TÖP: Çocukları patronların eline bırakmayacağız!
Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde açıklama yapan TÖP Çocuk Hakları Meclisi, “Çocukları patronların eline bırakmayacağız” mesajını verdi.
Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde açıklama yapan TÖP Çocuk Hakları Meclisi, “Çocukları patronların eline bırakmayacağız” mesajını verdi.
Toplumsal Özgürlükler Partisi ( TÖP) Çocuk Hakları Meclisi, Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’nde Kadıköy Süreyya Operası önünde açıklama yaptı. Polis ablukası altında gerçekleşen açıklamada, “Çocuk emeğinin sömürülmesine izin vermeyeceğiz” yazılı pankart açıldı. Sık sık, “Patronlardan değil çocuklardan yanayız” sloganının atıldığı eylemde TÖP Çocuk Hakları Meclisi adına açıklamayı Damla Şahin okudu.
12 Haziran Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla bir araya geldiklerini belirten Şahin, bu açıklamadan sadece 5 gün önce Ankara Altındağ’da 13 yaşındaki Harun Yıdız’ın, çalıştığı toto tamircide yük asansörünün altında kalarak hayatını kaybettiğini hatırlattı. Çocuk işçiliğinin, çocukların emeğinin sermaye tarafından sömürülmesinin çok açık bir gerçek olduğunu vurgulayan Yıldız, bu gerçekliğin değişmesine dair mücadelenin ise çok sınırlı olduğunu söyledi.
Çocuklarla ilgili her şeyin politik ve sınıfsal olduğunu ifade eden Yıldız, çocukların sömürülmesinden, yok sayılmasından, istismar edilmesinden erkek ve sermeye egemen sistemin sorumlu olduğunu kaydetti.
Kapitalizmin egemenliği var olduğu sürece çocukların işçileşmesinin önüne geçilemeyeceğini hatırlatan Yıldız, “Sadece resmi rakamlara göre ülkemizde 1 milyona yakın çocuk çalışmak zorunda kalıyor. Oysa gerçek rakamlar bunun neredeyse 3 katı. Ve giderek de artıyor. Yoksulluk, işsizlik, pahalılık, bölüşüm krizi arttıkça hane başına düşen gelir azalıyor. Çünkü kapitalizmin uzun zamandır süren yapısal krizi, sermayeyi güncel olarak daha fazla ucuz emeğe yöneltiyor. En ucuz emek de çocuklarınki! Bu bağlamda, çocukların emeğini kimlerin sömürdüğünü biliyoruz. Şirketler, patronlar, büyük küçük tüm sermayedarlar, işletmeler… Hepsi bir şekilde çocukların emeğinden besleniyor ve kâr elde ediyor” dedi.
Çocukların Türkiye’de hizmet, tarım, tekstil ve sanayi olmak üzere çok çeşitli işlerde, küçük yaşlardan itibaren ve ağır koşullarda çalıştırıldığını anımsatan Yıldız, mevsimlik tarım işçilerinin neredeyse yarısının çocuklardan oluştuğuna ve 5-6 yaşlarından itibaren tarlalarda çalıştırıldıklarına dikkat çekti.
Eğitim politikalarındaki sorunlar arttıkça çocukların çalışmaya yöneldiğini belirten Yıldız, eğitime ayrılan bütçenin azlığı, okulların her açıdan yetersizliği, eğitimin metalaştırılması, özel okulların yayılması gibi sorunların en önemli etkenlerden olduğunu dile getirdi. Yıldız, bu nedenle çocuklar eğitimden kopup sermayenin çarklarına hapsolduğunu vurguladı.
Ayrıca çocuk işçiliğine dair yasal yaptırımların ve sözleşmelerin uygulanmadığına da işaret eden Yıldız, şöyle konuştu: “İktidar, çocukların işçileşmesinin önüne geçecek yasal adımları atmaktan, sözleşmeleri uygulamaktan geri duruyor. Denetimler yapılmıyor. Yasadışı çocuk çalıştırmaya dair önlemler alınmıyor, caydırıcı cezalar verilmiyor. Ama aynı iktidar, MESEM gibi yöntemlerle çıraklık, mesleki eğitim adı altında milyonlarca çocuğun işçileşmesinin yasal olarak önünü açıyor. Hatta bizzat Bakan bununla övünüyor! Yine aynı iktidar ve onun çocuk politikasının süzgecinden geçen hukuk; çocuk işçilerin yaşadığı hak ihlallerini cezasız bırakıyor, neredeyse ödüllendiriyor.”
Sadece son 10 yılda 700’e yakın çocuğun çalışırken hayatını kaybettiğine dikkat çeken Yıldız, “Bizler, TÖP Çocuk Hakları Meclisi olarak çocuk emeğinin sömürülmesinin önüne geçmek, çocuk yoksulluğu ile mücadele etmek için üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Sokakta, tarlada, fabrikada, atölye tezgahında çalışan her bir çocuk için buradayız. Mücadele edeceğiz. Çocukların emeğinin sermaye tarafından sömürüsü tamamen yasaklanana, çocuklar çalışmak zorunda kalmayana, yasal yaptırımlar ve sözleşmeler net biçimde uygulanmaya başlayana kadar buradayız. Bizler patronlardan değil çocuklardan yanayız” vurgusunda bulundu.