehir hayatıyla uyum sağlamaya çalışmaları gerekiyor. Hem sosyal hizmet uzmanlarımız, hem ruh sağlıkçılarımız, hem doktorlarımız aracılığıyla bunu kolaylaştırmak için elinizden geleni yapıyoruz.”