Tahir Elçi Davası: Türk yargısı hakikati gizliyor

Tahir Elçi Davası'nın duruşmasında, olay yerinde keşif ve istihbaratçı polislerin dinlenmesi talepleri reddedildi. Avukatlar, delillerin karartılmak istendiğine dikkat çekti.

Amed Barosu'nun eski Başkanı Tahir Elçi'nin katledilmesine dair açılan davanın 7'nci duruşması Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. “Bilinçli taksirle öldürme”  suçundan tutuksuz yargılanan polisler Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) duruşmaya katıldı.
Elçi'nin yakınlarının yanı sıra Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ve CHP milletvekilleri, Türkiye Barolar Birliği, Paris, Rotterdam, Lion ve Paris barolarından avukatlar ile Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu üyeleri duruşmaya katıldı. Yine duruşmaya Kurdistan barolarından da yoğun katılım oldu.
Duruşmada Mardin Kapı Kebapevi sahibi Cihan Elhakan dinlendi. Elhakan, işyerlerindeki bütün kameralarının işyerinin içini gördüğünü, sokağı gören kameralarının bulunmadığını, işyeri dışında bulunan kameralarının olmadığını söyledi. Elhakan, işyerlerindeki kapının 2012-2013 yılında açıldığını ve hiçbir şekilde söküm olayı olmadığını söyledi.

KEŞİF YAPILACAĞI GÜN İNTİHAR

Cinayete dair Avukat Mahsuni Karaman'ın sorularını yanıtlayan Elhakan, cinayeti görmediğini, o esnada 15 personelle birlikte mutfakta olduklarını, silah sesleri üzerine işyerinin üst katına çıktıklarını belirtti. Av. Kahraman, Elhakan'a dosyada bulunan cep telefonu görüntülerinin abisine ait olup olmadığı yönünde bir soru yöneltti. Elhakan, çekim yapılıp yapılmadığını bilmediğini ifade etti. Söz konusu görüntüleri izleyip izlemediği sorusuna ise, "Öyle bir şey olmadı” yanıtını veren Elhakan, abisinin ölümüne dair soruya ise, "İhsan intihar etti. Sıkıntıları vardı" dedi.

 Av. Karaman, işyerinin sokağını gören döner tezgahta kamera bulunduğunu, bu kameranın görüntülerinin henüz çözülmediğini ve bu kameranın Elçi'nin öldürüldüğü sokağı gördüğünü söyledi. Elhakan, buna dair ise, "Dış kameramız yok" yanıtını verdi.

 Avukat Tuğce Duygu Köksal, tanığın işyerlerindeki kameraların dışarıyı görmediğini beyan ettiğine, ancak dava dosyasında bulunan kameranın sokağı gördüğünün sabit olduğuna dikkat çekti. Köksal, bu durumun çelişkili olduğuna işaret etti. Avukat Köksal, tanık Elhakan'ın abisi İhsan Elhakan'ın Mart 2016'da intihar ettiğini, bu tarihin aynı zamanda söz konusu olay yerinde keşif incelemesinin yapıldığı tarih olduğunun altını çizdi.

Köksal, "İhsan Elhakan'ın bir video çektiği dosyada sabittir. Mart 2016'da intihar etmesi şüpheli bir ölümdür. Olaya ilişkin soruşturma raporunun ve otopsi raporunun dosyaya alınmasını talep ediyoruz" dedi.

TBB yöneticilerinden Deniz Özbilgin, "Delillerin karartılmasının üzerine gideceğiz. Delilleri kim karartır, delili fail karartır" ifadesini kullandı.

 Avukat Mahsun Batı, istihbarat elemanlarının Mahsun Gürkan ve Uğur Yakışır'ı bir yıl boyunca takip ettiğini, telefon görüşmelerini dinlediğini, ancak bunların dosyaya girmediğini ifade etti.

Amed Baro Başkanı Nahit Eren, "Bu dosyanın Dört Ayaklı Minare'ye hapsedilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.

 VİDEO KAYDINDA KAYIP 12 SANİYE

Avukat Mehmet Emin Aktar, ""Olay yerine gidişimiz engellendi. 12 saniyelik görüntü kaybı orada yaşandı. Deniliyor; 12 saniyede görüntün çekilmemiş, buna inanmamızı beklemeyin" dedi.
Aktar, olay yerinde silah kullanan her polisin şüpheli olarak ifadesinin alınmasını istedi.

MAHKEME KARARI

Mahkeme, tanık Cihan Elhakan ifadelerinin kamera görüntüleri için TÜBİTAK'A gönderilmesine, TÜBİTAK'tan hazırlanmasının istenildiği raporun akıbetinin sorulmasına, sanıklar hakkındaki adli tedbir kontrolünün devamına, keşif talebi ve olay yerindeki polis amirlerinin ifadesinin alınma talebinin TÜBİTAK'tan gelecek rapor üzerine yeniden değerlendirilmesine, istihbaratçıların dinlenmesinin reddine karar verdi.

 İhsan Elhakan'ın ölümüne dair soruşturma dosyası ve otopsi raporunun istenmesini reddeden mahkeme, duruşmayı 29 Kasım'a erteledi.

 DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA

Duruşma sonrası avukatlar adliyenin önünde açıklama yaptı. Basın açıklamasına Amed Barosu, bölge baroları, Türkiye Barolar Birliği (TBB) üyeleri, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) yöneticileri ile Tahir Elçi’nin eşi ve CHP Milletvekili Türkan Elçi, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Yeşil Sol Parti Milletvekili Halide Türkoğlu katıldı.

 Dava avukatlarından Tuğçe Duygu Köksal, duruşmada keşif umutlarının olduğunu fakat bunun reddedildiğini söyleyerek, "Umudumuz bir sonraki duruşmaya kaldı” dedi.

 Tahir Elçi Vakfı avukatlarından Murat Timur, “Daha önce dosyayı takip eden meslektaşlarımızla birlikte dosyanın arka kısmını oluşturan Diyarbakır İstihbarat ve Diyarbakır TEM ile ilgili birtakım suç duyurusunda bulunduk. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’ndan hiçbir işlem yapılmadan bu talebimiz bekletilmektedir. Bizim bu dosyada hakikatin ortaya çıkması için mücadelemiz devam edecek" dedi.

Türkiye’deki hukuk örgütleri ve bazı siyasi partilerin duruşmaya tanıklık ettiklerini söyleyen Amed Baro Başkanı Nahit Eren, “Çünkü bu Türkiye’de yargıya güvenin azaldığının işaretidir" dedi.

Eren, duruşmada hakikati açığa çıkarmadaki delillerin getirilmesinin reddedilmesi ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti.

TBB adına konuşan Nizam Dilek ise "Bundan sonra da dosyanın takibini yapacağız” dedi.

 Dersim Baro Başkanı Fatma Kalsen de "Tahir başkan mücadele etti, bu mücadeleyi bize devretti. Ona borcumuz var. Onun bıraktığı mücadele geleneğinden devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 Van Baro Başkanı Sinan Özaraz, "tüm kamuoyuna şu çağrıyı yapıyoruz: Hayatını faili meçhule adayan Tahir başkanı ve onun emanetine sahip çıkılsın” ifadelerini kullandı.

 Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün ise “Henüz bir arpa yol alınmadığını bugün dosyada bir kez daha gördük" dedi.